İnsan olmanın gereği, hepimiz bir koşuşturma içindeyizdir.


Yapılması gereken, yetiştirilmesi gereken çok işimiz vardır. İşte tüm bu hayat koşuşturması içinde çok sayıda insanla iletişim kurarız. Hepimizin yalandan bir çantası vardır ve bunun içinde bizi istediğimiz şekle sokacak maskelerimiz vardır. Hangi yerde ve hangi durumdaysak, kimin karşısında konuşuyorsak ona uygun maskemizi çıkarıp takarız. Yani anlayacağımız bu maskelerimizle akşama kadar şekilden şekle gireriz.
Kullandığımız maskelerle insanlara akşama kadar gülücükler dağıtırız…Onlara güzel sözler söylettiren göze hoş gelen maskelerle bakarız. Fakat akşam eve girmeden bu maskelerin hepsini kapıda bırakır, eşimiz ve çocuklarımız üzerinde otoritemizi koruyacak o çirkin maskeleri çıkarıp takarız.
 Değerli dostlar…
Akşama kadar çok insanla karşılaşıyoruz ve ben inanıyorum ki bunlar içinde çok değerli olanlar da var…Aslında konuşmaya değer olmayıp da hal hatır sorduğumuz, tebessümler ettiğimiz, onaylayıcı güzel sözler söylediğimiz insanlar da çoktur. Fakat ne hikmetse bazı insanlar, hiç tanımadığı insanlara gösterdiği sıcaklığı, tebessümü, o hoş sözleri kendi eşinden, kendi çocuklarından esirgemektedir…
İlgiye en çok muhtaç olan, senin eşin…Senin çocuğun…Biz bugün başkalarına gösterdiğimiz ilgiyi kendi ailemizden esirgiyorsak yazıklar olsun bize…
Sevdiklerinize güzel sözler söylemekten korkmayın... Tebessüm etmekten çekinmeyin…"Seni seviyorum!...İyi ki varsın hayatımda!.." deyin, eşinize…Çünkü o hayat yolculuğunuzda, yanınızdaki en önemli arkadaşınız…"Oğlum-Kızım, sizi çok seviyorum, siz ailemizin çiçeklerisiniz!..."deyin…Çünkü çocuklarınız ailenin neşesidir…
Bugün biz anne babalar çocuklarımızdan sevgimizi  esirgersek, onlar bu sevgiyi başka yerlerde başka kötü alışkanlıklarda arayabilirler…
            Pişmanlıklar yaşamadan derin düşünelim…..