Düşünmek… Bizi diğer varlıklardan ayıran en önemli unsur olmaktadır.
Düşünme işlevinin temel amacı, yaşamımızdaki olaylara anlam yüklemek, bu olayları kategoriler halinde sınıflandırmak ve öznel bir biçimde kimliklendirmektir. Yargıda bulunma, kavrama, çözümleme, açıklama, tanımlama, karşılaştırma ve bir senteze ulaşma gibi eylemlerimiz düşüncenin bu işlevi kapsamında gerçekleşir.
Düşünmek kadar önemli olan düşünmenin sonrasında gerçekleşen faaliyetlerdir. Bunları konuşma, davranışta bulunma gibi örneklendirebiliriz. Tabi bunu yanında en önemli olay düşündüklerimizi zamanına ve mekânına uygun olarak fiil ve faaliyetlere bir elbise gibi büründürmek gerekir. Ama zamanında ve mekânı ölçü alarak…
Zamanında söylenmeyen söz vakitsiz yenen yemeğe benzer. Sizi mutlu etmez. Ne hikmetse bir olay karşısında söyleyeceklerimiz hep sonradan gelir aklımıza. Ama ne olursa olsun hep en son konuşan, sözümün üstüne söz söylenmesin diyen kişi biz oluruz. Ben konuşayım, hani vardı ya bir türküde geçiyordu” söz söylemem sözüm üstüne “ diye… İşte birey olarak hep bunu istiyoruz. En son ben konuşayım konu kapansın istiyoruz. Aslında dinlemek, karşımızdaki insanın duygularına yer verebilmek çok önemlidir. Son günlerde düşüncelere saygı duymak kadar insana saygı duyulması gerektiğine inananlardan oldum.
Hepimiz hayatın getirdiği karmakarışıklık içerisindeyiz. Sabahtan başlayan yarı uykulu halimizle işe gitmemizdeki zorluklar, trafik ışıkları, işlerin verdiği yorgunluk ve eve dönüş zamanındaki yorgunluk ve agresiflik… Bizi birbirimizdeki anlama yetisini zorlaştırıyor. Peki, buna mağlup mu olacağız. Tabi ki hayır. İnsanoğlu eşrefi mahlûkattır. Yani yaratılmışların en şereflisi. İşte o biziz. O kişi parkı temizleyen görevli, kamu kurumundaki memur, evimize kargo getiren kurye… İnsan insan olduğu için değer vermeliyiz. Yaptığı işe bakmadan, görevini dikkate almadan…
Dünyadaki en uzun mesafenin iki insanın birbirini anlamadan, dinlemeden geçen süredeki uzaklıktır. Cümleleri toplarsınız, toparlarsınız ama sizi dinmeyen insana sözünüz ne kadar geçer. Geçen söz ne kadar tesir eder. Bunu da düşünmek gerekir. Yıllar önce bir ürün reklamında “iletişim her şeyi değiştirir”teması vurgulanıyordu. 4 kelimelik cümleyi iyi analiz etmek gerekiyor. Sanki her şey burada saklı. Anlamak, analiz etmek gerekiyor. İyi bir iletişim birbirimizi anlamaktan geçiyor zaten. Bugün kü yazımı Sadi Şirazi’ nin özlü sözleriyle bitirmek istiyorum.
-Ne kadar okursan oku, bilgine yakışır şekilde davranmazsan cahilsin demektir.
-Ne söyleyeyim diye başta düşünmek, niçin söyledim diye sonunda pişman olmaktan iyidir!
-Akıllılar istedikleri şeyi, akılsızlar başkalarının istediğini öğrenir.
-Olgun bir adamı dost edinmek isterseniz, eleştirin. Basit bir adamı dost edinmek isterseniz, methedin.Akıl yeryüzünden kalksa bile, hiç kimse akılsız olduğunu kabul etmez.