Her güzel yaşanan olayları anılara kaydettik ve kaydetmeye de devam ediyoruz.

Gizlenmiş anılar, saklanmış anılar ve kaydedilen anılar geçmişi hatırlatıyor bizlere. Herhalde anılarda olmasa kimse geçmişe yolculuk yapmayacak. Bazen özlüyor insan çocukluğunu, gençliğini ve yaşadığı güzel günleri. Geride kalan anılar ise ilaç gibi geliyor insana. Özlem ve hasret bitiyor uzun bir yolculuk sayesinde. Uzun bir yol çünkü bizlerin cesareti, gülümsemesi masumluğu geziniyor o yolun her kaldırımında. Şimdi yaşadığımız yerin sokağının kaldırımında bizlerin eski gülümsemesinden kalan bir avuç özlem geziniyor her ucunda. Bizlerde hasret kalıyoruz eski güzel günlere. Eskiden bu sokağın etrafında ne kadar güzel günler geçirdik diyoruz. Kimileri neşe, umut, kahkahalarla dolmuştu kimileri de çocuksu kederle ama bir şekilde günler hatırlanacak güzel hatıralarla doluyordu.  Geçmişe kayda değer anılar yerleştiriyorduk. Hiç beklemediğimiz anda karşımıza tesadüfen çıkar geçmiş. Bazen bir flaş diskin içinde kayıt olmuş bir şekilde bazen de çocukluktan bu yana biriktirdiğimiz fotoğraf anılarıyla. Yani tüm anıları topladığımız bir fotoğraf albümüyle. Hiç yoktan iyi geliyor insana eski halimizi görmek, masum gülümsememize ve mutluluğumuza tekrardan şahit olmak. Üzerimizdeki kıyafetin ve saçımızın nasıl bir durumda olduğu ayağımızdaki ayakkabının o yılın modası olmadığı hiç umurumuzda bile olmaz. Yani nasıl göründüğümüzün hiçbir önemi kalmıyor gülümsemeyi gördükten sonra. Oysaki şimdi tebessümden önce üzerimizdeki kıyafet, ayağımızdaki ayakkabı ve elimizdeki telefonun markası önem arz ediyor. Sizce değişen ne olmuştu ki? Değişen bizler miydik ya da zaman bizleri mi değiştirdi? Belki de zamanla hepimiz değiştik. Çocukken önem verdiğimiz tebessümün yerini başka şeyler mi aldı bizden. Başka şeyler alıp götürmesin çocukluğumuzu, anılarımızı ve masum gülümsememizi. Daha da alıp götürmesine izin vermeyelim. İzin vermeyelim ki çocukluğumuzu zamanla unutmayalım. Çünkü o yıllar asla unutulmayacak yıllar. Unutmak için kaydetmedik o yılları ve anıları geleceğe. İleride karşılaştığımız o fotoğrafa sahip çıkmak için yüreğimizdeki çocuğu geleceğe, gittiğimiz yollara götürmek için o fotoğrafı albümümüzde sakladık. Çünkü her baktığımızda gerçekte kim olduğumuzu ve özümüzü her koşulda koruduğumuzu hatırlayacağız. Bir masum 
gülümsememizle. İşte anılar bir şekilde peşimizi bırakmayacak. Bazen radyodaki çalan şarkı hatırlatacak ve sözleri bizleri geçmişe götürecek. Çok ihtiyaç duyduğumuz geçmişe. Kalbimizde sevginin yer aldığı, yanımızda sevdiklerimizin olduğu ve onlarsız yaşamadığımız güzel günlere en kötü günleri bile geçirdiğimiz ve şimdi en iyi günlere ulaştığımız kalıcı ailemizle geçmişe bir yolculuk yapacağız.  İşte bir şarkının sözleri bizlere bunları hissettirecek. Bazen de bir kutunun içine sakladıklarımız hatırlatacak, sakladığımız her neyse. Zaman çok çabuk geçse de anılar hiçbir zaman eskimeyen olur. Eski anılar eskimeyecek, eski günler ise her zaman hafızada yer alacak hatırlanmak için. Bu yüzden her zaman eskinin kıymetini bilelim, anıların gerçekliğini hep koruyalım. Çünkü gelecekte eskiye ve anılara hep ihtiyaç duyacağız. Gelecek çocukluğu arayacak her uğradığımız sokakta. Sokaklar geçmişin izleriyle dolu ve sende gelecekte o izlerin peşini bırakmayan bir yolcusun. Sen kendi geçmişinin yolcususun. Biriktirdiğin her anılarla, hayatını geleceğe güzel bir şekilde taşıyan olacaksın. Bu yüzden zamanında kaydettiğin anılarla karşılaşma zamanın geldi ve hızlı olmaya çalış. Çünkü zaman sen fark edemeden çok çabuk ilerliyor.