Sen gelirdin ey ramazan!

Kuş masalları gibi başlardı mahallemin çocukluk ramazanları.

Anımsardım uzun kış gecelerinde, kısa gündüzlerde yanımızdaydın.

Yakışırdın yanımıza ey ramazan, yakışıklı bir sevda gibi.

Yıkardık yüzümüzü soğuk sulardan.

Bir mahmur, bir nazlı sevda almazdı başını omzumuzdan.

Kalkıp bir gece yarısı tatlı uykulardan, hülyalardan, rüyalardan…

Kurulurduk solgun bir sofra bezinin etrafına.

Karanlıklar uyanırdı, dağlar uyanırdı, taşlar uyanırdı, kuşlar kıyama geçerdi.

Dünya sahur yapmaya dururdu.

Aydınlığa gülümserdi müstakil evler birer birer.

Sobanın üzerinde ısınmış bir tahinli kokusu sarardı bütün evi.

Bütün evi kuşanılmış bir bismillah alırdı…

Onun boyası ile boyanırdı evlerin duvarları.

Sıbgatallah…her daim sıbgatallah….

Sen gelirdin ey ramazan!

Mukaddes kitabı müjdelerdin bize, muştulardın bize aziz emaneti

Okunurdu mukabeleler diz diz üzerine

Bir saf üzerinde ayrımı olmazdı zenginin fakirin, siyahın beyazın…

Kardeşlik baharda çiçeğe durmuş bir ağaç olurdu ,büyüdükçe içimize ferahlık veren

Recep ve Şaban seni anlatırdı sonra.

Hucurat-10 kalbimizde bir bahçe olurdu içimizi açan.

Ali İmran-103 perçinlerdi kardeşliğimizi.

Kardeşlik, sen geldiğinde bizi saran serin bir iklim olurdu.

Sen gelirdin ey ramazan!

Fırın kuyruklarında beklerken buhar buhar yükselirdi pidelerin buğusu.

Demini alırdı zamansızda olsa sohbetler.

Bir bir yanardı lambaları minarelerin.

Kalbimizden aydınlık bir merdiven yükselirdi.

Göğsümüzde yeşeren bir aşk olurdu heyecanından yerinde duramayan.

Sonra soframızı zenginleştirirdi birbirine karışmış kaşık sesleri.

Sobamız, sobamızın önünde kedimiz, kedimizin önünde yumak olurdu.

Sanki onlarda bu mutluluğa ortaktı.

“Hayat bilgisi fotoğrafı gibi olurduk” .

Sonra yankılanırdı sesimiz bir mahalle camisinden, teravihlerden, kandil gecelerinden.

Dualar niyazlar, salavatlar aminlere karışırdı…

Karışırdı şehri sonsuz bir aydınlık sararken…

Sonra yine sen geldin ey ramazan!

Belki eksik olan yanımızla karşıladık seni

Kırgınlıklarımızla, kavgalarımızla…

Kaybettiklerimizle…

Ama iyi ki eriştik sana

Bizi kendine muhatap eyle

Bizi kendine yar eyle….

Bizi kendinle hemhal eyle…