Milletlerin en mühim varlığı şüphesiz insan kaynağıdır. İnsan kaynağını artıran, nitelikli hale getiren, planlayan, doğru yöneten, yönlendiren ve bunu sistemli hale getiren toplumlar istikballerini teminat altına alırlar.
Bugün gelişmiş ülkelerin, gelişme ve ilerlemelerindeki başat unsur hiç şüphesiz,insan kaynağı unsurunun nitelikli yetiştirilmesi, nitelikli yetiştirilirkenkaynakların olabildiğince verimli ve etkin kullanılması ile bunun bir devlet politikası halinde sistemleştirilmiş olmasıdır. Ülkelere kalkınmayı, pek çok alanda başarıyı ve istikrarı nitelikli insan gücü getirir. Bu bağlamda günümüzde bilhassa gençliğin doğru yönetilip yönlendirilmesi devletlerin ve toplumların en elzem meselesi haline gelmiştir yahut gelmelidir.
Bugün Avrupa için Amerika için hatta Asya-Pasifik ülkeleri için asıl tehdit unsurun genç nüfusun azalması olduğunu görmek mümkündür. Ülkelerinsiyaset-ekonomi-göç vb. gibi asli sorunlarının yanında genç nüfusun azalması konusuna da ivedilikle eğilmesi gerekliliği zuhur ediyor artık. Çünkü genç nüfus; devletlerin geleceği, milletlerin istikbali, istikrarında güvencesi, demektir. Genç nüfusunu temin edebilmiş, onu nitelikli yetiştirip, doğru yönetip yönlendirebilmiş milletlerin istikbali aydınlık, yarınları emindir.
Peki, biz ülkece bu olgunun neresindeyiz?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti malumunuz önemli bir istiklal mücadelesi nihayetinde kurulmuştur. Türk istiklal mücadelesi ise bir gençlik hareketi olarak zuhur etmiştir ilkin. Akabinde Türkiye Cumhuriyeti genç kadroların şuurlu elleriyle kurulmuş ve nihayet pek çok tehdit ve tehlikeye rağmen iri, diri ve stratejik öneme haiz bir mevcudiyetle bugünlere intikal etmiştir. Bu büyük başarıda şüphesiz en çok ülkenin gençleri pay sahibidir.Gençlik jeopolitik arenada da önemli bir güç unsuru olması bağlamında, genç nüfusun nitelikli yetişmesi, iyi yaşaması ve başarılarının önünün kapanmaması her şeyden elzemdir. Çünkü gençlik Türkiye'nin geleceğidir. Türkiye dün olduğu gibi bugün de gençliğiyle iftihar etmelidir. Yurt içi ve yurt dışında pek çok başarıyı dün olduğu gibi bugün de hala gençlerden görüyoruz. Spordan sanata, akademiden siyasete gençliğimizin mücadelesi ve muvaffakiyeti takdire şayandır.
Türk milletinin aydınlık istikbali şüphesiz gençlerle gelecektir bu bağlamda en büyük önem ve değer gençlere verilmelidir. Gençliğimiz dün olduğu gibi bugün de en büyük ve en önemli gücümüzdür. Türk gençliği Türk istikbalidir, Türkün geleceğidir, Türk milletinin ve devletinin en büyük serveti ve hatta bizatihi kendisidir. Bu itibarla gençliğin temennileri, emelleri, hayalleri ihmal edilemez, edilmemelidir. Gençlerin taleplerini dinlemek, gençliğin önünü açmak yerel yönetimlerden merkezi teşkilatlara kadar tüm yönetim kadrolarının asli önceliği olmalıdır.
Gençlik aldığı iyi ve doğru eğitimle istikbali aydınlanacak…
Birey, toplum ve millet yaşamında eğitimin, bilhassa milli eğitimin nasıl başat bir rol üstlendiğinin önemi konusuna konuyu dağıtmamak adına girmeyi düşünmüyorum, bu konu herkesin malumudur zaten.Bilgi, beceri ve değerler sistemini nesillerimize aktaran ve devletin en güzide kurumu olan okullarımız kısa bir süre sonra açılacak. Birinci vazifesini, yani "Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmeyi" bilen,idrak eden ve bu idrakle hareket eden ülkemizin geleceğini aydınlatmak adına yetişen gençlerimiz, devletimizin onlara sunmuş olduğu daha iyieğitim imkânlarıyla daha iyi yetişecek, ilerleyecek, aydınlanacak ve Türk istikbalini de aydınlatacaklardır. Bu bağlamda bir ülkenin aydınlanmasındaki en başat rolün iyi bir eğitim olduğunun altını bir kez daha çizmek yerinde olacaktır.
Peki, gençlik ne beklemektedir?Gençlikten ne beklenmektedir?
Türk gençleri esasında yalnızca hayalleri peşinden emin adımlarla ilerlerken herhangi bir unsurun vahametine kapılmak istemiyor. Emeğinin karşılığını veren, liyakati esas alan, liyakatiistihdam eden bir devletin çatısı altında, ümidi olduğu Türk milletinin müreffeh yarınları için güzel şartlarda yetişmek, ilerlemek ve hayatını idame ettirmek istiyor.
Türk gençliğin mesuliyetlerine göre hareket etmeleri de pek tabi devletimizin ve milletimizin gençliğimizden beklentisidir. Gençliğimiz elbette ki milletimizin güzel yarınlarına merhem olacak dirayettedir ve bu konuda mahirdir. Bu kadim milletin, aziz devletin, kıymetli, hamiyetli, maharetli evlatları her dönem vardı bu dönem de vardır. Bu gençlere anlamlı bir hayat sunmak, gençliğin müstakil ideallerinin peşinden rahatlıkla koşmasını sağlamak, onları başarıya ulaştırmak konusu, siyasilerimizin, merkez ve taşra teşkilatlarındaki yöneticilerimizin, karar mercilerinin sorumluluk almaları gereken bir konudur.
***
Geçenlerde Almanya Büyükelçiliği'ndeki bir programda Berlin'e uzmanlık eğitimi almaya giden bir arkadaşımla denk geldik. Ne zaman dönüyorsun soruma -Artık Türkiye'deyim, geleceğim için, geleceğimiz için Türkiye'de çalışmalarıma devam edeceğim, dedi…İlaç gibi geldi… Türkiye'nin istikbali için dertlenen, dertleşen, üreten, yetişen gençler her dönem vardı ve var olacak elbet… Büyüklerin azmi bu gençlerin sayılarını arttırmak, iştahlarını kabartmak, gençlerin azmi Türkiye'nin dertlerine merhem olmak olsun…
***
Tüm yenilmişliklere, karanlıklara, basiretsizliklere, ahlaksızlıklara, ümitsizliklere, rağmen yeise düşmeden, maziden aldığı ilhamla, yalnızca hakikati ve vatanı gözetenler Türk milletinin istikbalinin ümidi, güvencesi ve ışığı olmuştur…
Bu ışık sönmesin diye çalışanlar Türk milletinin istikbalinin ümidi olmaya devam edecektir…Türk ve Türkiye Yüzyılı,bu idrakle hareket eden muazzam, engin ve eşsiz Türk gençliğinin marifetiyle daha güzel yarınlara ilerleyecektir…