İstanbul'u geleceğin lider şehri yapma hedefiyle hazırlanan projeler, İstanbul'un afetlere karşı daha hazırlıklı hale getirilmesi için kentsel dönüşüm, tarihi alanların ihyası, sanayi alanlarının dönüşümü ve iklim değişikliğiyle mücadele gibi çok geniş bir yelpazeye yayılıyor.

Toplantıda vurgulanan ana noktalar arasında, İstanbul'un deprem gerçeği ve bu konuda mevcut yönetimin yetersiz kaldığı eleştirileri ön plana çıktı. Murat Kurum, "SİZTEM İSTANBUL" adını verdiği yeni yönetim anlayışı ile, İstanbul'un tüm sorunlarına bütüncül ve insan odaklı çözümler getirmeyi vadetti.Kentsel dönüşüm ve afet yönetimi konularında yepyeni bir yaklaşım müjdeleyen Kurum, İstanbul'da 1,5 milyon sağlıksız yapının dönüştürülmesi gerektiğini, 600 bin konutun acilen yenilenmesi gerektiğini vurguladı. Yeni sosyal konut projeleri, riskli yapıların dönüşümü, kent meydanlarının ve tarihi değerlerin ihya edilmesi gibi önemli başlıklar altında gerçekleştirilecek çalışmalarla, İstanbul'un nasıl dünya çapında bir cazibe merkezi haline geleceğini anlattı.

Sanayi alanlarının dönüşümü, afet yönetimi için yeni bir merkezin kurulması, afet sonrası hızlı müdahale ve iyileştirme kapasitesinin artırılması gibi konular da Kurum'un projeleri arasında yer aldı. Afet öncesi ve sonrası risk yönetiminin etkinleştirilmesi amaçlayan İstanbul'un “dijital ikizi” projesi de, büyük ilgi uyandırdı.


‘’İstanbul’a hizmet etmeyi en büyük vazife ve sorumluluk olarak görüyoruz’’

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, “Afetlere Dirençli Risksiz İstanbul” projesinin sunumuna, “İstanbul’u, ‘Türkiye Yüzyılı’nın lider şehri, bayrak şehri, öncü şehri

 

yapacağız” sözleriyle başladı. Kurum, “Bugün sizlere, kentsel dönüşümden sosyal konutlara, kent meydanlarımızın yenilenmesinden tarihi alanların ihyasına, sanayi alanlarımızın dönüşümünden iklim değişikliğiyle mücadelemize kadar; çok geniş bir perspektifte hazırladığımız sunumumuzu yapacağız.Bugün bizi izleyen ve burada bulunan tüm İstanbul sevdalılarının aynı ideal etrafında toplandığını çok iyi biliyorum. Hepimiz; İstanbul’a hizmet etmeyi en büyük vazife ve sorumluluk olarak görüyoruz. Tarihimizden ilham alıyor ve güzel bir geleceğe inanıyoruz. İstanbulluların gurur duyacağı bir belediyecilik anlayışını bu şehrin her sokağına hâkim kılmak için canla başla çalışıyoruz. Milletimizin her bir ferdini, paydaşımız olarak görüyor, İstanbul’u yönetecek ekibin bir üyesi olarak görüyoruz.’’ dedi.

‘’Yapacağımız her işin merkezinde İstanbul ve İstanbullular olacak’’

İstanbul’un meselelerine 25 yıldır çalıştıklarını vurgulayan Kurum, “Hep üreten, çözen, yapan tarafta olmanın gururuyla çeyrek asırdır; İstanbul’umuzu 100 yıl yaşayacak eserlerle donattık.Her başarının ardında mutlaka bir fikir vardır, bütünlük vardır. İnanın, 25 yılda ulaştığımız hedeflerin her birine, bütüncül bakış açımız sayesinde ulaştık.’’ şeklinde konuştu. İstanbulluların mutluluğunu amaçladıklarını ifade eden Kurum, “İstisnasız her işimizin merkezinde sadece siz varsınız, sadece İstanbul var, İstanbullular var. İnsanımızın güvenli bir yuvada yaşama hakkını düşünürken hızlı ulaşım hakkını ihmal etmedik. Temiz bir çevrede yaşama hakkını savunurken, sosyal belediyeciliği göz ardı etmedik. Bunları neden anlatıyorum? Çünkü birazdan anlatacağım her projemizin; ne zaman başlayıp biteceği bellidir; maliyeti belli, insanımıza faydası, çevreye faydası bellidir. Projelerimizi hangi sistemle yapacağımız ve nasıl sonuçlanacağı bile şimdiden ortadadır.”sözleriyle,yapacakları her işin merkezinde İstanbul ve İstanbulluların olacağını vurguladı.

“‘SİZTEM İSTANBUL’ ile risksiz, çilesiz, stressiz bir İstanbul’’

İstanbul’daki CHP’li mevcut yönetimin geçtiğimiz 5 yılın sonunda, her alanda başarısız olduğunu belirten Kurum, yönetim vizyonunun ayrıntılarını, “İstanbullular bu başarısızlıklarla geçen yılların ardından, artık çaresiz değildir. Çare insanı merkeze alan hizmettir, insana hizmet edecek eserlerdir, sistemli çalışmadır, çare ‘SİZTEM İSTANBUL’dur. Bugün sahada, kiminle konuşsak; İstanbul’un en derin sorununun yönetimdeki rasyonel sistem eksikliği olduğunu görüyoruz.Bu eksikliğin giderilmediği her dakika; İstanbul’un yaşam dengesi bozulmaya devam edecektir.Bu noktadan hareketle; İstanbul’un sorunlarını bütüncül bir yapı ile ortaya koyarak, merkeze insanı alan yepyeni bir yönetim anlayışı sunuyoruz.İşte SİZTEM İSTANBUL bu yönetim anlayışının ta kendisidir.”diye anlattı.

 

 

‘’Olası bir İstanbul depremi, bir milli güvenlik sorunu olacaktır’’

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunun altını çizen Murat Kurum, Bugün cennet vatanımızın yüzde 66’sı deprem riski altındadır. Nüfusunun yüzde 71’i riskli alanlarda yaşayan başka bir coğrafya yoktur.Son bir asırda büyüklüğü 6 ve üzeri olan 60’a yakın deprem yaşadık. 130 binin üzerinde kardeşimizi, annemizi, yavrumuzu bu depremler sebebiyle toprağa verdik. Adana, Erzurum, Varto’da acılar yaşadık. Bingöl, Tokat, Erzincan, Van, Kütahya ve Afyon Dinar’ın hüznü hala içimizde. 17 Ağustos’ta Büyük Marmara Depreminde 18 bin canımızı kaybettik. Yine 99’da Düzce’de, 2011’de Van’da tekrar sarsıldık. İşte asrın felaketi. Dünya tarihinde böyle bir yıkım görülmemiştir. Tam 53 bin canımızı gözyaşlarıyla toprağa verdik. Bu afetlerin ardından, bugün artık herkesin gündeminde, İstanbul’un deprem gerçeği var. Olası bir İstanbul depremi, bir milli güvenlik sorunu olacaktır. Bugün bu güzel şehirde 39 ilçemiz var. 7,5 milyon evimiz ve işyerimiz var. Yeterli mühendislik ve mimari hizmeti almamış tam 1,5 milyon yuvamız şu anda sağlıksız durumda. 600 bin yuvamızın acilen, bir dakika bile beklemeden dönüşmesi gerekiyor.”diyerek, kentsel dönüşüme öncelik vereceklerini söyledi.

‘’Mevcut İBB yönetimi; dönüşüm hareketinin bir paydaşı olamamıştır’’ 

CHP’li mevcut yönetimin kentsel dönüşüm konusunda tek bir olumlu adım atmadığına dikkat çeken Kurum, Deprem konusunda tek bildikleri şey çalıştay ve toplantı yapmak olan mevcut İBB yönetimi; dönüşüm hareketinin bir paydaşı olamamıştır. İstanbulluları 5 yıl boyunca verdikleri dönüşüm vaatleriyle kandırdılar.  Aynı deprem seferberlik planını 3 kere yayınlayarak, İstanbulluların aklıyla alay ettiler, yavrularımızın geleceğine ihanet ettiler. İBB yönetimindekiler çalışmadılar, üretmediler.‘Deprem seferberliği ilan ediyoruz’ dediler, ortada eserleri yok. ‘İstanbul’u 5 yılda depreme hazırlarız’ dediler, tek bir hazırlıkları yok. ‘Her yıl 20 bin, 5 yılda 100 bin konut dönüştüreceğiz’ dediler, ama yapmadılar. ‘15 bin sosyal konutu süratle bitireceğiz’ dediler, sözlerini tutmadılar.Yarı zamanlı belediyecilik yapanlardan, mazeret belediyeciliği yapanlardan başka bir şey de zaten beklenemezdi.Ama bu algı çalışmaları nafiledir Millet, bu ihmalkârlığınızı unutmayacaktır, affetmeyecektir, sandıkta hesabını soracaktır.’’ diye konuştu. “İstanbullular şunu çok iyi biliyor. Gerçek belediyeciliğin neferleri artık sahaya çıkmıştır. Ve bizler; annelerimizin, yavrularımızın umutlarını asla boşa çıkarmayacağız; İstanbul’u el ele hep birlikte dönüştüreceğiz.’’sözleri, büyük alkış aldı.

Risksiz bir İstanbul’a ulaşmak için projelerini bütüncül bir planlamayla; 6 temel başlıkta gerçekleştireceklerini belirten Kurum, “Riskli yapılarımızı dönüştüreceğiz. Yeni sosyal konutlar inşa edeceğiz. Kent meydanlarımızı ve tarihi değerlerimizi ihya edeceğiz. Sanayi alanlarımızı dönüştürecek, iklim değişikliğiyle en etkili mücadeleyi yapacağız. Yeni yaptığımız her işte klasik planlamayı değil, ‘İstanbul Medeniyet ve Tasarım Rehberini’ odağımıza alacağız. Yani sokağın, yaşanmışlıkların ruhunu koruyacağız, İstanbul kimliğini her yatırımımıza

 

yansıtacağız. Yaptığımız kaldırımı, aydınlatmayı, inşaat malzemesini, yeşil alanları, parkları; ortak bir dile göre yapacağız. İstanbul’un şehirciliğinin kurumsal dilini her eserimize yansıtacağız.”sözleriyle, İstanbul’a mimari bir kimlik kazandırmayı hedeflediğini de vurguladı.

‘’Bakanlığım döneminde Türkiye’nin kentsel dönüşüm seferberliğini İstanbul’dan başlattık’’

Bakanlığı dönemindeki çalışmalarla ‘Türkiye’nin Kentsel Dönüşüm Seferberliği’ni İstanbul’dan başlattıklarını dile getiren Kurum, “Türkiye’nin her yerinde 2 milyon 200 bin konutu dönüştürdük. 1 milyon 300 bin yeni sosyal konut inşa ettik. İstanbul’da da 12 yılda 800 bin bağımsız bölümü özenle yeniledik. Bugün bu şehrin her ilçesinde; 171 bin yuva sessizce, reklama, algıya, tabelaya ihtiyaç duymadan; seferberlik şuuruyla dönüşüyor. 5 yıllık görev süremde, Türkiye’nin 81 ilinde çalıştım. Tam 365 bin yeni yuvayı insanımıza teslim ettim.” diye konuştu.

Yapılması gereken her şeyi eksiksiz yapmanın gayreti içerisinde olduğunu ifade eden Kurum, “Antalya ve Muğla’daki yangınlarda, Elâzığ’da, Malatya’da ve İzmir’deki depremlerde 46 bin konutu milletimizle el ele vererek inşa ettik. Bir yıl önce asrın felaketinde 53 bin 537 canımızı kaybettik. Oradaki acıları en yakından görmüş biri olarak 1 yıl önce hüznü, şimdi de huzuru milletimizle beraber yaşadık. Bizim depremin üzerinden 3 ay bile geçmeden 180 bin konutla başlattığımız yeniden inşa süreci; artık sonuca hızla ilerliyor, afetzede kardeşlerimiz güvenli yuvalarına kavuşuyor.” sözleriyle, deprem bölgesinde yaptıkları çalışmaları anlattı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı görevindeyken İstanbul’a 336 milyar lira yatırım yaptıklarının altını çizen Murat Kurum, “5 yılda; tam 441 bin bağımsız bölümü dönüşüm kapsamına aldık. 80 bin yeni yuvayı ve 5 bin bereket kaynağı iş yerini İstanbullu kardeşlerimize armağan ettik. İstanbul’da sadece konut yapmakla kalmadık. Biz İstanbul’da insanımızın her türlü ihtiyacına cevap verdik. Camiler, okullar, anaokulları yaptık. Üniversiteler, hastaneler, sosyal tesisler inşa ettik. Bu şehre, İstanbul finans merkezimizi, Yeni Atatürk Kültür Merkezi’mizi kazandırdık. Devasa lojistik merkezleri, 9 bin kişilik öğrenci yurtları, spor tesisleri, toptancı siteleri kurduk. Ve işte bu tecrübenin, bu eserlerin verdiği güvenle İstanbul’a söz veriyoruz. 1 Nisan sabahı görevi aldığımızda, annelerimizin umutlarını yeniden harekete geçireceğiz. İstanbul’da tek bir riskli yapı kalmayıncaya kadar durmayacağız, dinlenmeyeceğiz, çalışacağız, çalışacağız.’’ dedi.

“Yatay mimari eksenli, komşuluğu odağa alan, nüfusu artırmayan 650 bin yeni konut”

Murat Kurum, konut projelerinin geleneksel ve yatay mimariye uygun olarak hazırlanacağını belirtti. Mevcut yeşil alanları, donatı alanlarını artıracaklarını, İstanbul’a nefes aldıracak, yeni imkanlar sunacak yenilikçi bir kent yönetimi benimseyeceklerini ifade eden Kurum;“5 yılda 39 ilçemizde; yatay mimari ekseninde, komşuluk ilişkilerini odağa alan, nüfusu artırmayan, tam 650 bin yeni konut inşa edeceğiz.” diye konuştu.

 

“İlk yıl faizsiz taksitle 5 bin 833 liradan başlayan taksitlerle ödenecek”

650 bin konutun 300 bininin KİPTAŞ eliyle yapılacağını belirten Kurum, sözlerini “ ‘Yarısı Büyükşehir’den’ diyerek, evini Kiptaş’la dönüştürenlere 700 bin lira hibe, 700 bin lira da kredi desteği vereceğiz. Vatandaşımızın ödemeleri konutun bitiş tarihinde başlayacak. İlk yıl faizsiz sabit taksitle, sadece 5 bin 833 liradan başlayan taksitlerle ödenecek. Bununla da kalmayacak, tam 100 bin lira taşınma ve kira yardımı vereceğiz.” diyerek sürdürdü.

“İstanbullulara yeni yuvalarını sadece 18 ayda teslim edeceğiz”

Başvuruların 15 Nisan’da başlayacağını belirten Kurum, “Hızlı bir şekilde, sahaya göndereceğimiz uzmanlarla; İstanbul’un her yerinde tespit ve değerlendirmeleri vatandaşımızla birlikte yapacağız. Olumlu sonuçlanan başvuruların sözleşme, proje ve ruhsat işlemlerini de yine çok kısa sürede tamamlayacağız. Ve İstanbullulara yeni yuvalarını sadece 18 ayda teslim edeceğiz.” dedi. Kurum, 650 bin yeni yuvanın 250 bininin ise, özel sektör-vatandaş iş birliği modeliyle, yerinde dönüştürüleceğini ifade etti. Mevzuat nedeniyle doğabilecek mağduriyetlerinde, ekstra kat ya da yapı alanı destekleriyle giderileceğini sözlerine ekledi.

“100 bin evi dönüşüme girecek yuva sahiplerine çok düşük fiyatlara kiralayacağız”

Murat Kurum, 650 bin konutun geriye kalan 100 bininin ise; yine belediye imkanlarıyla, sosyal konut konseptine göre inşa edileceğini belirtti. Kurum, “Bu 100 bin yuvayı, evi dönüşüme girecek yuva sahiplerine satmayacağız; tam aksine, çok düşük fiyatlarla kiralayacağız ve 100 bin sosyal konuttan, 39 ilçemiz de faydalanacak. Eşsiz İstanbul’umuzun kimliğine zarar vermeyecek yatay mimariyle tasarlanacak sosyal konutlarımız 18 ayda tamamlanacak.” dedi.

Kurum, ‘Risksiz İstanbul’un temel taşlarından birinin sanayi alanlarının dönüşümü olduğunu vurguladı. 800 bin kişiye istihdam sağlayan İstanbul sanayisinde, işletmelerin %77’sinin şehir merkezlerinde, %62’sinin ise düzensiz ve dağınık yapıda olduğuna dikkat çeken Kurum, trafiğe ek yük, hava kirliliği ve afet risklerine neden olan mevcut durumun İstanbul için oluşturduğu riskleri nasıl bertaraf edeceğini de şu şekilde anlattı: “Bayrampaşa, Esenyurt ve Başakşehir’deki sanayi tesislerimiz başta olmak üzere; tüm sanayi alanlarımızı gözden geçirecek; ‘İstanbul Sanayisi Yenileniyor’ diyerek dönüştüreceğiz. İstanbul Sanayi Odamızla ve İstanbul Ticaret Odamızla istişare yapacağız. Talebi olan sanayicilerimizin planlı,altyapılı, sosyal donatılı arazi ihtiyaçlarını karşılayacağız. Sanayi alanlarımızı şehrin çeperlerine çıkarıp; AR-GE, inovasyon ve kuluçka merkezleriyle; oteli, lokantaları, mesleki eğitim okullarıyla; muhteşem sanayi sitelerimizi İstanbul’umuza inşa edeceğiz.”

“Tarihi Yarımada’da ve İstanbul’un her yerinde bir renovasyon seferberliği başlatacağız”

Onlarca medeniyetin izlerini taşıyan İstanbul’un yeniden dünyanın cazibe merkezi haline getirileceğini ifade eden Murat Kurum, “Göreve gelir gelmez, tarihi yarımadada ve İstanbul’un her yerinde bir renovasyon seferberliği başlatacağız. Öncelikle; Eminönü-Sirkeci sahil bandımızı düzenleyeceğiz. Eminönü sahil yolu ile bağlantılı tüm sokakları ve tüm meydanları yeniden elden geçireceğiz. Sirkeci tren garımız da tematik düzenlemeyle; içindeki

donatılarla her yaştan İstanbullunun keyifle dolaşacağı cıvıl cıvıl bir alan olacak. Meşhur Kıble Çeşme Caddesi’ndeki eskimiş yapıları da süratle restore edeceğiz. Fatih Camii Külliyesi’ni ve çevresindeki sokakları, niteliksiz binaları elden geçirerek düzenleyeceğiz. Her gün milyonları ağırlayan Sultanahmet Meydanı’nda da kapsamlı bir çevre düzenlemesi yapacağız. Tüm Tarihi Yarımada’yı gerçek kimliğiyle, gerçek gücüyle yeniden tarih sahnesine çıkaracağız. Yine Mimar Sinan’ın kalfalık eseri olarak tanımladığı ve UNESCO dünya mirası listesinde bulunan Süleymaniye Camii’nin çevresini de adına yakışır bir yenileme projesiyle ihya edeceğiz. Ordu Caddesi’nde, cadde ve cephe düzenlemesi yapacağız. Tarihi Haydarpaşa Tren Garı’ndan başlayıp Kadıköy Meydanı’ndan Moda’ya uzanan kıyı düzenlemesini Kültür ve Turizm Bakanlığımızla ortak projede düzenleyeceğiz.”diye konuştu.

“Derelerimizin çevrelerini sosyal donatı alanlarıyla zenginleştireceğiz”

İklim krizi kaynaklı afetler olan sellere, yangınlara, taşkınlara ve ağır yağışlara, yerinde ve zamanında müdahale edileceğini ifade eden Kurum, “5 yılda toplam uzunluğu 350 kilometre olan dere ıslah projesi yapacağız.Bakımsızlığa mahkûm edilen bu derelerimizin çevrelerini sosyal donatı alanlarıyla zenginleştireceğiz. Afet zamanlarında bu koridorları ikmal hatları olarak kullanacağız. Dere kenarlarımızı temiz su ve enerji depolama üniteleriyle acil durumlarda yaşanabilir alanlar haline getireceğiz.” dedi.

Sistemimizi kendi mühendislerimizle, milli yazılım bileşenleriyle hayata geçireceğiz”

Kuracakları 'Bütünleşik Afet Yönetim Sistemi' için, kendi mühendislerini veyerli/milli yazılım kullanacaklarını belirten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, “Bütünleşik Afet Yönetim Sistemi içinde; güçlendirilmiş gerçek zamanlı haberleşme altyapısı, gözlem ağları, tahmin ve erken uyarı sistemleri, elektronik risk izleme sistemleri, anlık durum tespit sistemleri, karar destek sistemleri, dayanıklılık analizi ve planlama platformu bir arada çalışacak. Sistemi,yapay zekadestekli veri analitiği araçları ile analiz edecek, ‘Akıllı Şehir Sistemi’ne ve İstanbul’un ‘Dijital İkizi’ne entegre edeceğiz.” dedi.

“İstanbul'un afetlere hazırlıklı olmasını sağlayacak bir yazılım elde edeceğiz”

'Dijital İkiz Projesi' sayesinde, İstanbul’un afetlere karşı hazırlıklı olmasını sağlayacak bir yazılımasahip olacaklarını dile getiren Kurum, “Örneğin, deprem riski altındaki bölgeleri önceden belirleyerek, gerekli iyileştirmeleri hızlıca yapabileceğiz. Yoğun yağışlardan kaynaklanabilecek sel risklerini tahmin ederek yine gerekli önlemleri süratle alabileceğiz.Şehrimizin herhangi bir alanına diyelim ki Kağıthane, Küçükçekmece veya Başakşehir’e 30 milimetre şiddetinde yağış düştüğü senaryosunu düşünelim. 30 mm şiddetinde yağış; meteorolojide kuvvetli yağış anlamına gelir. Bu da metrekareye 300 kg yağış düşmesi demektir. Kuvvetli yağış durumunda yazılım bize, hangi alanların sel riski altında olacağını söylüyor. Tek tek tüm binaların su taşkın seviyelerini de gösteriyor. İşte biz dijital ikiz

sayesinde; böyle yoğun bir yağış beklentisi olduğunda, yağmur gelmeden orada, milletimizin yanında olacağız.” diye konuştu. 

Kurum, Afet Yönetim Sistemibünyesinde, İstanbul’daki Lojistik Destek Merkezi sayısını 1’den 6’ya, Afet Müdahale Merkezi sayısını da 9’a çıkaracaklarını, 65 yeni helikopter pisti, Arnavutköy ve Pendik’te iki yeni acil durum hastanesi ve 39 ilçenin her birinde toplanma ve geçici yaşam alanları inşa edeceklerini söyledi. Murat Kurum, İstanbulluyu afete karşı bilinçlendirip eğitecek bir Afet Farkındalık Akademisi kurulacağını da sözlerine ekledi.

“Ne yapıyorsak, ne düşünüyorsak her şey, insanımızın yüzü gülsün diye”

“Son ihtiyaç sahibi evine kavuşana kadar durmayacağız. Son riskli yapıda oturan kardeşimiz güvenli bir eve geçene kadar dinlenmeyeceğiz.”diyen Murat Kurum, konuşmasını “İstanbul'u daha yaşanabilir, daha sürdürülebilir ve daha insan odaklı bir şehir haline getirmek için birlikte çaba sarf edelim. İstanbul’un fetret dönemini bitirelim. Yeniden dirilişini başlatalım. Yeniden yükselişini başlatalım. Yeniden şahlanışını hep birlikte başlatalım.”Sözleriyle tamamladı.