İklim krizi kaynaklı yaşanan aşırı hava olayları başta gıda güvenliği olmak üzere birçok yaşamsal gerekliliği de olumsuz etkiliyor. Uluslararası Afet Veri tabanı’ na göre 1970’lerde küresel ölçekte yılda 100 civarı afet olayı görülürken son 20 yılda yıl bazında yaklaşık 400 afet olayı görülüyor.

Afet sonrası tarım sektöründe toplam ekonomik gelirin yaklaşık yüzde 23’ünde afetler nedeniyle kayıplar yaşandığını gösteriyor. Elbette gıda güvenliği ile ilgili yeni teknolojiler gelişiyor ve gelişmeye de devam edecek. Öte yandan küçük adımlar gibi görülmesine karşın bireysel olarak seçimlerimiz de gıda güvenliği konusunda önem taşıyor.
“Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu” raporu, 2022'de; 735 milyon kişinin açlıkla karşı karşıya kaldığını ortaya koydu. Bu sayı yaklaşık olarak dünyada yaşayan her 10 kişiden birinin açlıkla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. İklim krizi kaynaklı gıda kıtlığı ile mücadele etmek için gerekli önlemler daha hızlı biçimde uygulanmalıdır.

Biz Ne Yapabiliriz ?

Birey olarak gıda güvenliği ile ilgili ne yapabileceklerimiz.

Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre küresel ölçekte 1.3 milyon ton gıda çöpe atılıyor ve ne yazık ki atılan gıdaların en az yüzde 40’ı yenilebilecek durumda. Gıda israfını durdurursak insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 6 ila yüzde 8'i azaltılabilir. Bir örnekle açıklayacak olursam yalnızca ABD'de, israf edilen gıdaların üretimi sonrasında açığa çıkan sera gazı miktarı 32.6 milyon arabanın sera gazı emisyonuna eşdeğer. Gıda israfımızı azaltarak hem tasarruf edip hem emisyonları azaltabiliriz ve hem de kaynakların gelecek nesiller için korunmasına destek olabiliriz. Böylece iş ve özel hayatımızda farkındalık yaratabiliriz.


Meyve ve sebzeler, tam tahıllar, fasulye, bezelye, kuruyemiş, mercimek, Meyve ve sebzeler, gibi bitki bazlı gıdalar genellikle daha az enerji, toprak ve su kullanırlar. Hayvan bazlı gıdalara göre daha düşük sera gazı yoğunluğuna sahiptirler. Hayvansal protein tüketiyor olsak da öğünlerinize bu gıdaları da ekleyerek beslenme biçimimizi çeşitlendirebiliriz. 100 gram biftek yaklaşık olarak 35 kilogram sera gazı emisyonuna neden olur. Aynı miktarda sebze 6.8 kilogram sera gazı emisyonu yaratıyor. Sağlıklı bir beslenme biçimimizdeki çeşitlilik hem sağlığımıza hem de gezegenin sağlığına iyi gelecektir.
Sürdürülebilir ve sağlıklı beslenme

Her geçen gün daha fazla insan beslenme biçiminin sağlıkları ve çevre üzerindeki etkilerine daha yakından bakıyor. Daha fazla insan ve gıda tedarikçileri yerel ve organik ürünleri tercih ediyor ve et ağırlıklı yemeklerden uzaklaşıyor.

2050 yılında Dünya nüfusunun yaklaşık 10 milyara ulaşacağını düşündüğümüzde gıda talebi ve tüketimi çok bunalımlı hale gelecektir. Dünya üzerinde her 10 kişiden birinin yakın gelecekte açlıkla karşı karşıya kalacağını bilim insanları öngörüyor.
Gıda güvenliği için beslenme alışkanlıkları ve “lezzet” algınızı değiştirmenin tam zamanı. Yerel ve organik gıdaların önemini herkesle konuşmalı, sürekli anlatmalıyız.