Bu hafta çocukların duygularını tanımak, duygularını ifade etmelerine yardımcı olmak ve son olarak duygularını ayarlamalarına yardımcı olmaktan söz edeceğiz.
Duygu içinde bulunduğumuz ortam, ruh hali veya diğer insanlarla ilişkilerimiz veya çevremizde gerçekleşen olaylar sonucunda kendiliğinden gerçekleşen oldukça güçlü hislerdir. Çocuklar da bizler de birçok duygu yaşarız: Sevinç, kıskançlık, üzüntü, korku, öfke, özlem, acı, umut, umutsuzluk, cesaret, endişe, kaygı vb.
Duygularımız harekete geçirici özelliğe sahiptir. Örneğin çocuğumuzun dersleri konusunda biraz kaygılanmak, ders çalışma konusunda ona yardım etmek için bizi harekete geçirebilir. Kendimizi yalnız hissettiğimizde arkadaşlık kurma isteğimiz artabilir.
Unutmamamız gereken noktalar:
1.Bütün duygular normaldir.
2.Duyguları ifade etmek her zaman uygundur.
3.Duyguların değil, davranışların kontrol edilmesini öğrenmek önemlidir.
4.Olumsuz duyguları temele alarak davranmak uygun değildir.
Duygusal gelişimde çocukların kendi duygularıyla en uygun bir biçimde baş edebilmeleri, öncelikle duygularının farkına varmalarına ve bunları adlandırabilmelerine bağlıdır. Ana babaların sıklıkla yaptığı davranışlardan biri, çocuğun duygusunu reddetmesidir. "Bunda üzülecek ne var. Korkmana gerek yok. Neden kızdığını anlamıyorum. Çok ayıp, kardeşler kıskanılmaz." Halbuki çocuğun ana babası tarafından anlaşıldığını hissetmesinde, duyguların kabul edilmesi oldukça önemlidir. Bunun yerine, çocuklar duygularını tam olarak tanımlamalı ve duyguları hakkında konuşmaya teşvik edilmelidir. Bilmemiz gereken bir başka nokta, çocuklar aynı anda birden fazla duyguya sahip olabilir. Bazı duygular güzeldir, bazıları değildir; fakat hepsi gerçektir.
Çocuklarımız çoğu zaman duygularımızı nasıl yaşadığımız konusunda bizleri model alırlar. Birisine kırıldığımızda, o kişiyle görüşmemeye başlarsak, çocuğumuza vereceğimiz mesaj; birisi ile bir sorun yaşadığımızda bu sorunu çözmenin yolu artık o işiyle görüşmemek olacaktır. Bunun yerine; Çok sinirlenmiştim ama eve gelince konunun o kadar da önemli olmadığını fark ettim, sinirim geçti. Çok sinirlenmiştim, eve gelince sizlerin güler yüzünü görünce bütün sinirim geçti. Gibi yanıtlar çocuğunuza olumsuz duyguları ile nasıl baş edeceğini öğrenmede yardımcı olacaktır. Ayrıca, ana babaların günlük yaşam döngüsü içinde fikir ayrılığına düştükleri konularda problemlerini sakin bir biçimde konuşmaları ve çözüme ulaştırmaları da çocuklar için uygun model örnekleri oluşturacaktır. Burada çocuğun alacağı mesaj, "Görüş farklılıkları olsa da bunları saygılı bir biçimde ifade edebilirim."olacaktır.