Bu yazımızda çocuk daha olumsuz davranışı yapmadan, o davranışın ortaya çıkmasını önlemek için uygulayabileceğimiz yöntemleri göreceğiz.



Bizler nasıl anne babamızın davranışlarından etkilendiysek, bizim davranışlarımızdan da çocuklarımız etkilenecektir. Çocuğun olumlu ve güzel davranışlarını pekiştirmeli, istemediğiniz bir davranışta bulunduğunda onu azarlamak ve tehdit etmek yerine olumlu yapıcı yolların da olabileceğini düşünmeli, bunun için de hazır ve kararlı olmalısınız.
Çocuklarda Olumlu Davranışları Geliştirici Yöntemler:
Önleyici Açıklama: Önleyici açıklamalar yapmak, anne baba olarak çocuğun hangi davranışları yapmasını istemediğinizi belirleyip açıkça anlatmaktır.Ayrıca çocuğu gereksiz yere azarlanmaktan korur. Beklentilerimizi açık ve net ifade etmeliyiz. "Alışveriş yaparken uslu dur." yerine "Markette bağırarak konuşmanı istemiyorum. Lütfen sessizce konuş. Pazarda elimi tut." Örneğin, çocuğunuz küçük kardeşi ile top oynuyor "Dikkat et" yerine "Topu yavaş ve kardeşinin kucağına at. Topu kardeşinin kafasına atarsan ona zarar verebilirsin." "Çocuğum sütünü güzel iç" yerine "Çocuğum bardağı iki elinle tutarsan dökmeden içebilirsin." "Akşam vaktinde yatman lazım." yerine "Akşam 9'da yatmanı istiyorum, çünkü sağlıklı olabilmen için uykunu iyi alman gerekiyor."
Ortam Hazırlamak: İstenilen davranışı yapabilmesi için gerekli ortamı hazırlamak. Örneğin, diş fırçalama alışkanlığı kazandırırken çocuğun ıslanmaması için kollarının sıvanması, tabure konulması, havlunun uzanabileceği yerde olması. Diş fırçasının uzanabileceği yerde olması…Küçük kardeş büyük kardeşin ders çalışmasını engelliyorsa, ders yapılan saatte ona özel bir oyalayıcı bir şeyler bulunması.
Kural Koymak ve Sınırları Belirlemek: Belirli bir saatte yemek yeme, oyuncaklarını ve odasını toplama, akşam yatış saati gibi.
*Kurallar kısa, açık ve net olmalı.  Akşamlar 19:00'da yemek yiyoruz
*Özellikle 3-6 yaşındaki çocuklar için kuraları tek tek kısa ve net vermek gerekir. İlk kuralı yerine getirdiğinde takdir edilmeli…sonra diğeri
*Kurallardan herkes haberdar olmalı. Çocukların da fikri alınmalı.
*Kurallar yol gösterici olmalı. "Evde top oynamak yok, bahçede…"
*Kurallar mantıklı ve uygulanabilir olmalı. "Başkalarının yanında ağlama. Büyüklerinin yanında konuşma."
Kuralların Uygulanmasında Ailenin Dikkat Etmesi Gerekenler:
*Kurallar tutarlı bir şekilde uygulanmalı. 
*Kurallar çocuğun yaşına uygun olmalıdır.
*Kuralların nedenleri anlatılmalıdır.
*Çok fazla kural ile çocuğu sıkmamak gerekir.
*Kurallarla ilişkili beklentileri açık bir şekilde dile getirmeli.
*Kurala uygun davranış gösterdiğinde takdir edilmeli.
*Anne baba da kurallara uyarak örnek olmalıdır.
*Sınır koyarken alternatifler sunulabilir.
ÇOCUKLARIN DUYGULARINI  ANLAMLANDIRALIM
Bu hafta çocukların duygularını tanımak, duygularını ifade etmelerine yardımcı olmak ve son olarak duygularını ayarlamalarına yardımcı olmaktan söz edeceğiz. Duygu, içinde bulunduğumuz ortam, ruh hali veya diğer insanlarla ilişkilerimiz veya çevremizde gerçekleşen olaylar sonucunda kendiliğinden gerçekleşen oldukça güçlü hislerdir. Çocuklar da bizler de birçok duygu yaşarız: Sevinç, kıskançlık, üzüntü, korku, öfke, özlem, acı, umut, umutsuzluk, cesaret, endişe, kaygı vb.
Duygularımız harekete geçirici özelliğe sahiptir. Örneğin çocuğumuzun dersleri konusunda biraz kaygılanmak, ders çalışma konusunda ona yardım etmek için bizi harekete geçirebilir. Kendimizi yalnız hissettiğimizde arkadaşlık kurma isteğimiz artabilir.
Unutmamamız gereken noktalar:
1.Bütün duygular normaldir.
2.Duyguları ifade etmek her zaman uygundur.
3.Duyguların değil, davranışların kontrol edilmesini öğrenmek önemlidir.
4.Olumsuz duyguları temele alarak davranmak uygun değildir.
Duygusal gelişimde çocukların kendi duygularıyla en uygun bir biçimde baş edebilmeleri, öncelikle duygularının farkına varmalarına ve bunları adlandırabilmelerine bağlıdır. Ana babaların sıklıkla yaptığı davranışlardan biri, çocuğun duygusunu reddetmesidir. "Bunda üzülecek ne var. Korkmana gerek yok. Neden kızdığını anlamıyorum. Çok ayıp, kardeşler kıskanılmaz." Halbuki çocuğun ana babası tarafından anlaşıldığını hissetmesinde, duyguların kabul edilmesi oldukça önemlidir. Bunun yerine, çocuklar duygularını tam olarak tanımlamalı ve duyguları hakkında konuşmaya teşvik edilmelidir. Bilmemiz gereken bir başka nokta, çocuklar aynı anda birden fazla duyguya sahip olabilir. Bazı duygular güzeldir, bazıları değildir; fakat hepsi gerçektir. 
Çocuklarımız çoğu zaman duygularımızı nasıl yaşadığımız konusunda bizleri model alırlar. Birisine kırıldığımızda, o kişiyle görüşmemeye başlarsak, çocuğumuza vereceğimiz mesaj; birisi ile bir sorun yaşadığımızda bu sorunu çözmenin yolu artık o işiyle görüşmemek olacaktır. Bunun yerine; Çok sinirlenmiştim ama eve gelince konunun o kadar da önemli olmadığını fark ettim, sinirim geçti. Çok sinirlenmiştim, eve gelince sizlerin güler yüzünü görünce bütün sinirim geçti. Gibi yanıtlar çocuğunuza olumsuz duyguları ile nasıl baş edeceğini öğrenmede yardımcı olacaktır. Ayrıca, ana babaların günlük yaşam döngüsü içinde fikir ayrılığına düştükleri konularda problemlerini sakin bir biçimde konuşmaları ve çözüme ulaştırmaları da çocuklar için uygun model örnekleri oluşturacaktır. Burada çocuğun alacağı mesaj, "Görüş farklılıkları olsa da bunları saygılı bir biçimde ifade edebilirim."olacaktır.