Gerek dünyada gerekse ülkemizde kanser kaynaklı ölümlerin en yaygın nedeni de akciğer kanseridir. 2022 yılında, dünyada yaklaşık 2.5 milyon yeni vakanın ortaya çıktığı ve bu hastalığa bağlı 1.8 milyon ölümün gerçekleştiği tahmin edilmektedir

Bu kanser türü için en önemli risk faktörü tütün ve tütün ürünlerinin kullanımıdır. Ülkemiz verileri ile yapılan bir çalışma neticesinde akciğer kanseri için tütün ve tütün ürünlerinin kullanımına atfedilen oran erkeklerde %89,9 kadınlarda ise %43 olarak belirlenmiştir. Bu istatistikler dikkate alındığında, ülkemizde bir yıl içerisinde ortaya çıkan yaklaşık 25 bin akciğer kanseri vakasının önlenebilir olduğu söylenebilir. Nitekim, yapılan çalışmalara göre tütün ve tütün ürünü tüketimindeki azalmayla akciğer kanseri görülme sıklığı da azalmaktadır. Akciğer kanserinin diğer önemli nedenleri arasında mesleki (asbest, ağır metaller) ve çevresel risk faktörlerine maruziyet (hava kirliliği, pasif içicilik, radon) yer almaktadır.

Birincil koruma, risk azaltma ve sağlıklı davranışı teşvik etme yoluyla bir hastalığın ilk ortaya çıkışını önlemeyi amaçlar. Halk sağlığında bu önleyici tedbirler; sigarayı bırakmayı, dumansız ortamları teşvik etmeyi, etkili tütün kontrol politikaları uygulamayı, mesleki tehlikeleri ele almayı ve hava kirliliği seviyelerini azaltmayı içerir. Tüm dünyada başarı örneği olarak öne çıkan “Ulusal Tütün Kontrol Programımız” bu doğrultuda hazırlanmış olup toplumdaki tüm bireyleri tütün ve tütün ürünlerinin sağlık, ekonomi, çevre ve sosyal zararlarından korumayı amaçlamaktadır.

Tütün ve tütün ürünlerini kullanmamak, pasif içicilikten kaçınmak akciğer kanseri riskini azaltmanın en iyi yolu olmakla birlikte düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme ve çevresel risk faktörlerine maruz kalmayı en aza indirme dahil olmak üzere sağlıklı yaşam tarzlarını benimsemek ve savunmak kanseri önlemenin önem arz eden stratejileri arasında yer almaktadır.

Akciğer kanseri için ikincil koruma, hastalığı, erken evrelerinde, semptomlar ortaya çıkmadan önce tespit etmeyi amaçlayan ve yüksek riskli bireyler için endike olabilen tarama yöntemlerini içerir. Bu popülasyonda erken teşhis, başarılı tedavi şansını önemli ölçüde artırabilir ve sonuçları iyileştirebilir. Bu kapsamda, ülkemizde “Akciğer Kanseri Tarama Programı” yürütülmesine yönelik çalışmalar yapılmaktadır.

Akciğer kanserinin neden olduğu bulgu ve şikâyetlerin oluşumu için genellikle birkaç yıl geçer ve hastalık ileri evreye gelinceye kadar fark edilemeyebilir. Belirtiler, tümörün akciğer içindeki yerleşimine, büyüklüğüne, yayılım yerine ve yayılma derecesine bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Bu bağlamda en sık gözlenen belirtiler;

• Geçmeyen veya giderek kötüleşen öksürük,

• Öksürürken kan veya kanlı balgam çıkarmak,

• Derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken kötüleşen göğüs ağrısı,

• İştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı,

• Ses kısıklığı,

• Nefes darlığı,

• Sürekli tekrarlayan veya geçmeyen bronşit ve/veya zatürre gibi akciğer enfeksiyonlardır.

Hastadan hastaya farklılaşabilmekle birlikte tedavi kararında; hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunlarının varlığı gibi birden fazla faktör etkilidir. Multidisipliner bir çalışma gerektiren bu tedaviler; cerrahi, hedefe yönelik tedaviler, radyoterapi, kemoterapi, immunoterapi gibi farklı seçenekleri içermektedir.

DR.MEHMET AKİF AKYURT

Poşet çaylardaki mikroplastikler sağlık sorunlarına yol açıyor Poşet çaylardaki mikroplastikler sağlık sorunlarına yol açıyor

İLÇE SAĞLIK MÜDÜRÜ

Editör: Himmet Türkmen