Hafta sonu Konya Eczacılar Odası’nın basın toplantısı vardı. Aslında çok önemliydi ama tabii ki insanlar kendi, başlarına gelmediği müddetçe bazı uyarıları dikkate almazlar. Hafta sonu bunun dışında Zafer Partisi il başkanlığının bir basın toplantısı vardı.
Ayrıca Ak Parti Karatay İlçe Gençlik Kollarının genel kurulu vardı. Dün sabah itibariyle de Hak İş sendikasının genel başkanı Mahmut Arslan’ı dinledik. Bu arada unutmamak gerekir bir de hafta sonu Konya’nın sevilen simalarından Nurdoğan Okur’la da biraz siyaset yaptık. Şimdi izninizle bunlara kısa kısa değineyim.
ECZACILARI DİNLEMEK ŞART
5.Bölge Konya Eczacılar Odası Başkanı Uzm. Ecz. Ahmet Hakan Koru bir basın toplantısı yaparak Eczacıların sorunlarından bahsetti. Eczacının ilaca ulaşma sorunu olduğundan aynı zamanda ilacı vatandaşa ulaştırma sorununu da bunu takip ettiğini söyledi. Yani üretici ilaç üretmiyor, ecza deposunda ilaç yok, haliyle eczane alamıyor ve son olarak da vatandaş ilacı bulamıyor. Tabii ki bunun çözümü diğer tüm sektörlerde olduğu gibi bu sektörde de milli sanayimizi geliştirmenin önemine çıkıyor.
Ülkenin yaşadığı ekonomik sorunlar aynı zamanda eczacının da sorunu. Ancak eczanelerin bir önemli durumu var. Bu yerler bakkal değil. Bakkal kapanır, alternatifleri vardır. Ancak ilaç almak, kullanmak, danışmak isterseniz eczacıdan başka alternatifi yoktur. Hatta Başkan Koru bir örnek verdi. Bir ilçemizde 1 tane eczane varmış. Bu eczane kapanırsa ilçede eczane kalmayacak demektir ki, bu ayrı bir sosyal sıkıntı haline gelebilir.
Bu arada Başkan Koru, “gıda takviyeleri” hakkında da fikirlerini paylaştı. Gıda takviyelerinin ilaç gibi kullanıldığını ancak Tarım bakanlığından onay aldığını belirtti. Vatandaşları da bu tür gıda takviyeleri alacaklarsa yine de eczanelerden ve eczacılara danışarak almaları konusunda uyardı.
Bence eczacıların bu uyarılarının hepsini Hükümet dikkate almalı. Çünkü bu ülke adına çok önemli bir konu durumunda ve gereği yapılmalı.
ZAFER PARTİSİ’NİN ŞİMDİKİ KONUSU APO
Zafer Partisi Konya İl Başkanı Emine Binnur Bulgan bir basın toplantısı yaptı. Başkan Bulgan, birçok Zafer partili gibi daha önce MHP’de siyaset yapmış, milliyetçi-ülkücü yapıda bir kişi. Ekip de sağlam bir ekip. Mesela İş adamı Ali Erdal var. Gayet iyi tanınan bir yönetici. Aynı zamanda partide başkan vekili. Ekonomi ve kalkınma işlerinden sorumlu başkan yardımcısı Agah Emre Çok, gayet genç, dinamik ve bu konuda yetkin bir isim. Yine tarım işlerinden sorumlu başkan yardımcısı emekli binbaşı ve dolu bir bey olduğu gayet aşikar.
Zafer Partisi’nin acaba Konya’daki yapılanması mı böyle kaliteli derseniz, onu da söyleyeyim: “Hayır”. Zafer Partisi örgütlendiği her ilde kaliteli bir yönetimi var. Ama burada toplumun tüm sorunlarından daha ziyade kısım kısım giden bir Zafer Partisi görüyoruz. Daha önceki politika konusu ülkedeki Suriyelilerdi. Şimdi de Devlet Bahçeli’nin açıklaması sonrası gelişen bebek katili Apo’nun TBMM’de konuşup konuşmaması konusu oldu.
Bir siyasi parti söylediklerini toplum hayatına geçirmesiyle güven kazanır. Yani yarın “Apo’yu Meclis’te konuşturmam” dersiniz; eğer konuşturursanız vatandaşın güvenini sarsarsınız. Bundan sonraki süreçte Zafer Partisi bilhassa Apo konusuyla gündemde olacaktır muhakkak. Biz de hem il başkanının konuşmalarını hem de Ümit Özdağ’ın konuşmalarını takip edip sonucunu merakla bekleyeceğiz.
AK PARTİ GENÇLİK KONGRESİ HEM COŞKULU HEM DUYGUSALDI
Gelen her davete, elimden geldiğince icabet etmeye çalışıyorum. Hafta sonu bir de Ak Parti’nin Karatay İlçe Gençlik Kollarının kongresi vardı. Kongre, bir gençlik kongresi değil sanki bir partinin il kongresi gibiydi. Hatta birçok partinin il kongresinde bu coşkuyu görmenin imkanı yok inanın.
İlçe Gençlik Kolu Başkanı Albülsamet Altunay kapıda karşıladı üyelerini, misafirlerini ve bizleri. Ardından yerimize oturduk. Milletvekili Hakan Özer, İl Başkanı Hasan Angı, Belediye Başkanı Hasan Kılca, Karatay ve Selçuklu’nun yeni ilçe başkanları, Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı, Gençlik Kolları İl Başkanı, İl Yöneticileri, İlçe Yöneticileri ve önceki Karatay İlçe Başkanı Mehmet Genç katılanlar arasındaydı. Mehmet Genç anons edildiğinde salondaki “Karatay seninle gurur duyuyor” sloganının hep bir ağızdan söylenmesi inanın Başkan Genç için de çok gurur vericiydi. Aynı zamanda Mehmet Genç’in duygulandığı bir andı.
Karatay İlçe Gençlik Kolu Başkanı Altunay konuşmasını yaparken bir yerinde özel teşekkür edeceğini belirterek yeni dönemde il başkanlığına aday olmayacak olan Hasan Angı’ya çok güzel ve duygusal sözlerle teşekkürünü sundu. Hasan Angı’nın gözlerinin dolduğunu, kendi gözlerimle gördüğümü de söyleyeyim.
Bu kongrede böyle duygusal anlar yaşandı. Bir duygusal an da çalınan müzikler arasında geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden, arabesk şarkıların virtüözü Ferdi Tayfur’a da yer verilmesi oldu.
Kısacası Ak Parti Karatay İlçe Gençlik Kongresi coşkulu ve bir o kadar da duygusal anlara sahne oldu.
Dolu dolu bir hafta sonu geçirdik. Ama bitti mi derseniz konu daha bitmedi ama yazı alanım bitti. Yarın devam edelim.
Bilenler biliyordur dün Hak İş Konfederasyonu Başkanı Mahmut Arslan Konya’da Hizmet İş Sendikasının binasında üyelerle bir araya geldi.
SENDİKAL TAVIR NASIL OLMALI
“Üyelerle bir araya geldi” sözünü bilinçli olarak yazdım. Aslında bizi basın toplantısı diye çağırdılar. Ama sanırım üyelere hitabetmiş konu. Çünkü basına “sorusu olan var mı” diye soran bile olmadı. Mahmut Arslan konuşmasını yaptı ondan sonra toplantı sanırım bitti.
Her neyse Genel Başkan Arslan neler söyledi diye şöyle birkaç not aldım. Başkan Arslan öncelikle işçi kesiminin milli gelirden yararlanamamasından rahatsız; vergi adaletsizliğinden rahatsız; asgari ücret belirleme şeklinden rahatsız; emeklilik sisteminden rahatsız, yani anlayacağınız birçok konudan rahatsız. Bu rahatsız olduğu konuları da uzun uzun detaylandırarak anlattı. Ve iddia ediyorum ki bu anlattıklarının hiçbirine itiraz edecek bir tane işçi ve emekli bulamazsınız. Hatta muhalefet partilerine bu konuşmayı dinletseniz bu konuşmayı sonuna kadar desteklerler.
Peki, “sonuç ne” derseniz onu bilen yok işte. Mesela en basit şekliyle asgari ücret bu kadar düşük, bunun tekrar görüşülüp yeniden bir belirleme yapılması konusunda sendikanın bir hareket tarzı var mı derseniz, anladığımız kadarıyla hayır yok?
Neyse ki Cumhurbaşkanı Erdoğan insaflı ve vicdanlı da geçtiğimiz gün bu duruma "Enflasyonda çok ciddi sapma olması durumunda asgari ücreti değerlendiririz" diye bir açıklama yapmıştı. En azından sendikalardan daha fazla eylemsel bir tavır.
Teşbihte hata olmazmış, hani bir laf vardır ya “davacının ahmağı derdini müşavire anlatırmış” diye, işte burada da Sendika, bu sorunları Hükümetteki muhatabına anlatacak ve ardından da Hükümet gereken cevabı vermiyorsa da işçi ve emekçiden gelen emek gücünü kullanacaktır. Hak İş Konfederasyon Başkanı şikayetlerini ve sorunlarını değil, çözüm önerilerini ve eylemlerini tabanına anlatmalıdır.
Tabii ki Türkiye’de sendikal mücadeleden bahsetmenin imkanı yoktur. Zaten belki de işçi ve emekçinin bu kadar sıkıntı içerisinde olmasının, gelir dağılımındaki adaletsizliğin bu kadar yoğun yaşanmasının, hatta siyasi bir çıkmaz içerisinde olmanın temel müsebbibi sendikal anlayışlardaki çarpıklıklardandır.
Şöyle bir özet geçeyim. Mesela Konya Belediyesi Ak Partilidir. Belediye İşçilerinin sendikası da Hak İş’tir. Konya Belediyesi hasbelkader CHP’li olsa buradaki yetkili sendika bu sefer DİSK olacaktır. Burada sendikal bir mücadele gören var mı? Tamamen siyasal bir mücadeledir. Bu da sendikacılığı zayıf düşürmekte, işçiyi de ezmektedir.
Neyse bu konuyu bilahare Türkiye’deki sendikacılık, sendikalar olmasa ne olur bağlamında bir gün detaylı bir biçimde yazayım. Nitekim işçi “kaderdaşlarıma” söyleyeyim, çok umutlu olmayın, ne varsa kendinizde var. Sendikadan falan çözüm beklemeyin…
NURDOĞAN OKUR’LA SİYASET GÜZEL
Zaman zaman bazı isimlerden hep bahsederim. Ve bu isimlerin Konya’da siyasetten ayrılmaması gerektiğini ve dinamik bir yapıya sahip olduklarını hep söylerim. Bunlardan birisi Nurdoğan Okur’dur.
Nurdoğan Okur daha önceleri MHP’de siyaset yapmış. MHP’de siyaset yaparken aynı zamanda eski bakan Koray Aydın’ın yakın ekibinde bulunmuş. Ondan sonraki süreçte de hep Koray Aydın’la beraber hareket etmiş bir isim. Daha sonra MHP’den ayrılarak İyi Parti’nin kuruluşunda bulunmuş ama şimdilerde İyi Parti siyaseti ile de yolları kesişmiyor.
Benim Ereğlili olduğumu beni tanıyanlar genelde hep bilirler. Ben Karapınarlıları da Ereğlili gibi görürüm ve “hemşerim” ya da “toprağım” derim genelde. İşte Nurdoğan Okur da benim “toprağım” olanlardan.
Ve şunu belirteyim ki, ülkede siyasetçi, yönetici ve Devlet adamı yetiştiremiyoruz. Dolayısıyla siyasetle uğraşan, yöneticilik yapan ve de Devleti tanıyan kişilere hangi partiden olursa olsun sahip çıkmamız gerekiyor. Aksi halde ortalık birçok işbilmez, siyasetten anlamaz, Devleti tanımaz insanlara kalıyor. Bundan da toplum olarak her birimiz zarar görüyoruz.
O nedenle en azından siyaset altyapısı olan, Devletini, milletini seven, devlet adabı bilen, yöneticiliğini işinde de kanıtlamış kişilerin siyasette bir şekilde olmaları gerekmektedir. Bu nedenle de Nurdoğan Okur’la zaman zaman beraber siyaset konuşmak, ülke sorunları ve çözümleri hakkında fikir alışverişinde bulunmak çok değer kazanıyor.
Bu tür sohbetlerin ve bu tür siyaset sevdalılarının çoğalması dileğiyle.
Dostlukla kalın.