Çocuğumuzdan, her zaman başarılı, ideal bir çocuk olmasını isterken, biz anne baba olarak gerçekten başarılı mıyız?


    Birbirleriyle sağlıklı ilişkiler kurmayı başaran ailelere baktığımızda  de bir anne baba olarak çocuklarımıza gerçekten örnek olabilecek kadar başarılı mıyız? Biz çocuğumuza dedikodu yapmanın kötü bir şey olduğunu anlatırken kendi ağzımıza sahip olabildik mi? Biz gerçekten çocuğumuza faydalı bir anne baba olmak istiyoruz. Yaptıklarımızın, söylediklerimizin hepsinin altında şüphesiz ki iyi niyet vardır; fakat tüm bunların çocuğumuzun kişiliği üzerinde ne kadar etkili olduğunun farkında mıyız? Gerçekten yaptıklarımızın, söylediklerimizin doğru olduğundan emin miyiz?
Anne baba olarak, çocuğumuza yaptıklarımızla ve söylediklerimizle onları karşımızda sağlıklı olarak görebiliyorsak, gerçekten bundan eminsek "doğru yoldayız" demektir. Çocuğumuzdan sürekli şikayet ediyorsak, onların davranışları bizim istediğimiz gibi değilse emin olun ki suç biz anne babalarındadır.
 "Ana Baba Okulu" adlı eğitim programıma katılan bir dinleyici, eğitim bittikten sonra yanıma yaklaştı ve şöyle dedi:"Hocam siz bugün benim kanımı dondurdunuz, beni yerimden kalkamayacak duruma getirdiniz." Ben de ona:"
Niçin, bu durumdasınız?" dedim. Anlattıklarınızdan şunu anladım ki, çocuklarıma ne kadar haksızlık yapmışım. Eve geldiğimde onlara sürekli kızdığım için benden köşe bucak kaçarlardı. Böyle olunca da, sinir katsayım daha da yükselirdi. Ben nasıl bir babaymışım, onlarda nasıl da tahribatlar yapmışım da hiç farkında
olamamışım. Eve gittiğimde ilk işim çocuklarıma sarılmak olacak…
Aradan bir hafta kadar geçmişti ki, onunla bir devlet dairesinde karşılaştım. Beni uzaktan görmüş ve gelip önümde durmuştu. Bana ikram ettiği çayı yudumlarken, yüzündeki mutluluk ifadesinden sanki o günkü adam gitmiş de yerine başka biri gelmiş hissini verdi bana. Bana şöyle dedi: Hocam; çocuklarım benden bugüne kadar hep azar işitmişti. Onlara sarılıp da "Sizi çok seviyorum." gibi sözleri onlardan hep esirgemiştim. O gün eve gittiğimde onları kucaklayarak, "Sizi o kadar çok seviyorum ki…" dedim. Ertesi gün rüyamda beni çocuklarım öperek kaldırıyordu, uyandığımda çocuklarım baş ucumda beni öpmeye çalışıyorlardı.Hayatımda bu kadar hiç mutlu olmamıştım…Biz şimdiye kadar ne tatlar  kaçırmışız!
Biz anne babalar; hayatın güzelliklerini, aile mutluluğunun verdiği hazzı yaşamak istiyorsak artık ailemizin bireylerini tanıma zamanı gelmiştir. Bir aynanın karşısına geçelim ve kendi hesabımızı yapmaya başlayalım. Şunu asla unutmayalım ki, ailemizin gerçek mutluluğu birbirimizi tanımakla başlar. Bu huzuru gerçekleştirmek de ancak sağlıklı iletişimden geçer. Biz anne babalar, anne babalığı çocuğumuz doğduktan sonra öğrenmeye başlıyoruz. Bizler çocuklarımızla sağlıklı ilişkiler geliştirebilmemiz için kendinizi değiştirmeyi başarırsanız, çok şeyin kolay değişebileceğini göreceksiniz….