Yazılarımı okuyanlar ne ilginçtir ki hep siyaset yazdığımı söylerler. Halbuki, benim yazılarım yaşam üzerinedir ve siyaset de yaşamın en önemli unsurlarından biridir. Aslında siyaset yaşamın önemli bir parçasıdır.

Mesela hekimlerin sorunu, bir siyaset konusu olduğu kadar aynı zamanda bir yaşam sorunudur. Hekimlik illaki çok önemli bir meslektir. İnsanların yaşamını etkileyen kimi zaman onun yaşamasını sağlayan kimi zaman da insan hasta ise bile o hastalığını konforlu geçirmesini sağlayan bir kurumdur. Direk olarak insanla, insan hayatıyla koordineli bir meslektir. Bu nedenle önemlidir. Aynı zamanda aslında tüm mesleklerin kendisine göre bir önemi kendisine göre bir gerekliliği ve insan hayatını etkileyen bir görevi vardır. İnşaat mühendisliği önemsiz bir meslek midir? Düşünsenize inşaat mühendisinin kötüsü depremde yapılan binaların yıkılmasına yol açar. İşte insan hayatıyla direk alakalı bir durum değil midir bu?

Gazetecilik çoğu kimse için önemi bilinmez. Ancak gazeteciliğin, topluma olayları aktarmanın dışında çok daha önemli bir görevi vardır ki; o da arşiv niteliği taşımasıdır. Yani bundan 50 yıl sonra 100 yıl sonra Konya’da neler olduğunu insanlar gazete arşivlerinden okuyabileceklerdir. Gerekli midir, evet insanlık için hem de çok gereklidir.

Diğer meslek dalları için de değişen bir şey yoktur. Her biri kutsal ve her biri insanlık için bir gereklilik arz eder. Oto kaportacı da çok önemli bir meslek ifa eder, polis de; ayakkabı boyacısı da çok önemli bir görev yapmaktadır, bir öğretmen de… Dolayısıyla aslında yapılan mesleklerin hepsi toplum içerisinde bir koordineli yapı oluşturarak birbiriyle alakalı haldedir. Hiçbir mesleğin diğerine göre daha üstün ve saygın olduğu gibi bir ayrım doğru bir ayrım değildir. Bir doktor yetişirken, yurt işletmecisiyle de, lokantacıyla da, taşımacıyla da diğer mesleklerle de iç içedir. Bir doktor okurken kalacak yer sorununu yurt çözmüştür. Yemek sorununu lokantacılar çözmüştür. Ailesiyle kavuşturan otobüs gibi, tren gibi taşıma araçları olmuştur. Yurdundan okula gitmek ve gelmek için toplu taşıma etkili olmuştur. Her bir meslek birbirine hizmet ederek gelişir ve amaçlarına ulaşır.

Ve gelelim işin ekonomik boyutuna; maalesef ülkemizde tüm meslek dalları sıkıntı içerisindedir. Doktoru sıkıntılıdır. Öğretmeni sıkıntılıdır. İşçisi, memuru, sanayicisi, çiftçisi, hayvancısı, gazetecisi her meslekte hizmet edenler sıkıntı içerisindedirler. Yani son zamanlarda doktorların talepleri ve davranışları buna karşılık Cumhurbaşkanı’nın siyasetten uzak cevabı çok konuşulmaktadır. Ancak ülkede sanki her meslek gayet rahat içerisindedir de, doktorlar haklarını alamıyorlardır gibi bir tartışmaya ülkeyi sokmak çok doğru olmaz gibi geliyor.

Doktorlarımızı, hemşirelerimizi, tüm sağlık çalışanlarımızı canı gönülden kutlamak gerekir. Bilhassa pandemi süresince gösterdikleri üstün hizmetten ötürü her biri ödüllendirilmelidirler. Ama Türkiye’de gelinen aşamada mesela inşaat sektörünün de, basın sektörünün de, tarım sektörünün de, diğer tüm sektörlerin de çok refah içerisinde yaşamadıklarını gözden kaçırmamalıdırlar. Ülkenin refahı için ülkeye sahip çıkacak doktorlar bundan önce de olduğu gibi bundan sonra da haklarını en iyi şekilde alabileceklerdir. Bunun unutmamalıdır.

Bu vesileyle 14 Mart Tıp Bayramının tüm sağlık camiasına kutlu olmasını diliyorum.

Dostlukla kalın.