Kendini tanıyan, bilgiyi sorgulayan, sentezleyen, doğru kullanabilen bireylerin kendi potansiyellerini gerçekleştirebilmesi için ise eğitimde felsefenin yeri oldukça önemli. Özellikle ilkokul çağındaki çocukların eğitiminde çok farklı yaklaşım ve uygulamaların gündeme geldiği günümüzde, "felsefi eğitim ve etik"in rolü ile ilgili olarak, uzun yıllardır felsefe alanında çalışmalar yapan ve Adıgüzel Eğitim Kurumları ile işbirliği içinde olan Prof. Dr. Sevgi Şahintürk önemli bilgiler aktardı.
İnsanın temel haklarından biri olan eğitimin çocuklar üzerindeki etkisi, onların düşünme, karar verme, kendini gerçekleştirebilmiş ve topluma faydalı bireyler olabilme süreçlerindeki yeri ve özellikle ilkokullarımızda verilen eğitimin niteliğinin önemi ile ilgili olarak görüşlerini aldığımız,uzun yıllardır felsefe alanında Prof. Dr. İoanna Kuçuradi ileçalışmalar yapan Akademisyen Prof. Dr. Sevgi Şahintürk, amacı bakımından, insanın var olması ve insanlaşmasını sağlayan bir etkinlik olarak eğitimin bu amaca uygun şekilde yapılmasınınhem kişilerin eğitim hakkının korunması hem de kamu yaşamında ve toplumda istenen yaşam kalitesinin, yani insanca yaşama ortamının sağlanabilmesi için çok önemli olduğunun altını çizdi. "Eğitimde bunu yapabilmenin ana koşullarından biri de felsefe ve felsefi bir eğitimin verilebilmesidir. Dolayısıyla eğitim kurumlarında, örgün ve yaygın yapılan her türlü eğitim etkinliğinde felsefeye ve felsefi bir eğitime öncelikle ve özenle yer verilmelidir," diyen Prof. Dr. Şahintürk,  felsefe eğitimi görmenin insanın temel haklarından olduğunu vurguladı.
"Etik ve ÖzDeğerler Bilgisini Kazandırmayı Amaçlayan Bir Eğitim"

"Felsefe eğitimi ve felsefi bir eğitim çocukların diğer derslerindeki başarılarına da önemli katkılar yapar. Onlara, doğru düşünme, bağlantılı düşünme ve işlenen konuları bütününde görme ve kavrama imkânını verir," diyen Şahintürk, erken yaşlardan başlayarak verilen felsefe eğitiminin en önemli katkısının ise çocukların "insan olma" ve "insanlaşma" bakımından eğitilmesini sağlamaya yardım etmesi olduğunu vurgulayarak,  "Özellikle felsefeye yer açarak etik ve değerler bilgisini kazandırmayı amaçlayan bir eğitim, hepimizce arzu edilen ve özlenen "iyi" dünyanın oluşumunun, en başta güven, sevgi ve insana, insan onuruna saygı olmak üzere etik değerlerin gerçekleşebildiği insan ilişkilerinin kurulmasının ve sürdürülmesinin yolunu açar," diye konuştu.

Okullarında ilkokuldan itibaren felsefe, etik ve öz değerler eğitimini ön planda tutan ve Türkiye'de bu alanda önemli adımlar atan Adıgüzel Eğitim Kurumları'nın Kurucu Temsilcisi Ebru Adıgüzel Tunaboylu da uyguladıkları eğitim modeli ile ilgili olarak, "İlkokulda amacımız öğretmek değil eğitmek. Yani çocuğun kendini tanıması. Artısı ve eksisi ile kendini tanıyan birey hayata daha sağlam tutunur ve kendisi için doğru bir yol planı belirler. Temeli sağlam olan çocuğumuz ortaokulda akademik bilgiye ek olarak sosyal değerleride öğrenir ve toplum içinde kendisine sağlıklı bir yer edinir," diye konuştu. Kendini tanıyan bireyin hayatı için doğru yolu çizdiğini vurgulayan Ebru Adıgüzel Tunaboylu, "Kurum olarak herkes doktor, avukat vb. olmalı gibi bir bakış açımız yok.Bireylerin kendini iyi hissedeceği, yatkın olduğu alanı seçtikleri zaman toplumda saygı ve sevginin artacağını düşünüyoruz," dedi.

"Etik, 7'den 70'e Her Bireye Lazım"

"Türkiye'de yıllardır değerler eğitimiverilmekte ama sokakların hali maalesef ortada. Hepimiz insan gibi yaşamayı hak ediyoruz ve bu ancak kişi önce kendini tanıyıp çevresine saygıyla davranırsa gerçekleşebilir," diyen Ebru Adıgüzel Tunaboylu, "Bu kapsamda okulumuzda, öz değerler, sosyal değerler, görgü kuralları ve sorumluluk projelerine önemli yer verilmekte; çünkü etik, 7'den 70'e her bireye lazım.Teknolojinin hızlı gelişimiylebirlikte hemen hemen her sektörde ciddi değişimler yaşandı, eğitim sektörü hariç. Artık eğitimde de farklı bir bakış açısı lazım ve Adıgüzel Eğitim Kurumları olarak biz de 'Yeni Nesle Yeni Nesil Eğitim Verme' fikri ile yolumuza devam ediyoruz," diye konuştu. Felsefe alanında önde gelen isimlerden Prof. Dr. Sevgi Şahintürk tarafından öncelikle okullarındaki öğretmenlere hizmet içi eğitim verildiğini ifade eden Ebru Adıgüzel Tunaboylu, öğrencilerin ve öğretmenlerin aynı pencereden bakmasının daha iyi bir topluma ulaşma hedeflerine büyük katkı sağlayacağına inançlarının tam olduğunun altını çizdi.