“Çikolatamsı Kahverengi” Sütlü çikolata gibi yani, Afiyet olsun. Şimdide çevre ile ne ilgisi var ? dediğinizi duyar gibiyim.

22.12.2024 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Pazar ekinde Ayça CEYLAN’ın köşesinde “2025 in rengi “mocca mousse” ile toprağa saygı” başlıklı yazısını okudum. Yıllara renk verildiğini daha önce bilmiyordum. PANTONE Adlı kuruluş 1999 yılından beri yılın rengini belirliyormuş.  Örneğin;

2000 yılının rengi 15-4020 renk kodlu Cam göbeği Gök Mavisi,

2022 yılının rengi 17-3938 renk kodlu Menekşe Kırmızısı,

2023 yılının rengi 18-1750 renk kodlu Sıcak ve soğuk arası Koyu Kırmızı,

2024 yılının rengi 13-1023 renk kodlu Pembe ile turuncu arası şeftali tonu

2025 yılının rengi 17-1230 renk kodlu Çikolatamsı kahverengi

Ayça Ceylan köşesinde “Pantone’un 2025 için belirlediği yılın rengi bazı kesimlerden olumsuz eleştiriler alsa da çevreci bir duyarlılığı öne çıkarıyor”. diyor

Belirlenen kahverengi ton; Toprağa Saygı anlayışını ve çevreci bir duyarlılığı öne çıkardığı için bence de uygundur. Zira, Dünya’da “Bir yılda bütün ülkelerin kaybettiği toprak 23-24 milyar ton, dünyada en büyük toprak kayıpları ise Asya’da meydana geliyor. “Yirminci asrın başından itibaren modern tarıma geçilmesi ve sanayileşmenin hızlanması ile birlikte, toprak kirliliği de bir çevre sorunu olarak ortaya çıkmaya başlamıştır.. Dünya’da tarım yapılabilecek alan Dünya yüzeyinin % 7.5 lik bir bölümdür. İnsanoğlunun geleceği kıt kaynak olan toprağı korumasıyla yakından ilgilidir.

Toprağın belli başlı sorunları:

*Erozyon ve çölleşme : Erozyon, Rüzgar, çığ, akarsu, dalga, buzul vb. etkilerle arazinin ve toprak yapının aşınıp taşınması olayıdır.

*Yanlış gübre kullanımı: Gereğinden fazla gübre ve kimyasal madde kullanılması verimin düşmesine ve çevre kirlenmesine neden oluyor.

*Açık maden işletmeciliği : Açık maden işletmeciliğinde sızıntılar değişik toksik elementlerin toprağa yayılmasına neden olabilmektedir.

*Pestisit kullanımı : Pestisit kullanımı toprak kalitesinin bozulmasında önemli rol oynamakta ve toprak faunasının zarar görmesine neden olmaktadır.

*Evsel ve Endüstriyel atıklar :Evsel ve endüstriyel atıklar doğrudan toprağa verildiğinde, ya da taşıyıcı kanalların taşmasına bağlı olarak toprak yüzeyine yayıldıklarında toprak ekosisteminin yok olmasına neden olmaktadır.

*Toprağın tuzlanması : Suda çözünebilen tuzların toprak içinde belirli seviyenin üstünde birikerek toprak üretkenliğini, çevresel sağlığını etkilemesidir. Tuzlanma esas olarak tarım kaynaklı bir toprak bozulması olayıdır.

*Tarım ve orman alanlarının amaç dışı kullanımı : Tarım alanlarının amaç dışı kullanımı genellikle kentsel yerleşim ve sanayi alanları yaratmakta kullanılmakta; çok miktarda verimli tarım toprağının kaybına yol açmaktadır.

*Nükleer kirlenme: Atmosferde bulunan radyoaktif kirleticilerin yağışlarla toprağa iletilmesi mümkündür. Aynı zamanda yeraltında yapılan denemeler de kirlilik etkenlerinin toprakta bulunmasına yol açabilir. Nükleer atıkların izale edilemediğini biliyoruz. Toprakların nükleer kazalar ile de kirlendiği bir gerçektir.

Ülkemizde ve bölgemizde toprağın korunmasıyla ilgili hepimize görevler düşmektedir. Toprağın kıymetini bilmeyen insanoğlu gelecekte açlığa mahkum olacağını unutmamalıyız.

Hoşça kalın.