Her sabah evden çıktığımda ve “bugün ne yazayım” diye düşündüğümde ilk aklıma gelen konu maalesef trafik oluyor. Konya’nın trafik sorunu gerçekten çok büyük bir sorun.
Ama bu sorunu, yerel manada bir takım yöneticilerin üzerine atıp sıyrılarak, eyyamcılık yapmak da istemiyorum. Çünkü trafik bir kültür işidir. O kültür yoksa istersen her araca ayrı bir yol yap, bu sorunu çözemezsin.
Sadece gözden kaçan bazı konuları aktarayım. Birincisi Konya’da kamyon ve TIR sorunu var. Tabii ki bu araçlar da trafikte yer alacaklar. Ancak bu uzun ve büyük araçlar, olur olmadık yerlerde ana yollarda veya ara yollarda her an karşılaşılabilir araçlar durumunda. Bu da belki normal gelebilir ama her şeyden önemlisi bu araçlar şehir içi tarfiğine göre kontrolsüz ve çok hızlılar.
Geçtiğimiz gün gazetemizin de ön tarafında olan, Yeni İstanbul caddesinin paralelindeki Ulusal sokak diye geçen yolda 2 tane uzun hafriyat kamyonu birbiriyle yarış yapıyorlardı. Yani bahsettiğim yer tramvayın Japon Parkı durağının arkasına düşüyor. Hasbelkader bir çocuk karşısına çıkıverse durmalarının imkanı yok.
Bir başka örnek daha vereyim: burada gördüğünüz fotoğraf dün 08.45’te çekildi. Sille’den gelip, Dedeman tarafına gidiş yönünde; Sille caddesinin; Genç Osman caddesi ve Akıncılar caddesinin kesiştiği yerdeki trafik ışıkları. 2 şeritli olan ve yanında güvenlik şeridi olan yolda 3 tane kamyon… Ve bu kamyonlarla Çevre Yolu kavşağına kadar “yarışmak zorundasınız”.
Tabii ki Sille Caddesi kendi yolum olunca buradaki eksiklikler çok daha fazla göze çarpıyor. Malumunuz olduğu üzere burada bir de TED Koleji bulunmakta. Tam da Sille’den gelirken virajı aldığınızda Kolejin önüne çıkıyorsunuz. Ama buradaki düzensiz öğrenci servisi yerleşmeleri ve de okula öğrenci bırakan velilerin üstünkörü park etmeleri orada bilhassa okul giriş ve çıkışlarısaatlerinde oldukça tehlikeli anlar yaratmaktadır. Bir de okul giriş-çıkışlarının aynı zamanda diğer insanların işyeri giriş çıkışlarıyla çakışıyor olduğunu düşünürsek sanırım bu soruna çözüm bulmak gerekmektedir. Daha doğrusu sanırım daha önceleri birkaç kez bu durum şikayet konusu olunca orada birkaç gün trafik ekibi beklemişti sorun çözülmüştü. Aynı zamanda sanırım okul servislerinin ileride bir yerde konuşlanıyor gibi gözükmesi de bir çözüm olarak sunulmuş ancak bu çözüm birazcık göz boyamanın ilerisine geçememiş.
Diğer bir konu da Belediye şoförleri konusu. Daha önceleri sık sık bu şoförlere eğitim veriliyor ve trafikte araç kullanılırken nezaket ve sabır aynı anda öğretiliyordu diye biliyorum. Ama sanırım son zamanlarda ya yeni şoförler alındı ve bunlar o eğitimlerden yoksunlar ya da eğitimlerin üzerinden epey zaman geçti ve yeniden eğitim verilmesi gerekiyor.
Buraya kadar Emniyet Müdürlüğü ve Belediyelerin alacağı önlemler söz konusu. Yani Drone’la cep telefonu kullanımını kontrolden ziyade bu araçların trafikte yaşattığı sıkıntılara çözüm bulunabilinirse trafik sorunu epey rahatlayacaktır.
Bunların dışında biraz sürücüleri de uyarmak şarttır. Mesela Yeni İstanbul Caddesinde azami hız sınırı 70’tir. Ama sürücü sanki gezintiye çıkmış gibi sağdan da gidiyor olsa 50 ile gidemez. 50 ile gittiği zaman arkadaki trafiği etkiler. Ve şunu kesinlikle belirtmem gerekir: Araca gezmek için binilmez. O aracın harcadığı yakıtın Devletin ithalatını etkilediğini unutmamak gerekir.
Ya da kırmızı ışıkta duran araç sarı yandığı zaman hazırlanır ve yeşil yandığı zaman ise yürür. Yani yeşil yandığı zaman hazırlanmaz. Eğer o ışığın en önündeki araç 5 saniye geç kalkarsa arkadaki araca sıra gelene kadar 2-3 aracın yeşil ışıkta geçmesini engellemiş olur. Buna da ister hak yemek deyin, ister vebal deyin, isterseniz israf deyin.
Bu arada Yeni İstanbul caddesinden giderken en sağ şeridin genelde boş olduğu tüyosunu da vereyim. Sırf bu bile aslında sürücülerin eksikliği olduğunun göstergesidir. Normalde en sol şeritte trafik akması gerekirken burada en sağ şeritte trafik akmaktadır. Sol şerit hep “keyfe keder” araba kullanan birinin işgali altındadır.
Ayrıca daha ilerisini de söyleyeyim: Bence ehliyetli sürücüler arasında sadece mevcut çok kullanılan trafik levhalarından bir sınav yapılma ihtimali olsa inanın büyük bir çoğunluk sınavı geçemez.
Şimdi birçok sürücünün bu durumda olduğunu düşünürsek, bu sürücülerin arasına kamyonları-TIR’ları koyarsak, bir de okul servislerini ve işçi servislerini bu trafiğe katsak size göre böyle bir ortamda trafiğe çözüm bulunabilir mi? Çözüm sadece “her araca ayrı bir yolla” sağlanabilir. O da kesin değildir ama…
Dostlukla kalın.