“Kuşku koşmaktır aydınlıklara doğru” sloganı ile Üçüncü Yeni Edebiyat Dergisi 29. Sayısı ile okurlarına merhaba dedi.

          

            Üçüncü Yeni Edebiyat dergisi adından da belli olacağı üzere birinci ve ikinci yenicilerin akabinde kurulmuş bir akım olup, ikinci yenicilerin aksine hem birinci hem de ikinci yeni’yi kabul ediyor ve üzerine daha fazlasını koymayı kendine amaç ediniyor.

            Üçüncü Yeni hem kuralı hem kuralsızlığı kabul eder, kendisinden önceki iki akımın edebiyata kazandırdıklarıyla ilgilenir ve daha fazlası için çaba sarf eder. Şiirde reddetmez, kabul eder. Temel kriteri ise ahlak çizgisidir. Bu akım ortaya çıktığı andan itibaren gerek içinde bulunduğu platform gerekse de yaptığı etkinlik ve düşünsel faaliyetlerle edebiyat alanında bir çatı olmayı, vatana ve millete yararlı edebiyatçılar yetiştirmeyi kendinde şiar edinir.

            Üçüncü yeni edebiyat dergisi Kasım 2017 tarihinde bir grup üniversite öğrencisinin çıkardığı “Fikir ve Edebiyat” dergisidir. Zaman içerisinde geniş kitlelere yayılan bir fikir akımı olmuştur. Genç kardeşlerimizin omzunda yürüyen bu derginin siyasi hiçbir bağı olmamakla beraber hedef; milletin bekasını temele alarak fikir ve edebiyat camiasında yararlı içerikler üretmek, tüm görüşlere hoşgörüyle kapılarını açmak ve toplumda edebiyatın bütünleştirici noktası olmaktır. Zaman zaman edebiyat ve şiir konuşmalarını yanında düşünsel faaliyetler olarak ortaya çıktığı ilk andan itibaren buluşmalar tertip edip edebiyatın bütünleştirici gücüne inanır. Bu amaçla ilk olarak Mayıs 2018’de merhum Abdurrahman Cahit Zarifoğlu’nun ailesini Konya’da ağırlayarak bu fikir akımının ilk büyük organizasyonunu gerçekleştirmiştir. Aile, bir konferans amacıyla ilk defa Konya’ya gelmiş ve hatta eşi Berat Zarifoğlu ilk defa sahneye çıkmıştır. Cahit Zarifoğlu’nun anılarının konuşulduğu ve şiirlerinin okunduğu bu program, konferans salonu tarihinin en kalabalık gününü yaşamıştır.

            Akabindeki yıl Nisan 2019’da merhum Mehmet Akif İnan’ın ailesi yine aynı amaçla, aynı salonda misafir edilmiştir. Artık Üçüncü Yeni, sadece bir dergi değil, bir fikir akımı olmanın bahtiyarlığını yaşamaktadır. Programda Akif İnan’ın kızı Banu İnan’ın, “Üçüncü Yeni, Mavera’yı hissettiriyor. Sizleri gördükçe Yedi Güzel Adam iyi ki mücadele etmiş diyorum.” sözleri bu akımın önemini kavratmıştır.

            Salgın sonrasında ise 8 Ocak 2022'de Adil Erdem Bayazıt ailesi serinin devamı halinde misafir olmuştur. Dört kardeş uzun zaman sonra ilk defa, program vasıtasıyla bir araya gelebilmişler ve bunun mutluluğunu dile getirmişlerdir.

            30 Kasım 2022'de ise Rasim Özdenören ailesi serinin devamı halinde misafir olmuştur.

            Üçüncü Yeni sloganları ise böyle bir akıma yakışacak niteliktedir. Zamanın ve zeminin her ne olursa olsun yeni bir fikir üretebileceğine inanarak “Zamana ve Zemine Yeni Bir Fikir”, daima yeniden başlayarak ve yenilik katarak ilerlemek adına ise “Yeniden Edebiyat” sloganlarını kullanır. Ayrıca dergilerin toplumda bir ayna vasfı gördüğüne inanarak Dergi Toplumun Aynasıdır” sloganı mevcuttur. 

           

            Üçüncü  Yeni sadece matbu alanda dergicilik yapmamaktadır. Topluma hizmet ilkesi ile birlikte çevrim içi programlar, eğitimler ve konferanslar düzenleyerek bu ilke ışığında şuurlu bir toplum yapısı oluşturma adına çalışmalarını her geçen gün yenileyerek ilerlemektedir. Bu konuda çevrim içi olarak Fikir Akademisi, Konuşacaklarımız Var, Medeniyet Akademisi, yedi derginin birlikte olduğu ve Üçüncü Yeni’nin öncülük ettiği Ortak Şiir Dinletisi, çeşitli paneller, Yazarlık Mektebi, Senaryo Eğitimi, Editörlük Eğitimi, Çocuk Edebiyatı Eğitimi ve Modern Şiir Eğitimi düzenlenmiştir. Bu tip eğitimler ise sürekli artmaktadır.

            Edebiyat dergiciliği zor bir iş ve meşakketli bir süreçtir. Yazıların değerlendirilmesi, yayın kurulundan geçmesi kişinin olabildiğince vaktini alan bir o kadar zevk veren bir çalışma alanıdır. Dergilerin okuma süreci ise okuru sayfalara mecbur bırakmayan, kişinin dilediği yerden dilediği kişiyi okuyabileceği bir zaman dilimidir. Deyim yerindeyse herkes istediği sorudan başlayabilir. Bu durum okuru okumaya yönlendirebilir.

            Konya’da bir güneş gibi doğan ve yayım hayatını sürdüren bu derginin birkaç yıldır içinde bulunmaya çalışıyorum. Fikirlerin uçuşan yapraklar gibi olduğu bu dergiyi hiç bitmeyecek bir mevsime benzetiyorum.

            Bunun yanında ılık bir Ağustos akşamı yaptığımız şiir konuşmaları bize edebiyatın birleştirici gücünü gösterdi. Tanıdık ve tanımadık birçok arkadaş edebiyat halkasında birleştik. Bu halkanın bütün gücüyle büyüyeceği ve yayılacağı umudundayım.

            Dergi, Enes Yaylalı, Genel,Mehmet Enes Özcan, Zehra Betül Özcan, Hatice Sümeyye Kurt, EyyüpKarakuzu, Ayşe Hümeyra Ünlügül, Ayşenur Taşdemir, Mustafa Torun gibi birbirinden dergiye değer ve gönül veren birçok gencin omuzlarında yürüyor. Hepsini canı gönülden kutluyorum. Bu yürüyüşlerinin kutlu ve daim olmasını diliyorum

         Edebiyat dergiciliği bir yürüyüştür. Üçüncü yeni bu yürüyüşüne herkesi beklemektedir. Bu yürüyüşte olan ve olacak olan yola, yolculuğa, yolcuya selam olsun.