“Dünya Limit Aşımı Günü”, insanlığın doğa üzerindeki yıllık talebinin, dünyanın bir yılda sağlayabileceği kapasiteyi aştığı gün olarak tanımlanıyor. İnsan nüfusu, kaynak talebi ve ekonomiler büyürken dünyamızın büyüklüğü ve kaynak miktarı değişmiyor. Yani gelecekten borç alıyoruz. Ürettiğimizden fazlasını tüketiyoruz.

      Vahşi kapitalizmin kar hırsı ve rekabeti kitlelere tüket-at kültürünü yerleştirdi. Bu da Dünya’daki doğal kaynakların limitsiz ve hesapsızca tüketimine yol açtı.  
                1997 yılında Eylül ayına denk gelen limit aşımı günü, 2017 yılında şimdiye kadarki en erken tarihini gördü: 2 Ağustos. 2019 da 29 Temmuz limit aşım günü. 2020 yılında Korona Virüs Pandemisi’ nin etkisiyle tüketim azaldığı için neredeyse 3 haftalık bir farkla 22 Ağustos tarihine ilerledi.
Yapılan hesaplamalara göre ; 2022 yılında ise 28 Temmuz limit aşım günü olacak. Bu limit aşımları Dünya için; peki Türkiye için limit aşım tarihi nedir ? Türkiye için 2022 yılında  22 Haziran. Yılın yarısı dolmadan Türkiye olarak bir yılda tüketmemiz gereken kaynaklarımızı tüketmişiz.
                Nasıl Ölçülüyor ?
                Dünyanın biyo kapasitesi/Dünya ekolojik ayak izi X 365
                Dünyanın biyo kapasitesi = Dünyada yıl içinde üretilen doğal kaynak miktarı.
                Ekolojik Ayak İzi = İnsanların yıl içindeki doğal kaynak tüketimidir.
                Ütetim Tüketim Dengesi ne zaman bozuldu:
                İnsanoğlu tarih boyunca beslenme, kentler kurma, barınma, yeni ürünler yaratma adına Dünya’nın kaynaklarını kullandı. 1970 li yıllarda ise üretim tüketim dengesi bozuldu. Küresel Ayak İzi Ağı’nın verilerine göre bu tüketim hızı için 1.75 Dünya’ya ihtiyaç var.
“Yalnızca bir dünyamız var. Onun çizdiği sınırlar içinde yaşamayı öğrenmezsek, bu gezegen bizim için yaşanılabilir bir yer olmaktan çıkacak. Tüketim biçimlerimizi değiştirmeli, sürdürülebilir üretim şekillerini benimsemeli, fosil yakıtlara bağımlılığımızı aşamalı olarak azaltmalı, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeli, kısaca dünyamızı insanlık için yaşanabilir bir yer haline getirmek için canla başla çalışmalıyız.”

“Bu gidişatı durdurabiliriz. Limit aşımını her yıl sadece 4,5 gün ileriye atmayı başarabilirsek 2050’de tek bir gezegenin sağladığı kaynaklar bize yetebilecek. Örneğin dünyadaki gıda atığını yüzde 50 azaltabilirsek Limit Aşımı Günü’nü 11 gün ileriye atabiliriz. Küresel karbon ayak izimizi yüzde 50 azaltabilirsek Limit Aşımı tarihini 89 gün ileriye atabiliriz. Bu gidişatı tersine çevirmek mümkün. Yeterki birlikte hareket edelim” diyerek sözlerini tamamlıyor.
Bireysel Olarak Neler Yapılabilir:
*Yenilenebilir enerjilerin kullanılması konusuna destek verebiliriz.
*Ulaşımda, toplu ulaşımı tercih edebiliriz. Yürümek ve bisiklete binmek iyi alışkanlıktır.
*Gıda alışverişlerini yerel sürdürülebilir pazarlardan yapabiliriz.
*Atık geri kazanımına önem verebilir, her türlü geri dönüşümü destekleyebiliriz.
*Giysi satın alırken “gerçekten bu giysiye ihtiyaç var mı?” kendimize sormalıyız.
*Tek kullanımlık plastikleri yaşamımızdan çıkarmaya çalışmalıyız.
*Yağmur sularının ayrı toplanması projelerine destek vermeliyiz.

Dünya insanlığın ortak evi olup, yedeği de yok gibi ne dersiniz.

Hoşça kalın.