Bundan yıllar önce ortalıkta öyle bir katil vardır ki, onlarca insanın canına kıymıştır. Bu katil yakalanamadığı için de insanların korkulu rüyası haline gelmiştir.  

 Günlerden bir gün bu katil nihayet yakalanır. Televizyonlar, gazeteler artık bu davaya odaklanmıştır. Tüm basın bu katilden, bu katilin yakalanmasından bahsetmekte ve bu davaya büyük ilgi göstermekte…Nihayet mahkeme kurulmuştur ve duruşma başlamak üzeredir. Herkes heyecanlıdır…Tüm televizyon kanalları, tüm gazeteciler oradadır ve bu davaya yoğun bir ilgi göstermekteler…Elleri ayakları zincirle bağlı katil, duruşma salonuna getirilir…Tüm kameralar ona dönmüştür. Gazetecilerin flaşları onun için patlar…Herkesin ilgisi yıllarca adam öldüren bu caniyedir…Duruşma başlar…Aslında hüküm bellidir…Verilecek ceza da bellidir…Mahkeme heyeti kendi görüşlerini söyler…Herkes de aynı görüştedir…İDAM…
Hakim; "Son bir isteğin var mı?" diye sorar…Hakimin bu sorusuyla, bizim katil uzun uzun yere bakar…çok düşünür…Katillik sıfatından eser kalmamıştır onda…Ayağa kalkmaya dermanı kalmamıştır…yıkılacak gibidir…son bir hamle ile yavaş yavaş yerinden doğrulur ve hakime şöyle der:" Hakim Bey!…Hakim Bey!...Bu soruyu sormak için çok geç kaldınız…Görüyorum ki herkes şu anda bana ilgi gösteriyor. Ben herkes için çok önemliyim…Bu ilginin küçük bir bölümü ben çocukken bana gösterilseydi, şimdi böyle bir halde sizin karşınızda olmayacaktım…Ben dört yaşında annesiz babasız kaldım…Bana sahip çıkan olmadı…Günlerce aç dolaştım…Karnımı doyurmak için ekmek, süt çaldım…Nihayet bir gün birileri bana ilgi gösterdi, kucak açtı…Onlar da bir elime ekmek diğer elime de silah verdiler…İşte o günden sonra da onlar ne dedilerse onu yapmak zorunda kaldım…Hakim Bey!...Hakim Bey!...Şimdi sen bana, son bir isteğin var mı, diye soruyorsun…Evet son bir isteğim var Hakim Bey…Çocukluğumda bana sahip çıkmadığın için senden şikayetçiyim Hakim Bey!...Bana sahip çıkmayan bu savcıdan da şikayetçiyim…Bana sahip çıkmadıkları için bu mahkeme salonundaki herkesten şikayetçiyim Hakim Bey!...ASLINDA ÇOCUKKEN BANA SAHİP ÇIKMAYAN TÜM TOPLUMDAN ŞİKAYETÇİYİM, HAKİM BEY… İdam mahkumunun bu konuşmasıyla, mahkemedeki herkesin başı önüne düşmüştür…Salon hıçkırık sesleriyle yankılanmaktadır…Hakim şaşkınlık içindedir, ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilemez haldedir…Bugüne kadar tüm toplumdan şikayetçi olan sadece bu bizim katil olmuştur…Fakat bu da idam edilmiştir…Toplumdan şikayetçi olan kimse de kalmadığı için bu dava da düşmüştür…
Bugün herkes şunu düşünmelidir…Küçük bir çocuk, yüzünde tüyü bitmemiş bir delikanlı, değeri üç beş lira olan bir şeyler çalıp da hırsızlıkla damgalanıyorsa, birilerinin teşvikiyle, zorlamasıyla uyuşturucu illetine kapılıp kıvranıyorsa, çevresindeki büyüklerinin yardımıyla alkolün pençesine düşüyorsa onun çevresindeki herkesin bunda payı vardır…Kim bilir zamanında ona uzatılan bir el onu bu uçurumun kenarından alıp kurtarabilirdi…
Ne yazık ki, herkes toplumun çok bozulduğundan bahsetmekte; fakat toplumun bir parçasının da kendisi olduğunu düşünememekte.
Anneler…Babalar…Öğretmenler…İmamlar…Yöneticiler…Bakkallar…Ayakkabıcılar…Manavlar…Kasaplar…Tamirciler…Eczacılar…Mühendisler… Kim varsa… Hepimiz  sorumluyuz…Çocuklarımız yarın bizden davacı olmaması için sorumluluğumuzun bilincinde olalım…Hayat bazen bize çok fırsat sunar, fakat bizler bu fırsatların çoğunu ıskalarız. Bu fırsatlar kaçtıktan sonra da feryat figan ederiz…Keşkelerimiz çoğalır…Hayatı kendimiz için yaşanmaz hale getiririz. Çocuklarımız kaymıştır elimizden…Çocuklarımız…Gençlerimiz geleceğimizdir…Herkes görevini yerine getirmeli…Hayat bazı yanlışları kaldıramıyor…Düzeltme fırsatı tanıyamıyor…Çünkü HAYATIN SİLGİSİ YOKTUR…