Sizce bizler ne istiyoruz? İyi bir gelecek mi? Kaliteli bir yaşam mı? Sürdürülebilir bir hayat mı?
Bu üçünden hangisini istiyoruz ya da başka hangi şeyleri ya da hepsini mi? Hiç sordun mu kendine? Gerçekten ne istediğinin sorusunun cevabını alabildin mi kendinden? Aslında çocuktan bu zamana kadar ne istediğimizi bilmiyoruz . Bizler büyüdükçe isteklerde çoğalıyor ve her şey bir bir değişiyor. İlk istediğimiz hayatın peşinden gitmek pek mümkün olmuyor. Farkında mısınız, ilkler hiç sürdürülemiyor? Yaşam yenilendikçe hayaller de yenileniyor. Bizlerin de bitmeyen istekleri sıralanıyor hayat yolculuğumuzun önüne ve kariyerimizin ilk safhasına. Dedem, bu hayatta her şey bir gün biter derdi. Gençlik biter, çocukluk biter. Yani yaşanmış güzel anılar elbet bir gün biter derdi ama insanoğlunun hiç bitmeyen istekleri, dilekleri hep sürer derdi. Yaşlanınca bile sürer derdi. Hele hele zoru tatmayan, çaresizliği yaşamayan insanlar hep ister derdi. Yani bizler ömür boyu bu isteklerin yolcusu olacağız. Fakat gerçekte ne istediğimizi bilmeden ilerleyeceğiz. Sonunu gören insan var mıdır ki bu hayatta? Sonumuzu görseydik olacakları yaşar mıydık? Ya da engel olabilir miydik tüm olacaklara? Kimse sonunu göremez bu hayatta. Hayat planını çizer ve bizler de gelen hayata bir şekilde uyum sağlarız. Keşkeler sayesinde insan kendini avutur. Pişmanlıklarla beraber insan kendini eğitir. Kendimizi bazen eğiten bazen de avutan bireyleriz. Belki de tam olarak eğitemiyoruz kendimizi. Belki de daha tam olarak hiçbir şey yaşamadık. Sadece yaşadıklarımızdan yola çıkarak kendimizi eğittiğimizi sandık. İnsan, yaşlandıkça tecrübe kazanır derdi babam. Yaşlılık insana ne kazandırır ki? Belki bunu da yaşayarak öğreneceğiz. Yaşın bize kattıklarıyla, çevremizdeki insanların tecrübeleriyle. Acaba yaşayarak da mı ne istediğimizi bulacağız? Çünkü dedemin de dediği gibi daha yolun başında, gençliğin ilk zamanlarındayız. Bakalım gençlik bizlere daha neleri öğretecek. Yıllarca bu hayatı okumak için uğraştık ve iyi bir gelecek için çabaladık. Sonra bizler tüm çaba ve uğraşlarımızı kendi isteklerimiz sandık ya da öyle olmasını istedik. Ama hayat bizleri olmak istediğimiz bireyden uzaklaştırdı. Belki de bizler yakalayamadık o insanı. Acaba yakalayabilmek için daha çok inanmak ve istemek mi gerekiyordu? Ne anlatılacak bir tecrübe kazandık ne de kayda değer bir başarı. Tüm olumsuzluklar silsilesi içinde kendimize bir hayat çizmeye çalışıyoruz. Bakalım güzel ve iyi bir hayatı çizebilecek miyiz? Ne istediğimizi bilmeyen biri olarak…