Dünya yalan değil, insanlar yalan derdi dedem. Her bir can bu dünyayı terk ettiğinde. Aslında söylediği üzerine biraz düşününce doğru bir çıkarım ortaya çıkıyor.
Çünkü her bir can giderken arkasında kocaman bir dünya bırakıyor. Hâlâ yaşantıların devam ettiği bir dünya var. Aynı yerinde durup dönmeye devam eden. Rabbim bizlere sonuçları sunarken bizler ise hâlâ sebepleriyle uğraşıyoruz. Sebepleri ne olursa olsun sonuçları aynı oluyor. Birileri giderken, bu dünya birileriyle hayatlarına devam ediyor. O da bu şekilde dönmeye devam ediyor. Dönerken hangi noktada durmamız gerekiyor? Hangi yolda yürümemiz gerekiyor? Hangi yöne doğru kafamızı çevirmemiz gerekiyor? Yani bu dünyanın hangi tarafı doğru? Tek bir dünya olmasına rağmen farklı yolları, farklı tarafları var hep. Kendi yaşamımızda bu dünyanın doğru ve hayırlı tarafıyla karşılaşmak zor gibi. Yani kocaman dünyanın içinde insan kendini doğru tarafta bulmakta ve görmekte zorlanıyor. Sanki her gün girdiğimiz sokaklar yanlışa açılıyor. Bazen günün sonunda evimizin yolu bile karıştırıyoruz. Kayboluyoruz bu koca dünyanın içinde. İnsanların yalan olacağını bildiğimiz halde hep ciddiye alıyoruz. Bazı insanların düşüncelerini, fikirlerini önemseyerek. Bazı olup biten olayları da görmezden gelemeyerek ömür boyu bu dünyanın yolcusuymuşuz gibi yaşıyoruz. Aksaklıklara rağmen bile. Hep şunu derler önünde iki yol var. Hangi yolu seçeceğimize kendimiz karar vereceğiz. Üçüncüyü görmeyiz bile. İki yoldan biri doğru ise diğeri yanlış. Tabi ki doğru tarafı, doğru seçimlerle bulmak isteriz. Doğrusu hangisi? Ya yanlışı seçersek, yanlış bir yol bizi doğrularla, iyilerle buluşturur mu? Ya da doğru gibi gözüken yol bizi yanlışlarla, hatalarla ve pişmanlıklarla buluşturursa. O zaman da yine kendi seçimimiz oluyor. Yani yanlışı da seçsek doğruyu da seçsek bizlerin tercihleri karar verecek. Bizler doğru yolu bulmak için bu dünyanın her türlü engebeli yollarıyla, gücünü kaybetmiş insanlarıyla karşılaşmadan belki doğru yolu bulamayacağız. Kim bilir belki de arkamızda asla toparlanmayacak bir enkaz kalacak. Kim bilir belki de o yolda güzel insanları geride bırakacağız. Bazen doğru gibi gözüken yol bizi yanıltır fakat çok geçmeden yanlışın içinde doğruyu bulmalıyız. Nasıl kötülüğü saran bir insanın içinde bir küçücük nokta kadar iyilik varsa büyük bir yanlışın içinde de küçük bir nokta kadar doğru vardır. İyilerin doğrusu, kötülerin yanlışı ve bu dünyanın yalan olanları. Yani iyiler de kötüler de bu dünyadan göçüp gidecek. Geriye sadece tek kalıcı olan dünya olacak ve bu dünyadayken gerçekleştiremediklerimiz, yapmak istediklerimiz ya da yapamadıklarımız kalacak. Dünyanın ilerleme şeklide böyle birileri gözlerini kaparken bu dünyaya birileri de gözlerini açacak. Dünya gidenlerle, gelenlerle ve kalanlarla hiç istifini bozmadan ilerleyecek.