Yeniden Refah Partisi (YRP) seçimlerde oldukça büyük bir atak yaparak Konya’da 6 belediye başkanlığını kazandığı gibi oyunu da yüzde 25’ler civarına çıkarmıştı. YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan Konya’da idi. Perşembe günü ilçelerin bir kısmını Cuma günü de önce basın toplantısı ve ardından da kalan ilçeleri ziyarete gitti.

Bilindiği üzere YRP Altınekin, Çumra, Emirgazi, Doğanhisar, Sarayönü ve Yalıhüyük ilçelerinde belediye başkanlıklarını kazanmıştı.


Altınekin, Çumra, Sarayönü ve Yalıhüyük ilçelerinde önceki dönem Ak Partili belediye başkanları görev yapıyorlardı. Emirgazi ve Doğanhisar ilçelerinde belediye başkanları da MHP’dendi. Yani YRP, 4 ilçeyi Ak Parti’den 2 ilçeyi de MHP’den olmak üzere 6 ilçenin belediye başkanlığını Cumhur İttifakı’ndan almış oldu.


Genelde tabii ki konuşulan konu şu idi: Mesela Sarayönü ilçesinde Nafiz Solak Ak Parti’den seçilen belediye başkanıydı. Ancak 2024 seçimleri öncesinde Ak Partililer de dahil olmak üzere Sarayönü halkında, Başkan Solak’tan bir memnuniyetsizlik vardı. Buna rağmen Burada bir aday değiştirilmesine gidilmedi. “Birkaç kişinin” verdiği yanlış karar, Sarayönü halkının ve Sarayönü teşkilatının istememesine rağmen Nafiz Solak’tan yana oldu. Oradaki Ak Partililer de oylarını vermediler ve Ak Parti’nin oyu neredeyse yarıya düşerken YRP seçimi kazanmış oldu.


Çumra ve Altınekin’i daha önce yazmıştım. Yanlış tercih ve teşkilatın istemediği aday bu iki ilçede YRP’ye seçim kazandırmıştı.

Aslında kamuoyunda konuşulan konu YRP’nin seçimi kazandığı değil, Ak Parti’nin kaybettiği şeklinde idi. Yani Ak Parti’ye tepki gösteren Ak Partililer, bu tepki oylarını daha önceki genel seçimlerde seçim ortağı olan YRP’ye verdiler. Kamuoyundaki genel düşünce bu.


Ben de bu soruyu hazır yakalamışken Genel Başkan Erbakan’a sordum. Tabii ki bu tespiti siyasetçi olarak kabul etmedi. Ak Parti’nin kötü yönettiğinin doğru olduğunu ama bu seçimde vatandaşların MHP’ye gidebileceğini, BBP’ye gidebileceğini ancak kendilerini tercih ettiğini söyledi. Ve de özetle vatandaşın “milli görüş belediyeciliğine özlem duyduğunu ifade etti.

Bu arada uzun süredir benim kafamı kurcalayan bir soruyu daha Fatih Erbakan’ı bulmuşken sormak istedim. Malumunuz olduğu üzere 54. Hükümetin iktidar partisi olan Refah Partisi mahkeme kararıyla kapatıldı. Ve bildiğimiz üzere bu kapatılan partinin devamı olduğunu ifade etmek, ona özgün davranışlarda bulunmak yani kapatılan partinin devamı olmak aslında bir kapatılma nedeni.


Ben de Genel Başkan Erbakan’a bunu sordum. “Her fırsatta Rahmetli Necmettin Erbakan’ın varisi olduğunu anlatan, 1990’lı yıllardaki Milli Görüş belediyeciliğini ifade eden, hatta başındaki “yeniden” dışında Refah Partisinin adını taşıyan partinin kapatılması söz konusu olmaz mı?” diye.

Genel Başkan Erbakan hemen “biz Refah Partisinin devamıyız demiyoruz, biz Milli Görüş Hareketinin devamıyız diyoruz” dedi. Ben de “her fırsatta Refah Partisinden, onun genel başkanı Necmettin Erbakan’dan ve 54.Hükümet’ten bahsediyorsunuz. Bu durum kapatılma mevzusu olmaz mı?” diye sorunca da “İnşallah olmaz” dedi.


Bu arada atlamamamız gereken bir konu daha var ki bu da çok önemli. Genel Başkan Fatih Erbakan 2028 seçimlerinde Cumhurbaşkanlığına aday olduğunu bunun doğal olduğunu da söyledi.

Tabii ki bu durumu hukukçular bilirler ama ben sadece bunu kendim çok merak edince birinci ağızdan cevabı alayım istediğim için sordum. Şimdi birileri parti kapatılmasına karşı olup olmamak konusuyla belki ahkam keseceklerdir. Hemen söyleyeyim; ben demokrasiden yanayım. Yani demokrasi kurallar bütünüdür. Kurallara uymayan parti tabii ki kapatılmalıdır. İşin demokratik bakışı da budur.


YRP için kapanıp kapanmama diye bir durum söz konusu mudur yoksa değil midir bilmem. Bu hukukçuların işidir. Dolayısıyla o tarafı beni ilgilendirmiyor ama en azından YRP de belki söylemlerinde bir değişikliğe gitme ihtiyacı duyabilir diye söylemiş olayım.

Bunun dışında YRP bundan sonraki süreçte ne yapabilir hep beraber göreceğiz. Tabii ki benim ilk sorumun cevabını da en güzel bir sonraki seçim sonuçları verecektir.

Dostlukla kalın.