Son dönemlerde il olma furyası büyük bir hızla devam ediyor. Sadece Konya’da değil tüm ülkede neredeyse il büyüklüğündeki ilçelerde bu beklenti had safhada oluşmuş durumda.

Bu furya, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin haziran ayında yapmış olduğu “Yeni yüzyılda, 100 il, 1000 ilçeden müteşekkil idari yapısıyla gücüne güç katmış bir Türkiye’yi inşa ve ihya etmemiz mümkündür.” sözünden sonra iyiden iyiye çoğalmıştır. Bu ilçeler arasında Fethiye’den Kozan’a; Akhisar’dan Erciş’e kadar onlarca isim vardır.


Konya’da da il olma furyasının başını Ereğli çekmektedir. Ereğli il olmayı sonuna kadar hak etmektedir. Bu konuda sanırım kimsenin mantıklı bir itirazı yoktur. Ereğli halkı da bu konuda oldukça isteklidir. Belediye Başkanı Hüseyin Oprukçu ilçede çeşitli yerlere konuyla ilgili pankartlar asmış. CHP ilçe başkanı Ereğli’den Ankara’ya yürüyüş düzenlemiş. Yani Ereğli’de herkesin ağzında il olma düşüncesi oluşmuş durumda.

Hani 1994 yılında belediye başkanı seçilen rahmetli Kenan Akpınar il olmak adına makam aracında 83 plakayı kullanırdı. Ama neredeyse 30 yıldır bir gelişme olmadı.

Dediğim gibi Ereğli’ye gittiğiniz zaman herkesin ağzında il olma isteğini duyabilirsiniz. Ama bu gibi durumlarda sadece istemek yeterli değildir. İstemenin yollarını da uygulamak lazımdır. Öncelikle Cumhur İttifakı partilerinden MHP’nin belediye başkanı olan Hüseyin Oprukçu bu konuya vücudunu koymalıdır. Kendi partisinin genel merkeziyle bu konunun istişaresini yapmalıdır. Ve tabii ki Cumhur İttifakıyla da… Ak Parti ilçe başkanı da bu konuya tüm ağırlığını koymalıdır. Bunlar belki görünürde yapılıp yapılmadığı bilinmeyen şeyler olabilir. Başkanlar bunu yapıyor da olabilirler.


Ancak en önemli yapılması gerekenlerden birisi de Ereğli’nin mesleki kuruluşlarına düşmektedir. Onlar da bireysel olarak konuşmaktadırlar ama icraat anlamında ortada gözükmemektedirler. Öncelikle Ereğli’nin siyasi kimlikleri, Ereğli’nin sivil toplum kuruluşları, Ereğli’nin mesleki kuruluşları ve de yöneticileri bir araya gelmelidir. Bu bildiğim ve gördüğüm kadarıyla hiç olmamıştır. Bu platform Ereğli’nin il olması ile ilgili yapılacak faaliyetleri planlamalıdır. İl yapılmayan bir Ereğli’de iktidara destek konusu burada tartışılabilmelidir.

Bu platform, Ak Parti’yi, MHP’yi Ankara’da ziyaret etmeli ve talebini iletmelidir. Ereğli Ticaret Odası, Ereğli Esnaf Odası, sendikalar, dernekler, vakıflar, Ankara’daki üst yönetimleriyle görüşmeli ve oradan da baskı kurabilmelidirler. Bunun için sadece yerel seçimlere kadar süre vardır. Ondan sonra zaten Ereğli’nin il olması için yapılacak bir çalışma kalmayacaktır.

Bunun dışında “Ereğli İl Olmalıdır” konusuyla basın toplantısı yaparak Ereğli’nin il olmasını beklemek hayal olur.

Gerek Belediye Başkanı gerek oda başkanları gerek sendika başkanları gerekse STK başkanları koltuklarından olma pahasına bu işe sarılırlarsa işte o zaman Ereğli il olur. Öteki taraftan “dostlar alışverişte görsün” mantığıyla bir şeyi “yaparmış gibi” yapmakla bu iş çözülmez.

Yıllardır birlik ve beraberlikten uzak bir izlenim veren Ereğli’de bu yakalanan şans belki de en büyük şanstır. Bu şansı, ilçeyi yönetenler iyi kullanabilirse başarılı sonuç alınabilir. Yok, herkes kendi koltuğunun peşine düşerse bilin ki başarısız olunur.

Buradan Ereğlili vatandaşlara da şunu söylemeliyim; Bu durumdaki başarı veya başarısızlık çok kolay ölçülebilir. Eğer Ereğli yerel seçimlere kadar il olmazsa bu durum mevcut Ereğlili yöneticilerin başarısız olduğunun göstergesidir. O zaman Ereğlili vatandaşlar mevcut belediye başkanından sendika başkanına, ondan STK başkanlarına kadar her bir yöneticiyi yerinde tutmaz. Zaten sanırım bu başarısızlıkla o yöneticilerin hiçbiri de koltuklarında oturmaya devam etmek istemezler.

Yani sözün özü şu: Ereğli il olmayı çoktan hak eden bir ilçedir. Hatta bence 42 bin kilometrekareye sahip Konya daha da küçülmelidir. Akşehir de, Seydişehir’le Beyşehir’i birleştirerek yeni bir şehir de kesinlikle kurulmalıdır. Ve şu anda buna en yakın oluşum Ereğli’nin il olması gözükmektedir. O zaman hem Ereğli’de yaşayan Ereğlili hem de Ereğli dışında yaşayan Ereğlililer bu işe tüm vücutlarını koymalıdırlar.


Bozkır’da yerel seçimlerde ilginç çekişme
Yerel seçimler konusunda yazıyorum da inanın vatandaşların çok ilgisini çeken bir konu değil bu seçimler. Kimin ilgisini çekiyor biliyor musunuz? Ya aday olacak kişinin ve çevresinin ya da belediye ile direkt veya dolaylı ilişkisi olan kişilerin ilgisini çekiyor. Onun dışında sıradan vatandaşın aklında hiç seçim falan yok.

Bunu nereden biliyorsunuz derseniz, sokağa çıkıp herhangi bir yere gittiğinizde konuşulan konulara baktığınızda yerel seçim diye bir konu yok. Geçim var, pahalılık var, doların-euronun durumu var, otomobil alış satışı konusu bile var, kiracılar ve ev sahipleri durumu var. Daha ilgincini söyleyeyim Ukrayna savaşı bile var ama yerel seçim yok. Tabii ki bu durum Konya için geçerli. Yani diğer iller nasıl bilmiyorum.


Yerel seçimlere önümüzde 6 ayın olması da illaki bu konuda ilgisizliğin bir boyutu olabilir ama yine de bilhassa vatandaşla diyalog kurmak için, özellikle taşrada her seçmene ulaşabilmek için 6 ay, çok da uzun bir süre değildir.

Mesela Bozkır’a bakıyoruz. Bozkır’da Ak Partili Belediye Başkanı Sadettin Saygı mevcut belediye başkanı. Başkan Saygı, eski belediye başkanlarından Sabri Saygı’nın oğlu. Yani sevilen bir ailenin soyadını taşıyor. Bu da zaten belediye başkanı seçilmesinde en büyük etkenlerden biri olarak 2019 seçimlerinde kendisini belediye başkanlığı koltuğuna taşıdı.

Bozkırlılığını tüm Konya’nın çok çok iyi bildiği Konya Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Nazif Karabulut da birçok kişinin bildiği gibi aslında 2019 yerel seçimlerinde Bozkır Belediye Başkanı adayı olacaktı. Tabii ki Nazif Başkan’ın MHP’li olduğunu gençliğinden beri Ülkücü camianın içerisinde yer aldığını da herkes bilir. Dolayısıyla Bozkır’da Cumhur İttifakı’nın Ak Parti tarafının aday göstermesi konusunda anlaşılınca Nazif Başkan’ın adaylığı gerçekleşmemişti. Nazif Başkanı tanıyanlar bilirler makam mevki hırsı olmadığı için, öyle “çıkayım da bağımsız aday olayım” gibi bir düşünceye girmemişti.

Ve şimdi Nazif Başkan Bozkır Belediye Başkanlığına yeniden aday. Eğer MHP ve Ak Parti, Cumhur İttifakı olarak Nazif Başkan üzerinde anlaşırsa zaten Cumhur İttifakı için çok kolay bir seçim olur. Eğer “Bozkır çok önemli değil MHP ve Ak Parti ayrı ayrı olarak girelim” denilirse şunu bilin ki, CHP ve İyi Partili seçmende Bozkır’da Nazif Başkan’a destek verir. Nazif Başkan seçimi alır. Burada şöyle bir handikap vardır: Eğer MHP ve Ak Parti ayrı ayrı girmeye kalkar ve muhalefet partileri, ciddi bir isimde birleşirlerse o zaman Ak Parti de MHP de bu durumda kaybeder. Ama böyle bir durumda bile ikinci en fazla oy Nazif Başkan’a çıkar.

Tabii ki gerek Ak Parti içerisinde gerekse Konya yönetimleri içerisinde Bozkırlıların bir hakimiyeti vardır. Dolayısıyla başta Uğur İbrahim Altay olmak üzere bu konuda doğru bir karar vereceklerdir.

Ama Bozkır Belediyesi, Başkan Saygı’dan önce İbrahim Gün zamanında daha sosyal, sosyolojik manada Türkiye’ye daha fazla açık bir ilçeydi. Konya’da faaliyetlerini gözlemleyebilirdik. İbrahim Gün Başkan beni bile Zengibar’ın tepesine çıkartmıştı işin doğrusu. Sadettin Başkanla maalesef Bozkır gündemini yakalayamaz olduk. Hatta internet sitesinden bile takip edemez olduk. Sitedeki bir önceki haber Kurban Bayramı öncesi haziran ayından en son haber de yapılan konserin haberi 14 Ağustos’ta. Dolayısıyla Bozkır’ın gerek Konya’ya gerekse Türkiye’ye açılması için bir kan değişikliği gözüküyor.

Bu arada Bozkır’da aday göstermek için CHP ve diğer muhalefet partileri Cumhur İttifakı’nın adayını açıklamasını bekliyorlar. Zannedersem Cumhur İttifakı’na aday adaylığı için başvurup aday olamayan bir adayı göstereceklerdir. Ama şu bir gerçek ki eğer Nazif Başkan Cumhur İttifakı’nın adayı olursa muhalefet de bu konuda çok itiraz etmeyecektir.

İyi Parti aslında birçok yerde bilinçli bir politika düşünebilse Konya taşrası İyi Parti’nin parlayabileceği bir alandır. Ama CHP ile kavga et, diğer partileri küçük gör, bir de cahilce kibir yapıp “her yerde tek başıma gireceğim” diye boş keseden salla. Ondan sonra da yerel seçimlerde başarıdan bahset. Bu, siyasette olacak bir şey değildir. İşte bu seçimlerde de Cumhur İttifakı’nın kurtarıcısı İyi Parti olacaktır zaten.
dosca kalın