“Aslında herkesin bir İsmail'i var. Ondan vazgeçip onu kurban ettiği gün gerçekten Allah'a kavuşacaktır.” Doç. Dr. Mustafa ÇOBAN

                 Kıymetli Okurlar;

            Yeni bir hafta ve yeni bir konu ile sizlerle beraber olmanın mutluluğu içindeyim. Kurban Bayramınızı tebrik ediyor, hayatınızda güzelliklere vesile olmasını niyaz ediyorum.

            Bir bayram heyecanı da geride kaldı. Paylaşmanın, hal hatır sormanın, yıllarca görülmeyen dostlarla hasret gidermenin hazzını iliklerimize kadar hissettik. En çok mutlu olduğum ise çocukluğumuzun geçtiği Sandıklı Mahallesinde Nuriosmaniye Camii’nde hutbe irad edip, Cuma namazını kıldırmak oldu. Baba dostu güzel insanlar ile hasbihal etmek, yüzümüzde sevinç, kalbimizde ışıltı meydana getirdi. Üzerimizde biriken tatlı yorgunlukla yollara koyulduk ve hayata kaldığımız yerden devam ettik. Hamdolsun.

           

            Sevdiğimizi Allah için sevmedikçe, sevgilerimiz bizi yüce yaratıcıya ulaştıramadığı sürece sevginin anlamı olmaz. Hz. İbrahim’in yıllarca çocuğu olmamıştı. Hz İbrahim rabbine içtenlikle yalvarıyordu. “Ya rabbi. Bana Salihlerden olacak bir evlat ver diye dua ediyordu”(Saffat 37/100).Hz. İbrahim’in duasının üzerinden yıllar geçmişti. Hz. İbrahim’inhicreti Mısır’a kadar uzanmıştı. Bu hicrete Hacer adında biri daha katılmıştı. İşte bu kişi Hz. İbrahim’in eşi olmakla şereflenmişti. Onların bu evliliğini Hz. İsmail şenlendirdi. Nitekim Hz. İbrahim gördüğü rüyalardan sonra sevdiğini, yani en sevdiğini Allah için sevmiş onu bu yolda kurban etmeyi bile göze almıştı.

            Hz. İbrahim Allah’a yaklaşmak için en çok sevdiği oğlunu kurban etme teşebbüsünde bulunmasıyla bize şu mesajı veriyordu: Allah’a yaklaşabilmek için gerektiğinde en çok sevdiğini Allah için terk edebilmelisin. Bizler de içimizdeki İsmail’i bulup onu Allah yolunda terk edebiliyorsak o zaman kurbandaki gerçek manayı bulmuş oluruz. Peki, bizim İsmail’imiz nedir?

           

            Esasında Allah’a yakınlaşmamıza engel olan her şey bizim İsmail'imizdir. Herkesin İsmail’i farklıdır ve hayatın her alanında, farklı görüntülerle karşımıza çıkar. Kiminin İsmail’i şan-şöhrettir; kimininki öfkedir, kimininki hırs ve hasettir, kimininki makam-mevkidir, vs. listeyi uzatmak mümkündür. Allah'a yaklaşmamıza engel olan her şey veya bizi O’ndan uzaklaştıran her şey, nerede ve ne zaman olursa olsun kurban etmemiz gereken şeydir. Öyle ise sen de içindeki İsmail’ini tespit et ve onu Allah için kurban etmeliyiz.

           

           

            Kurban ibadeti bizim içimizdeki putları kırıp Allah’a yaklaşmak demektir. Kurban, hırsı bir kenara bırakıp, bir gün ölüm meleğinin geleceğini ve ruhumuzu almadan gitmeyeceğini bilip, bu dünyanın yerlisi olmadığımız hatırlamadır. Kurban dünyevileşmeyi bir kenara bırakıp, hangi amaç doğrultusunda yaratıldığımızı idrak etmenin diğer adıdır. Allah için sevip, Allah için birleşip, Allah için ayrılmayı göze alabilmenin açıklamasıdır.

            Sevdiğimizi Allah için sevip ve Allah yolunda kullanıp, bütün bu sevgilerin bizi Allah’a kavuşturacağını ümit edip, Hz İbrahim’ce sadakatin ve Hz. İsmail gibi teslimiyetin yaşandığı nice bayramlara erişmeyi Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.

            Hepinizi sevgi ve selam ile selamlıyorum.