Ahlaki kavramın yanında felsefi bir kavram olarak da karşımıza çıkan iyilik, ahlaki kavramın olumlu güzelliğini ifade eder.
Ahlaki kavramın yanında felsefi bir kavram olarak da karşımıza çıkan iyilik, ahlaki kavramın olumlu güzelliğini ifade eder. İyi, herhangi bir amaca ulaştıran, bir amaç için uygun ve başarılı olan, insanın kendisini tam anlamıyla gerçekleştirmesine yardım eden, diğer insanlar için de yararlı olandır. Sonucunda kişiye manevi anlamda haz veren iyilik kişinin mutlak bir inanca doğru olumlu yürümesi demektir.
Farabi, iyilik kavramını insan ruhunun varlık bakımından kendisine dayanacağı bir maddeye ihtiyaç duymayacağı bir mükemmellik derecesine ulaşması diye açıklar. İyilik, belki de iyilik yapılana değil iyilik yapana daha çok haz verir. Hani bir söz vardır. Merhum şair Necip Fazıl Kısakürek “eğer tadını almayı bilirseniz ekmeği paylaşmak, ekmekten daha lezzetlidir” der.
Olaya iyilik kavramından girme sebebim ülkemizde son zamanlarda ki meydana gelen olaylardır. Gün geçmesin ki kötü bir haber okumayalım ve içimiz hüzünlenmesin… Sahi biz buraya kadar nasıl geldik? Hangi ara kalbimiz katılaştı? Kuşlara üşümesinler diye evlerin dış mimarisine yuva yapan ecdattan bize ne kaldı? Biz onlardan ne aldık?
Bir mezar taşında “iyilik iyidir” yazarmış. Galiba konu başlığıma verilecek cevap hiç şüphesiz bu olacaktır. Ama çok özledik bir AVM de bir çocuğun saçlarına dokunmayı… Çocukları güldürmek için değişik el ve yüz hareketleri yapmayı. Ama yanlış anlaşılmaktan hepimiz iyice korkuyoruz.
Hikâye bu ya; adamın biri çölde seyahat ederken bir eşkıya karşısına çıkar. Eşkıya, çok susadığını, susuzluktan halsiz kaldığını adama kendisine yardım etmesini talep eder. Adam devesinden iner eşkıyanın isteklerini yerine getirir. Eşkıya ne yapar ne eder adamın mallarına konar ve devesini alır. Giderken sorar benden bir isteğin var mı diye? Adam sakın böyle yaptığını kimseye söyleme. Değil se kimse kimseye yardım etmez der.
Bu zamanda anlıyoruz ki kimsenin kimseye bir şey demesine gerek yok. Kötü haber anında yayılıyor. Sorun kötü haberin yayılması değil, iyilik kavramının yok olup gitmesi. Artık korkuyoruz selam vermekten. Bir çocuğun başını okşamaktan ve ona dil çıkartmaktan…
Çocukken öğrendiğimiz iyilik eden iyilik bulacaktır sözünün karşılığını ne zaman alacağız? Düşenin elini tutsak eli elimizde mi kalacak? Yoksa zarar mı göreceğiz? Zarar görmeye devam mı edeceğiz?
Kıymetli Okurlar;
Hepimiz hayat denen bir geminin yolcusuyuz. Gemi su alacak olursa yok olup gideceğiz. Yine, yeniden Allah’ın ipine sarılıp içimizde iyi ruhu yakalamalıyız. Kurtulmak yine ona iyi bir kul olmaktan geçiyor. Bunu bilmeliyiz.
Güzel haberlerin duyulacağı nice kutlu günlere…
Hepinizi selamların en güzeliyle selamlıyor, yüreğinizin sahibine emanet ediyorum.