Ölümü ve hayatı elinde tutan Allah’ın adıyla;

Üzerinden biraz zaman geçmiş olsa da bu yazıyı yazmak için geç sayılmam umarım.

                Kıymetli Okurlar;

                Ömrümüzden bir arefe ve bir bayram gününü daha geçirmiş olduk. Ömür defterimizden bir sayfayı da çevirdik. Arefeler ve bayramlar birlikteliğimize, hayatımızın güzelliklerine vesile olsun ve Yüce Mevla hepimizi bu güzel günlere yeniden kavuştursun.Duanın en fazla uçuşan yapraklar gibi gezdiği bir zaman dilimidir Arefe. Arefe haccın en önemli farzı olan vakfenin yapıldığı yerin (Arafat) diğer adıdır. Vakfe, kurban bayramının bir gün öncesi olan zilhicce ayının dokuzuncu günü burada yapıldığından bu güne yevmüarefe (arefe günü) veya Türkçe’de kısaca arefe (arife) denilmiştir.

                Arefe, ışıltılı bir sabahın başlangıcında çarşı pazarın birbiri ile kaynaştığı gündür. Helal kazancın berekete açılan kapısıdır. Dualar uçuşan yapraklar gibi oldu gökyüzünde. “Hayrını gör, bereketli olsun, Allah kabul etsin”sözleri yankılandı çarşılarda, pazarlarda. Selam uzakları bize yakınlaştırdı. Bize bayramı muştuladı. Çarşı çeşmesinde bekledik bir dostumuzu. Bir çay ocağında demledik kardeşliğimizi. Özlemler buhar buhar karıştı gitti göklere. Geçmişten konuşuldu, gelecekten bahsedildi. Bir lambanın etrafında dertler paylaşıldı, gönüller alındı.

                Yollarımızı sevgi ile yıkadık. Evlerimizi heyecanla temizledik. Bizi görünce yüzündeki çizgilerin heyecanı artan hacı teyzelerin, hacı amcaların sevgisine muhatap olduk. Her bayram nerede, ne iş yaptığımızı söylesek te, sıkılmadan yeniden söyledik.

                Siyah bir geceden beyaz bir sabahı veren rabbe şükürler olsun. Sabahın esenliğinde aldığımız abdest ve kılınan bayram namazı içimize bir ova ferahlığı verdi. Bizleri bayram ile müşerref kıldığı için gündüzün ve gecenin sahibinesonsuz hamdolsun. Kurbanlarımız kesildi ve inşallah kurbanlar bizi yüreğimizin sahibine yakınlaştırdı.

                Dini terim olarak Allah’a yaklaşmak ve Allah rızasına ermek niyetiyle kesilen, kurban edilen, hayvan demektir. Kur'an'da da anlatılan İbrahim peygamber ve oğlu İsmail ile ilgili kıssadan yola çıkarak, kurban kavramına adanmışlık ve Allah'a teslimiyet anlamları da yüklenmiştir. Yapmış olduğumuz ibadetler bizi, hep beraber rabbimize yakınlaştırsın. Onun boyası ile boyanmayı nasip eylesin.

                Bayram her gelişinde bize yeni ve farklı heyecan verdi. Bu bayramda böyle oldu. Düğünlerin böyle zamanlara denk gelmesi de birçok aile dostumuzu bir arada görmeye sebep oldu.Her zaman söylenen “Nerede o eski bayramlar”ifadesini de andık. Bu, aslında özlemlerimizin arttığının ifadesidir. Evet, geçmiş ne olursa olsun özleniyor. Geçmişteki zor günlerin bile özlendiği konuşuluyor. Zor günler vuku bulduğu anda acısı oluyor. İlerde sadece anılacak bir hayat bilgisi fotoğrafı gibi kalıyor belleğimizde. Bayramlarda ne kadar hüzünlü de olsak, yaşamadığımız günlerin genci ve geçirmediğimiz bayramların insanıyız. Belki ilerde, yaşadığımız bu günleri hüzün içinde de yaşasak, bu günleri gelecekte güzellikleyad edeceğiz.

               

                Değerli Okurlar;

                Kurban ve bayramlar çağlar ötesinden bizlere bırakılan emanettir. Ziyaretler, sıla-i rahim, akrabalık bağlarının korunması ve geliştirilmesi güzel hasletlerdir. Annecağzımın bir sözü var onu yazmadan geçemeyeceğim “Allah insanların birbiri ile soğuk ve mesafeli olacağını bildiği için özellikle bayramda ziyaretlerikutsal kılmıştır “der. Bunu her bayram söyler.

                Siz bu yazıları okurken,  bayramda yaşanan güzellikler gözünüzün önünde film şeridi gibi geçmişse ne mutlu bana. O güzellikleri şimdiden özlemeye başlamışsanız elinizdeki anın kıymetini bilin. Güzel bir söz, bir tebessüm, bir selam her anımızı bayram edebilir. Sanırım çağımızın en büyük ihtiyacı bu… Sevdiklerimizin kıymetini bilelim. Yarın belki geç olabilir.           

                Sevdiklerimizle, sevenlerimizle, sağlık ve huzur içinde daha nice bayramlara erişmek umuduyla…