(Cengiz Numanoğlu) Yapımcılığını ve sunuculuğunu Salih Sedat ERSÖZ’ ün yaptığı Şair Cengiz Numanoğlu’nun anıldığı program 01.06.2024 tarihinde KONTV ‘den canlı yayınlandı.
Duygu dolu anma programına üstadın oğlu ve manevi kızım dediği İkbal Gürpınar’ın da katılımı oldu. Video gönderim şeklinde başvurulan yarışmada yaklaşık 30 şiir arasında 10 şiir finale kaldı. 10 kişinin üstadın farklı 10 şiirini okuduğu programda duygular gözyaşlarına döndü. Jürinin dereceye girenleri belirlemede zorlandığı gecede, âcizane kendime 4. Sırada yer bularak mansiyon ödülüne layık görüldüm. Bunu şiirin kazandırdığı dostluklar olarak değerlendiriyorum. Bütün bunların haricinde biraz Cengiz Numanoğlu’na değinmek istiyorum. Şiirde anlaşılmayı ön planda tutan şair, Allah’ın hikmet olarak verdiği ilhamı, insanların hizmetine sunmayı, duygular ile hemhal olmayı kendisine şiar edinmiş.
Şair Cengiz Numanoğlu 1941 yılında Antalya'nın Serik ilçesinde doğdu. İlk ve ortaokulu Akseki, liseyi Bursa Işıklar Askeri Lisesi'nde tamamladı. 1962 yılında Kara Harp Okulu'nu bitirerek ordu saflarına katıldı. 1982 yılında, kendi isteğiyle Kıdemli Binbaşı rütbesinden emekliye ayrıldı.
1988-1993 yılları arasında TRT1 de her hafta yayınlanan “İnanç Dünyası” programında kendi şiirlerini seslendirdi. Kendisinden İlköğretim ve lise din kültürü kitaplarında birçok şiirinden alıntılar yapılmıştır. Cengiz Numanoğlu, müzikle yakından ilgilendi, harp okulu yıllarından itibaren, uzun seneler sahnelerde trompet çalarak, caz ve dans müziği icra etti. Bu arada Türk Sanat Müziğinde güfte ve besteler yaptı, bazı besteleri, bazı ünlü sanatçılar tarafından kaset ve plak yapıldı. Hatta ilahi ve ezgi sanatçısı Mehmet Emin Ay Naat-ı Şerif (O Gece Sendin Gelen) eserini seslendirmiştir. Yıllardır dilimizden düşmemiştir bu ilahi. O yıllara ait kendi okuduğu bir 45'lik plağı da bulunmaktadır. 1988 yılında Kur’an-ı Kerîm’le gerçek anlamda tanıştı ve hayatı değişti. 1993 yılında hac farizasını yerine getirdi, kendini tamamen şiir kitaplarına verdi ve kalemini insanlardaki manevi şuuru uyandırmaya adadı. Bu vesile ile kendisine Kuran şairi unvanı verilmiştir.
Şairin en bilinen eserlerinden bazıları ise şunlardır.
Beytullah’ta ben, Daha Kur’ân Ne Desin, Esmâ-ül Hüsnâ, Naat-ı Şerif (O Gece Sendin Gelen) , Farkında Mısın? , Sana Yöneldim, Ya Kur’ân Ya Hüsrân, Secdeden Gayrı, Ey Azrâil…
İnsana bir vefa borcu olarak böyle güzellikler ile anılmak önemlidir. Oğlu Arda Bey’in bu kadar güzel insanla beraber olmak sözün bittiği yerde olmaktır demesi tüylerimizi diken diken etmiştir. Keşke hayatta olan şairlerimiz için bunlar hep yapılsa... Mesela dün okuduğum bir haberde Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sezai Karakoç Edebiyat Fakültesi olarak değişmiş. Çok etkilendiğim bir haber. Gerçi üstat hayatta olsa bunlara ihtiyacı olmazdı ama sanki bizim bunları bilmeye daha çok ihtiyacımız var diye düşünüyorum. Değerlerin bu şekilde anıldığında kalıcı olacağını düşünüyor ve gelecek nesillere aktarımda etkili olacağını hissediyorum. Bu vesile ile yarışmada emeği geçen herkese en kalbi duygularımla teşekkür ediyor, şair Cengiz Numanoğlu’na ahiret saadeti diliyorum. Yeni konular ile yeni yazılarla buluşmak umuduyla sağlık ve esenlik diliyorum.