Merhaba; Ben küçük Dilek, aslında Karapınar'ın dileği oldum. Beni tanıyorsunuz artık. Size küçük kalbimin derinliklerinden yazıyorum. 2023 yılının Gülenayında, yani Mayısta dünyaya gelmişim.

Ben dünyaya geldiğimde güller açıyormuşheryerde. Annem ve babamda olduğu kadar baharda da ayrı bir heyecan varmış. Toprak doğurmuş en güzel çiçekleri. Dağlar yeşil başlı ördeklere bezenmiş hepten. Ketirleri badem kokusu sarmış. Bahar yağmurları yeni yeni küçük gölcük oluşturmuş Ovacığın içine. Memleketim, Karacadağın eteğine uzanmış, taze bir gelin gibi durmuş. Doğudan batıya, batıdan doğuya uzanan yollar hep hasretlik taşımış. Kimi bir genci üniversite okumak için götürmüş uzaklara, kimi bir umudu taşımış açılan kocaman kucaklarda…

Biraz büyümüşüm. Sanmıştım ki bütün çocuklar gibi gülecek onlar gibi nefes alabilecektim. Ama adını herkesin nadir duyduğu SMA hastalığına yakalanmışım. Memleketimin tüm insanları da bu hastalığın adını benimle beraber öğrenmiş. Zor nefes alıyormuşum, halim kaçıyormuş.  Çokça öksürüyormuşum. Yutkunmayı bana öğreten rabbim, derin derin nefes alabilmeyi, güçlü olmayı bana öğreteceğine annem ve babamın inancı tammış. Çünkü Allah bizimle ve inananlarla berabermiş. Hastalığıma teşhis konulduktan sonra artık annem ve babamın değil tüm Karapınar’ın çocuğu olmuşum. Bir şiir olmuşum şairi herkes olan… Bir şarkı olmuşum dillerde dolaşan. Bir dilek olmuşum insanların tuttuğu, dua olmuşumgöğe doğru uzanan avuçlarda. Galiba meleksin sen demişler bana. O kadar güzelmişim.

Sonra hep ben konuşulmuşum dillerde. “Dilek bebek için ne yapılabilir”. Sorusu herkesin ortak derdi olmuş. Benim tedavim için gerekli para o kadar çokmuş ki bunu anlatmaya benim kollarımın genişliği yetmezmiş. Zor süreçlerden geçmiş ailem. Tedavim için okullarda kermesler olmuş, kitap fuarları yapılmış. Canlı bağlantılar ile kampanyalar yapılmış.“Tadına varılabilirse ekmeği paylaşmak onu yemekten daha lezzetli” demiş şair amcanın biri. Öyle olmuş. İnsanlar paylaşmanın tadını bana destekleriyle farketmişler. Her kesimden insanlar kopturmuşlar. Okulda öğrenci abiler, ablalar, esnaf amcalar, komşular… Ben olmuşum her cümlenin öznesi. Tedavim için gerekecek ilacın alınması için çok çok büyük miktarda paralar gerekiyormuş.

Ve bir ramazan ayının son gününde bu rakama ulaşılmış. %100 olmuşum. Onunda ne olduğunu büyüyünce anlayacağım. Yakınlarım iki bayramı geçirmenin sevincini yaşıyormuş. Siz farketmezsinizamaşuan bende yaşıyorum o sevinci. Hissedeceğinizden küçük kalbimin şüphesi yok. Çünkü ben hepinizin dileği ve hepinizin çocuğu oldum. Yani Gülenay da doğdum. Karapınar’ın gülü oldum. Allahın izni ile benimle açtı çiçekler. Bahar benden aldı rayihasını. Yine onun izni ile benimle büyüyecek ketirlerdeki kekikler. Yaban çiçekleri ayrı bir güzel kokacak. Çiçek açacak yardım için dokunulan her yer. Gövdemde büyüyecek yeni bir bahar, boynumda asılı olacak çiçekler, baharı taşıyacağım. Ben güldükçe siz güleceksiniz. Ben güldükçe bahar gülecek. Taze bir esinti alıp götürecek üzerlerinizdeki kırgınlıkları. Aynalarda yeni bir siz olacaksınız. Ben güleceğim düşecek asılmış suratlar bir bir…

Ve bayram gelecek evlerinize. Evlerinize ben geleceğim. Siz görmeseniz de odalarınızı ben dolduracağım. Taze bir güneş gibi süzüleceğim pencerelerinizin kovuklarından. Biliyorum şeker tadında bayramlarınız olacak. Benim annem ve babamda ise ayrı bir bayram telaşı… Anlayacağınızı iki bayram bir arada olacak. Ve çokça mutluluklar şeker kaplarında gülecekler…

Kıymetli büyüklerim;

Simsiyah bir geceden beyaz bir aydınlığı müjdeleyen rabbe şükürler olsun. Sancılı gecelerden, sabırların bilendiği günlerden beni ve ailemi felaha eriştiren mevlaya hamdolsun. Kalplerinize iyilik bahşeden rab, ne kadar büyük, o ne kadar ekberdir. Onun izni olmadan bir şey olmaz. Şimdi tedavime başlanacakmış. Şifa veren rab ne güzeldir. Şimdi o küçük gönlümden diyorum ki rabbim herkesi şifasına eriştirsin. Güzel Allah’ım kalıcı şifalar ihsan eylesin. Değil mi ki her karanlık gecenin aydınlık sabahı var. Gecenin, karanlığın, umudun ve sabahın ve sabrın sahibine hamdolsun… Sizlere sonsuz kere teşekkür ediyorum. Hiçbir dilde anlatılmamış duygularımla sizleri selamlıyorum… Umudum o dur ki dünyada hiçbir çocuk ağlamasın… Küçük kalbimde hissediyorum ki, çocukların ağladığı dünyada bütün kahkahalar zalimdir.