Son günlerin en önemli konularından birisi site veya apartman aidatlarının artması konusu olsa gerek. Nedense sanki “hiçbir şeyin fiyatı artmıyormuş da aidatlar neden artıyormuş” gibi bir algı ile gündem yaratmak bana çok da samimi gelmemektedir.

Öncelikle sitelerin giderlerine bir bakmak gerekir. Sitelerde aidatı oluşturan giderler, elektrik, su, doğalgaz, asansör bakım, temizlik ve personelden oluşmaktadır. Bu saydığım maddelerden hangisi zamlanmamıştır? Elektriğe yüzde yüzün üzerinde zam vardır. Su zamlanmıştır, doğalgaz zamlanmıştır. Temizlik ürünleri ve ekipmanları zamlanmıştır. Asansör bakım ücretleri ve sarf malzemeleri zamlanmıştır. Personel yani kapıcısı, bahçıvanı, teknik elemanı, güvenlik görevlisi gibi çalışanlar asgari ücretin artmasıyla birlikte maliyet olarak oldukça yükselmiştir.

Tüm bunlardan yola çıkarak neredeyse ortalama yüzde yüz artan bir harcamaya karşılık aidat ücretleri de neredeyse yüzde yüz artarsa bunda ne gibi bir gariplik görürsünüz ki? Yönetici masrafları kendi cebinden karşılayacak değildir ki… Dolayısıyla eğer ortak bir yerleşim alanını paylaşıyorsanız, bu site olabilir, apartman olabilir, iş merkezi olabilir, bunun ortak giderlerine de katlanmak yükümlülüğü vardır.

Gelelim bir de bu işin başka bir bakış açısına: Aslında sitelerde yöneticinin görevleri bellidir. Yani yönetici ortak giderleri belirleyip bunu daire başına bölüp tahsilatını yapmakla yükümlüdür. Bir site düşünün ortak elektriği, suyu, doğalgazı, temizliği, asansör bakımı ve personeli farz edelim 300 bin TL. olsun. Ve de o sitede 300 kişi oturuyor olsun. Bu sitede daire başına 1000TL. aidat düşer. Bunun tüm hesabı bu şekildedir. Yani “aidattan para arttırıp da o parayı biriktirelim ve sitenin bir eksiğini giderelim” gibi bir düşünce hukuken imkan dahilinde değildir. Çünkü sitenin yapılması gereken bir tamiratı veya giderilmesi gereken bir eksiği ancak demirbaş hesabına kat maliklerinden toplanacak para ile olabilir. Yani, aidat, dairede oturanın ödediği ama demirbaş parası ev sahibinin ödemesi gereken bir paradır.

Mesela şöyle bir örnek verelim. Yukarıdaki verdiğim örnekteki sitede demiştim ya farz edelim 300 bin TL. aylık gider var. Una karşılık yönetici 500 bin TL. topluyorsa buna itiraz etmek gerekir. Bunun için de Sulh Hakimliğine başvurmak yeterlidir. Sulh Hakimliği bu konuda gereken incelemeleri yapıp kararını bildirir. Yani bunun için kanunlar yeterince açıktır.

Temel manada konu bu kadardır. Yani tartışılacak konu budur. Ama bazı sitelerde görüyoruz ki, sanki asgari ücret artmamış, sanki elektriğe, suya, doğalgaza zam gelmemiş, sanki ülkede her şey durağan da sadece site aidatları artmış gibi bir izlenim çok saf bir bakış açısıdır.

Hatta daha ilerisini de söyleyeyim. Yukarıdaki örnekten çıkacağım yine; sitenin gideri 300 bin TL olsun. Aylık aidat olarak 300 hane 1000TL ödüyor olsun. Bu sitede harcamalar 350 bin TL olursa yönetici cebinden verecek değil ki, o zaman o aradaki 50 bin TL yine site sakinlerinden toplanacaktır. Ve de bunun için genel kurul kararına falan da ihtiyaç yoktur. Sitenin aylık gideri ne kadarsa daire sayısına bölünüp, bulunan rakam site sakinin ödemesi gereken aidat tutarıdır.

Hiç kimse kendi işine geldiği gibi huzursuzluk çıkarmak adına onu bunu bahane gösterip halk arasında abesle iştigal etmek durumunda olmamalıdır. Sanki ülkede bir başıboşluk varmış da yöneticiler de bu fırsattan istifade zam yapıyorlar algısı yaratmak vicdansızlıktır.

Yasalarımıza baktığınızda her konuda gayet yeterli ve aydınlatıcı bilgiler bulabileceğinizi unutmamanız dileklerimle dostlukla kalın.