Sayın çok kıymetli okuyucularım bildiğiniz gibi Çin Halk Cumhuriyeti nin Vuhan kentinde çıkan ve dünyaya yayılan COVID 19 Koronavirüs salgını sebebiyle Saglık Bakanlıgımız bünyesinde kurulan Koronavirüs Bilim Kurulunun mezkür hastzlıgın ülkemizde yayılımının önlenmesine dair tavsiyeleri her gün Sayın Saglık Bakanımız tarafından açıklanmaktadır. Vatandaşımızın ve toplumumuzun saglıgı için, virüsün yaygınlaşmaması için ve biran evvel bitmesi için Temas, mesafe ve izalasyon a dikkat çekmekte ve evde kalın uyarısını yapmaktadır. Bu konuda gece gündüz demeden özveri ile çalışmalar yapan Saglık Bakanımıza ve Ekibine, Saglık Çalışanlarımıza, güvenlik güçlerimize, Belediyelerimize şükranlarımı sunuyorum. Devletimiz gerekli tedbirleri almakta ve çalışmalarına var gücüyle devam etmektedir. Bu Koronavirüs belasının ülkemizi ve dünyayı biran evvel terketmesi için biz insanların da yetkililerimizin aldıgı kararlara aynen uyumamız gerekmektedir. Bu virüs nedeniyle su israfının da olduguna inanıyorum. Bugün İstanbul, Ankara, İzmir ve diger İllerin brajlarının doluluk oranları bellidir. Önümüz yaz dönemi bu virüsün ne zaman terkedecegi belli degil, bu virüsle mücadelede su çok önemli bir yer tutmaktadır. Demek istediğim suyu israf etmemeli ve itinalı kullanmalıyız. HİKAYE : Tüccarın biri bir gün yolda   Veba ile karşılaşır, endişeyle Veba mikrobuna bakar ve nereye gittiğini sorar. Veba mikrobu Bagdat a gidiyorum der. Tüccar kaç kişinin canını alacaksın diye sorar Tüccar Vebaya, Veba çok degil 5bin kişinin canını alacağım der. Aradan zaman geçer Tüccar Vebayla yolda tekrar karşılaşır Tüccar hani sen 5 bin kişinin canını alacağım demiştin oysa sen 60 bin kişinin canını almışsın diye hiddetlenir tüccar. Veba ise gayet sakin ve kendinden emin şu cevabı verir ben 5 bin kişiyi öldürdüm geri kalanı korkudan öldü der. Vücut saglıgımız ile beraber akıl saglıgımızı da korumamız lazım. Unutmayalım bozulan pisikolojimiz vücut direncimizi de etkiler. Onun için korkunun ecele faydası yok denir ya, korkmayacagız ancak Devletimizin emir ve yasaklarına aynen uyumamız gerekir. Evde kalıp Koronavirüse teslim olmayacagız ve savaşacagız. İnsanoglunun yaşamı gel gitlerle doludur. Fakirlik, zenginlik, işsizlik, acizlik işte gözle göremeyecegimiz küçüklükteki bir mikrop düşman virüs biz insanoglunu yataklara düşürebiliyor ya da canımıza kast edebiliyor. Maddi durumumuz ne kadar iyi olursa olsun, sevenimiz ne kadar çok olursa olsun bize en fazla saglık açısından yardımcı olacak olan Saglık Başkanlıgı ekiplerinin oldugu görüldü. O zaman bundan sonra Devletimiz Saglık Bakanlıgına daha fazla agırlık vererek güçlendirmesi gerekmektedir. İşte bazı Avrupa ülkelerinin saglık sisteminin hali ortaya çıkıverdi. İnsanoglu bundan sonra saglıgına, topragına, suyuna, havasına, ekosistemine, ekolojik dengeye, dogaya, çevreye önem vererek koruyup kollayan bireyler olarak üzerimize hem devletlerin hem insanlarımıza görevler düşmektedir. Saygılarımla