Bizim toplumumuzda insanların en fazla bildiği konular siyaset ve futboldur.

Bu iki konuda herkesin muhakkak fikri vardır. Dolayısıyla kimse kimsenin fikrini de beğenmez. Çünkü herkesin kendi fikri en mükemmel fikirdir.
Buna bağlı olarak ben siyaset ve futbol konularından bahsederken muhakkak teknik ve teorik ölçüleri kullanırım. Çünkü bilim yanılmaz.

Yazdığım her yazıdan sonra aldığım eleştiri maalesef muhalefetten geliyor. Yani muhalefete az yer veriyoruz veya vermiyoruz; iktidara çok yer veriyoruz. Bunun neticesinde de “yandaş” oluyoruz. Çünkü böyle söylemek muhalefet için kolay bir yol. En azından başarısızlığa da bir kılıf olabiliyor.


Şimdi bizler Konya’da yaşayan insanlarız. Konya siyasetini biliyoruz ve onu irdeliyoruz. Çevrenize şöyle bir bakın Konya’da 32 tane belediye başkan adayı olmalıdır. Ak Parti ve MHP, Cumhur İttifakı olarak 32 tane adayını açıkladı. Ak Parti’nin dışında CHP, İyi Parti, DEVA Partisi, Gelecek Parti, Saadet Partisi, BBP, YRP, DP, DSP gibi onlarca parti var. Her biri 32 aday gösterse –ki aday adaylarını saymıyorum bile- yüzlerce aday olur. Bunların basın büroları günde her biri bir haber geçse yüzlerce haber olur. Vatandaş da seçim olduğunun farkına varır.


Ama şimdi baktığımızda sahada olan kaç aday var acaba? Muhalefet partileri ilçelerde ve büyükşehirde aday bulmakta zorlanıyor.
“Efendim aday listeleri 20 Şubat’ta teslim edilecek buna vakit var” diyenleri duyar gibiyim. Ama seçimde vatandaştan oy alacaksın dolayısıyla adayını saklayarak oy alamazsın ki…

Bunun doğru açıklaması “aday bulmakta zorlanıyorum”dur. Yani hiç yan çizmeye gerek yok. Konya’da Büyükşehir Belediyesi’nin kazananı bellidir. Uğur İbrahim Altay seçimi kazanacaktır. Merkezde Karatay’da Hasan Kılca, Meram’da Mustafa Kavuş ve Selçuklu’da Ahmet Pekyatırmacı seçimi kazanacak adaylardır. Konya halkı da durumun farkında olduğundan gidip de diğer bir partiden aday olmak istememektedir. Aday olanlar da “parti görevi” yapmaktadırlar.


Yani aday çıkaran partilerde de seçim sonuna kadar partiyi temsilen “bizim de adayımız var” diyebilmek adına bir aday çıkartılmıştır. Siyasi etik gereği 20 Şubat’a kadar kendi partisi için aday bulamayan il başkanı kendisi ortaya çıkıp aday benim diyecektir. Aynen ilçelerde aday bulamadığı takdirde kendisini aday göstermek durumunda olan ilçe başkanı gibi.

Bu arada muhalefetteki partiler için söylediklerim de yanlış anlaşılmasın, hiçbir yerde aday çıkarmıyor değiller. Mesela bazı yerlerde hasbelkader kendiliğinden aday olmak isteyenler çıkıyor ve partiler bu adaylara da “mal bulmuş mağribi” gibi atlıyorlar.
Ama örgüt olmanın gereği olarak bir parti, anlaşmalar dışında, her seçim bölgesinde aday göstermelidir. 32 seçim bölgesinden bir-iki tanesinde hasbelkader aday gösteren partileri ciddiye almak şahsen örgüt bilincine aykırıdır.
Şimdi tüm okuyucularıma soruyorum; bir tarafta her gün yaptığı faaliyetlerden bir şekilde basını haberdar eden bir Ak Parti var diğer tarafta da haberlerinden bihaber olduğumuz muhalefet partileri var. Ne yapalım, muhalefet adına oturduğumuz yerden haber mi uyduralım? Ayrıca şunu belirteyim ki terör yanlısı partinin dışında her partinin haberine yer veren bir gazete olarak böyle eleştirileri kesinlikle kabul etmediğimi bir kez daha belirteyim.


Ve de kimse kusura bakmasın olmayan muhalefetle Konya’da değişiklik istemek saflıktan başka bir şey değildir.
Artık öyle bir hale gelmiştir ki Ak Parti muhalefetini de kendisi oluşturmaya başlamıştır. Mesela Ereğli’de MHP’li mevcut başkana oy vermek istemeyen Ak Partililer alternatif olarak YRP adayı eski Ak Partili Özkan Özgüven’e yönelmektedir. Çumra’da aday bile göstermemiş olan YRP’ye Çumralı Ak Partililerin desteği şimdiden hazır gözükmektedir. Seydişehir’de birçok partili gibi Ak Parti-MHP tabanından seçmen aday Abdülkadir Çat’a desteklerini sunmaktadır. Yani işin garibi adayı beğenmeyen Ak Partililer başka partilere yönlenmektedir.


Hatta laf arasında şunu da belirteyim; Bilhassa Ereğli’de, Çumra’da, Seydişehir’de seçimler kaybedilirse bunun müsebbibi muhalefet falan değil Ak Partili seçmenin kendisidir.

Kısacası öyle bir hale geldik ki Ak Parti iktidarı da, muhalefeti de yürütmektedir. Konya’da muhalefet iyice ortadan çekilmiş ve yenilgiyi baştan kaybetmiştir.
Bazen yenilsen bile mücadele azmini kaybetmezsin. Eğer mücadele azmini kaybedersen de her şeyini kaybedersin. O nedenle muhalefet, ülkenin vatandaşının ihtiyacı olduğu dönemlerde ortada gözükmezse, muhalefetin vatandaşa ihtiyacı olduğu dönemde de vatandaş gözükmez. Bunu böyle bilmek gerekir.
Dostlukla kalın.