Milletlerin tarihi seyirlerinde onlara yol gösteren, yürüdükleri yola kılavuzluk eden, hakikatleri öğütleyen, verdikleri ilham ve fikirlerle onları yönlendiren bilge insanları, münevver şahısları her dönem vardır. Milletler tarih sahnesinde belki de en çok, karşılaştıkları çetin durumlarda bu yol göstericilere ihtiyaç duyarlar.  Türk milletinin de kadim tarihinde, Türk milletin bağrından çıkmış, bildikleri ve idrak ettiklerini milletine aktararak onlara yol gösteren bilgeleri, münevverleri, özellikle Türk milletinin buhranlı dönemlerinde kendini göstermiş, Türk milletine içinde bulunduğu buhranlı durumdan kurtuluş yolunu işaret etmişlerdir. İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’da bu yol göstericilerimizdendir.

Mehmet Akif Ersoy düşünceleri, söylemleri, kaleminden dökülen dizeleriyle ve mücadelesiyle Türk istiklalinin manevi önderi, sembol ismi olmuştur. İstiklal, Türk milletinin, maziden gelip atiye giden fikrinin, mücadelesinin, yaşam şeklinin en önemli değeridir. Mehmet Akif bu düşünceyi, Türk milletinin aklından ve gönlünden geçenleri kalemiyle İstiklal Marşı ile satırlara dökmüş, Türk milletinin maziden aldığı ilhamı, inancı, azim ve kararlılığı on dizelik o eşsiz eseriyle hülasa etmiştir.

 Türk milletinin azim ve kararlılığını, inancını, istiklal aşkını İstiklal Marşı ile tüm dünyaya çekinmeden dile getiren Mehmet Akif, düşüncelerini en iyi şekilde kitlelere duyurmayı ve onları harekete geçirmeyi de başarmıştır. Kalemiyle Türk milletinin istiklal mücadelesini ayakta tutmaya çalışan Mehmet Akif İstiklal Marşı’nda, sözlerine ”Korkma!” diyerek başlamış, Türk milletinin silkinmesini, ülküsünü perçinlemesini, korkusuzca atağa geçmesini ve istikbale giden yolda bütün engelleri aşarak ülküsüne erişmesini göstermiştir.

 Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!

Dizeleriyle mevcudiyet ne olursa olsun haklı bir mücadelenin, idealin, iradenin, azmin ve inancın önemini dün olduğu gibi bugünde ufkumuzun açılmasına vesile olan dizelerle ifade etmiştir. Bir fikir insanı, idealist, örnek bir dava adamı olan Mehmet Akif kalemini, ezelden beridir hür yaşamış milletin, ecdat kanıyla sulanmış hür topraklarında ebediyen hür yaşaması için kullanmıştır. Milli varlığın muhafazası uğruna yapılabilecek bütün fedakârlıkların kutsiyetini İstiklal Marşı’nda dile getirmiş, Türk milletinin gücünü, kuvvetini, şanını, şerefini İstiklal Marşı’nda hülasa etmiştir. Bu nedenle;

İstiklal Marşımız, Türk milletinin milli mücadelesinin, istiklal ve istikbal azminin, şanlı mazinin, şerefli atinin en kutlu eseridir.

İstiklal Marşımız, Türk milletinin kurtuluş zaferinin muştusu, yüksek ruh ve şuurun ilhamı, milli varlığın iradesinin kaynağıdır.

 İstiklal Marşımız, Türk milletinin milli haysiyetinin satırlara dökülüşü, tarihin her anına iz bırakan kahramanlık ve kurtuluş destanı yazan ecdadımızın, Türk milletinin nidasıdır.

Türk milletini, Türk milletinin müşterek iradesi ile yükseltmek ve istikbale giden yolda milli şuurla kurtuluşa ermek Mehmet Akif’in bu şiarı ile yürekleri harekete geçirmiştir ve harekete geçirmeye devam etmektedir. Mehmet Akif’in İstiklal Marşını kaleme aldığı tam 100 yıl önceki ruhu, şuuru ve ülküsü bugün farklı bedenlerde devam etmektedir. Elinizdeki bu eser bu düşüncenin en haklı göstergesidir. Her bir yazarımız, yazdıkları her bir satırla adeta istiklal düşüncesini perçinlemiş, istikbale emin adımlarla yüründüğünü göstermiştir.

            Bu vesile ile belirtmek isterim ki, Türk milletinin istiklali ve istikbali uğruna çetin mücadeleler veren aziz ecdadımızın aziz hatıraları, mücadele azmi ve fikir mirası sadece marşlarımızdaki satır aralarında kalmayacak ebediyete kadar ülkümüzde yaşayacaktır. Türk milleti, bir fikir ve ülkü mirası olarak her şeyden çok ecdadın manevi mirasına, istiklaline sahip çıkacak ve bir daha bu millete yeni bir İstiklal Marşı yazdırılmasına izin vermeyecektir. Bu düşüncelerle bizlere ilham olan, Türk istiklali ve istikbali uğruna canlarından geçen kahraman ecdadımızı hayranlıkla yâd ediyor, minnet, hürmet ve rahmetle anıyoruz.