Sayın çok kıymetli okuyucularım 29 Ekim Cumhuriyetimizin 97. Yıl Dönümü münasebetiyle yapılan törende; Karapınar Kaymakamımız Oğuz Cem MURAT'ın yaptığı çok güzel ve anlamlı konuşması şahsen beni de çok duygulandırdı.     Bu harika konuşmayı siz kıymetli okuyucularımla paylaşmak istedim. Okursanız sevinirim.
Kaymakam Oğuz Cem MURAT'ın Konuşması "Bugün Cumhuriyetimizin ilanının 97'nci yılını birlikte kutlamanın coşkusu ve heyecanı içindeyiz. Bu büyük ve şanlı bayram herkese kutlu olsun. Değerli Karapınarlılar,
Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını ve geleceğini korumak amacıyla malumunuz olduğu üzere son yıllarda yine tarihî bir mücadelenin içinde bulunuyoruz. Terör örgütlerinin saldırılarından 15 Temmuz hain darbe girişimine kadar yaşadığımız tüm hadiseler, bu tarihî mücadelenin tezahürleridir. Suriye'de yürüttüğümüz başarılı operasyonlar da, yine bu mücadelenin birer parçalarıdır. Son dönemde dünyada ve özellikle Akdeniz'de yaşanan hadiseler, bize her alanda olduğu gibi denizlerde de çok daha güçlü olmamız gerektiğini göstermektedir.Mavi Vatanımızı savunmanın ne kadar önemli olduğunun bilinciyle denizlerimizdeki hak ve çıkarlarımızı korumaya güçlü bir irade ve sarsılmaz bir inançla devam etmekteyiz.
Tarihi, büyük zaferlerle dolu milletimiz Milli Mücadeledeki ruh ve kararlılıkla hiçbir dayatmayı kabul etmeyeceğini, hak ve menfaatlerini her yerde ve her koşulda koruyacağını dün olduğu gibi bugün de yarın da tüm dünyaya gösterecektir. Geçmişimizden aldığımız güçle, bugün de devletimizi ilelebet yaşatmak ve yeni nesillere daha güzel yarınlar bırakmak için, hedeflerimiz doğrultusunda kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. 
Gördüğünüz gibi Millî birlik ve beraberliğimizi bozmaya yönelik her türlü oyun, her türlü fitne durmaksızın sergileniyor. Sınırlarımızın güvenliğinden ekonomimize kadar egemenliğimizi hedef alan çok yönlü saldırılar kesintisiz sürüyor. Ama çok şükür vatanımızın bekası, milletimizin huzuru söz konusu olduğunda kimsenin icazetini arama ihtiyacı hissetmiyoruz. Türkiye'nin iradesini yumuşak ve sert gücünü, operasyon kabiliyetini, askeri imkân ve yeteneklerini tüm dünyaya gösterdik ve gösteriyoruz.
Ülkemiz, kadim tarihî birikimi, köklü devlet tecrübesi ve bir asra yaklaşan Cumhuriyet birikimi ile tüm sorunların üstesinden gelebilecek güce, imkâna, kararlılığa sahiptir hamdolsun. Ülkemizin önünde kurulan tüm bu tuzakları milletin birlik, beraberlik ve desteğiyle birer birer bozarak bugünlere geldik. Bugün bize düşen görev, milletimizin Anadolu'daki bin yıllık varlığına ve gücüne uygun şekilde yeni hedefler, yeni vizyonlar ortaya koyarak karamsarlığa kapılmadan yolumuza devam etmektir. 
Calısmak; kisinin kendisi ve icinde yasadığı toplum yararına bedensel ve zihinsel olarak emek harcayıp, caba göstermesi demektir. Insanın temel ihtiyaclarını karsılamak icin öncelikle calısması, baskalarına yük olmaması, calışma gücü varken atalet içinde durmaması gerekir. Dolayısıyla gücü yeten herkes calısmak, alın teri dökmek ve gayret etmekle yükümlüdür. Ali Fuat Başgil, calısmanın önemini "Çalış genc arkadasım calıs, namerde muhtac olmak ölmekten beterdir", şeklinde dile getirir. Bu nedenle kıymetli kardeşlerim her şeyden evvel çok çalışmalı, günü birlik meselelerle uğraşmamalı ve en nihayetinde vatana millete hayırlı birer birey olabilmek için milli şuura sahip olmalıyız.  Gençlerimiz ve her gelecek kuşak bilmelidir ki, bu vatanda kurduğumuz Cumhuriyet yönetimi, Atatürk'ün önderliğinde bir ölüm kalım savaşından sonra gerçekleştirilmiştir. Bu büyük başarının arkasında binlerce şehidin, binlerce gazinin harcı vardır. Bu bakımdan, kurulan bu büyük eserin her yönü ile gelişmesi, geliştirilmesi, doğabilecek her türlü tehlikeden titizlikle korunması gerekmektedir. 
Bu duygu ve düşüncelerle başta Cumhuriyetimizin kurucusu olan Aziz Atatürk olmak üzere, bu kutsal topraklar üzerinde bizlere hür ve bağımsız yaşama onuru kazandıran ve bu uğurda her türlü fedakârlığa katlanarak kanlarını akıtan kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet şükran ve rahmetle anar, herkesin Cumhuriyet Bayramını gönülden kutlar, sevgi ve saygılarımı sunarım."diyerek konuşmasını tamamladı.