MEKE GÖLÜ
Meke Gölü, Karapınar yakınlarında ana yoldan 1 km. içerdedir. Göl girişinde ufak bir yapı bulunmaktadır. Önünden ayrılan rampa sizi göl kıyısına getirir. Yapının, doğu ve batısından devam eden kömür tozuna benzer yol, bir yandan sizi krater ağzında olduğunuza inandırırken, gölün manzarasının en güzel seyredildiği arka yüzeyine götürüp, çevresini dolaşmanıza da imkân veriyor. Kırık kömürü andıran tozsuz yolun dışı, "off-road" zevkini tatmin edecek engebeli bir arazide bodur otlar arasında yol alma olanağı da sunar. 4 km'ye yakın çevresi olan Meke Tuzlası krater gölünün içinde oluşan volkan bacası örneği adacıklar, doğa tutkunlarına ayrı bir görsel lezzet sunuyor.
Meke Gölü'nden Karapınar'a girişte yolun sonunda ve biraz içerde bulunan tepeler yoldan dikkat çekmese de, "Ketirlik" adıyla anılıyor ve ilginç bir kaya kütlesi barındırıyor. Doğanın bir hayli bonkör davrandığı bölgedeki doğal kır çiçekleri, yosun yüzlü kayalar makro fotoğraf çekimlerine meraklı olanların ilgisini çekecektir.
ACIGÖL
Karapınar ilçesi sınırları içinde yer alan volkanik maar gölüdür. Meke gölünün kuzeydoğusunda yer alır. Karapınar-Ereğli yolu üzerinde 8. kilometrededir. Denizden yüksekliği 988 metre, alanı 400 hektar, biçimi elips'tir. Genişliği 1750 m kadardır. Volkanik alanlarda patlamalarla oluşan çukurlarda maar gölleri oluşur. Acıgöl de Karacadağ'ın güneydoğu kenarında oluşmuştur. Göl kıyıları oldukça diktir. Magnezyum sülfattan dolayı suları acı ve tuzludur. Bu nedenle içinde mikroskobikte olsa canlı yaşamaz.
ÇIRALI GÖL
Konya'nın Karapınar ilçesine 26 kilometre uzaklıktaki, deniz seviyesinin 80 metre kadar altında bulunan Çıralı Göl, yerli ve yabancı turistlerin, fotoğraf tutkunlarının ilgisini çekiyor. Birbirlerine koridorlarla bağlı mağara ve yeraltı şehirlerinin girişlerindeki göl manzarası bölgeye ayrı bir güzellik katıyor. Ağız çapı 375, derinliği ortalama 35 metre olan Çıralı Göl'ün 500 bin metreküp su kapasitesi bulunuyor. Oluşumuyla ilginç bir coğrafi yapıya sahip olan göl, doğa tutkunu yerli ve yabancı turistler tarafından sıkça ziyaret ediliyor. Dünyanın dört bir yanından gelerek gölün serin sularında yüzen turistler, göl kenarına kurdukları kamplarda doğayla baş başa kalmanın keyfini çıkarıyor.
KARAPINAR AKÖREN OYMALI YERALTI ŞEHRİ
Karacadağ sönmüş bir yanardağ olup bölgede oluşan granit bünyeli tüf tabakaları ve kalkerleşmiş ana kayalar oyularak birbirinden bağımsız 36 adet yeraltı Şehri yapılmıştır. 8. ve 10. yüzyıllar arasında bölgeye yoğun olarak yapılan Arap akınları nedeniyle ovada yaşayan halk kendini korumak için Karacadağ vadilerinde yeraltı şehirleri meydana getirmişlerdir. İç mekânlarda Kilise, sarnıç, at tavlası, zindanlar, odalar, galeriler ve hava bacaları gibi müştelimatlar bulunmaktadır. Bazı galeriler kuyu tipinde olup yanlarda ayak koymak için kertikler yapılmıştır. Burada çocukları ve eşyaları indirmek için makara sistemi kurulmuş ve dünyanın ilk asansörü yapılmıştır. Savunma amaçlı yapıldığı için galeriler bir insanın geçebileceği şekildedir. Oda tavanlarında basıncı azaltmak için tonozlu bir sistem uygulanmıştır. Yeraltı şehirleri ihtiyaca göre odalar eklenerek büyütülmüşlerdir. 11 no’lu Yeraltı Şehri on odalı ve on bir geleriden oluşmaktadır.
SULTAN SELİM CAMİİ
Karapınar'da bulunan Sultan Selim Camii, 1563 yılında Sultan II. Selim tarafından yaptırılmıştır. Külliye halinde kurulan yapı, cami, imaret, bedesten, han ve hamamdan oluşuyor. Caminin çevresindeki külliyenin yapılma amacı İstanbul-Bağdat posta ve ticaret yolunun güvenliğini sağlamaktır. Yapılan bu külliye çok sistematik bir şekilde imar edilmiştir. Hamam günümüzde müze olarak kullanılırken, bedesten çarşı olarak han da kafeterya olarak kullanılmaktadır. Caminin kapısı, hanların kapısı ve çeşme aynı hizadadır. Caminin kapısından çeşme çok rahat görülmektedir. Hanın kuzeyden güneye uzunca bir avlusu ve dört tarafa açılan bir kapısı vardır. Kapılar ve hanlar kesme taşlarla yapılmıştır. Bu taşlar birbiriyle çok sıkı birleştirilmiştir. Hanların içine aş evi, ambar, imarethane, at ahırı, dinlenme odaları gibi binalar yapılmıştır.
Caminin üzeri kurşunla kaplı büyük bir kubbe ile örtülüdür. Caminin girişinde 6 adet beyaz mermer sütuna oturtulmuş 5 adet küçük kubbe de bulunmaktadır. Caminin inşasında Karapınar Yöresi’nde bulunan ve Göktaşı adı verilen koyu gri renkli maddeden yapılmıştır. Giriş kapısının üzerindeki mermer taşlar dişli olarak birbirine geçirilmiştir. Caminin giriş kapısı üzerindeki kitabede şu dua yazar: ” Ey Rabbimiz ! Bu binayı bizden kabul et ve fazlın ile tövbemizi kabul ederek bize doğru yolu göster. Bu yüksek cami tamam olunca Rabbimiz en yüksektir. Allah onu kabul etsin. “ Caminin kapısı iki kanatlı ve ahşaptır. Kapılar geçmeli olarak yapılmıştır. Bronz kilit ağızları ve halkaları ile bezenmiştir. Caminin içinde pencereleri içten kapatan tahta kapaklar geometrik şekillerle süslenmiş ve irili ufaklı toplam 21 adet pencere yapılmıştır. Üst bölümdeki kafes şekilli pencereler küçük küçük geometrik şekillere bölünmüş ve bu bölümlere renkli camlar yerleştirilmiştir. Büyük kubbe tromplar üzerinde yükselmiş ve tek kubbe usulü yapılmıştır. Caminin içi, kubbe ve tromplar göz kamaştıran bitkisel çiçek motifleriyle süslenmiştir.
Külliyenin dış bölümünde Valide Sultan Hamamı bulunmaktadır. Bu hamam II. Selim’in annesi Hürrem Sultan tarafından hayrat olarak yaptırılmıştır. Hamam tam bir kare biçimindedir. Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Doğuda ve batıda olmak üzere 2 adet kapısı vardır. Sultan Selim Camii ve Hürrem Sultan Hamamı yapılan restorasyon çalışmaları yapılmıştır.
ÇARŞI ÇEŞMESİ
Çeşmenin üzerinde iki ayrı mermer üzerine yazılmış farsça kitabe vardır. Kitabe tarihi H.977 yılını göstermektedir. II.Selim Konya’da vali iken Karapınar’a yaptırdığı külliyeye, padişah olduktan sonrada Karacadağ’ın ovacık yaylasındaki memb suyunu getirterek çeşme Klasik üslupta olup, hâlâ eski güzelliğini korumaktadır.
VALİDE SULTAN HAMAMI
Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne aittir. III. Selim’in annesi Hürrem Sultan tarafından tahmini 1542–1544 yaptırılmıştır. Mimar Sinan eserlerinden olup klasik üslupta yapılmış, batı cephesinde bulunan giriş kapısından soyunmalık mahalline girildiğinde 10x10 m ebatlarında salon kare şeklinde olup, kenarları tromplar üstünde yükseltilmiş ve tek ve büyük bir kubbe ile örtülmüştür. En son onarımı 2007 yılında yapılmıştır. 2007 yılında yapılan onarımda; hamamın köklü onarımı yapılmıştır. Sosyal ve Kültürel amaçlı olarak kullanılmaktadır.