TÜRK YURDUNA GİRİNCE YAD ELİ

 

Derdinden yüreğimi od kapladı Türkistan

Ne yaman sızıdır dinmedi Can Türkistan

Bir el uzansa acılarına Yar Türkistan

Bitmek bilmedi, gitmedi zulüm

Çilen daha dolmadı mı ki Oy Türkistan

 

Doğu Türkistan, biçare gönüllerdeki Gök bayrak aşkıdır. Bayraklaşan bir Türk Milleti Sevdasıdır, Bayrağa rüzgâr çeken, Osman Batur’ların ve yahut Rabia Kadir’lerin davasıdır…

 

Doğu Türkistan, tarihi seyir içinde hep buhranlı dönemler geçirmiştir. Acılarla haşrolmuştur, analar, ağabeyler, bebeler. Türklük kokar bu topraklarda, Türk kültürü yaşanılır asırlarca. Türk dili kullanılır, Türk töresi hüküm sürer ve inancı yaşanılır.

Unutulmuş bir vatan, öz yurttur Türkistan. Ana vatan, Ata yadigârıdır. Varlığı adına muhakkak savaşılmalıdır, zira yokluğu pek yaman olacaktır.

Nice güzel söylemden ve “Türk” adıyla anılan birçok kelimeden uzaklaştırılmaya çalışılmıştır dün olduğu gibi bugün hala… Ortak acıdır bu Türk-İslam coğrafyalarında, acılara, zulümlere, işkencelere gark olmak. Kendi öz yurdunda, ata vatanında hunharca katliama uğramak. İnsandan sayılmamak, insan haklarının literatürde temsilciliğini yapan(!), savunan (!) kirli senaristlerin senaryolarına malzeme, pislik kokan yüzlerle ve ellerle mücadelede olmak. Varlık sahasında kalmaya çalışmak…

 

Kaderine terk edilmeyen topraklarda kutsaldır dava ve hiç kimsenin suali yoktur büyüklüğünden yana. Lakin dava kadar zulümlerde gözlerde büyür. Zulümler ki ne acı, acı yumağı adeta… Onları anlatmaya ne dil vardır nede yazmaya kalem uzanır… Ola ki yazmaya azmedilse, ifadeler dile gelse tıpkı birçok Türk İlinde olduğu gibi kana bulanmış topraklar, öz yurdunda zulme uğrayan insanlar ve gülmeyi epeydir unutmuş çocuklar…

Doğu Türkistan; Topraktan acının fışkırdığı vatan, rüzgârın acı estirdiği yurt, mes’udluk ve müreffehlikten epeydir uzak…

Canım, cananım güzel Türkistan

Varım, varlığım benim Türkistan

Acılara gark olmuş yanan Türkistan

Sana gelmeyecek mi Müreffeh yarın

Hep kanayacak mı yaran Türkistan 

Doğu Türkistan toprakları tarihte birçok Türk Devletinin üzerinde kurulduğu bir yerdir. Büyük Hun İmparatorluğu başta olmak üzere birçok Türk Devleti bu topraklarda yaşamış, Türk milli benliğinin ve değerlerinin bu topraklara aşılanmış olduğunu tarihi kaynaklar bize göstermektedir. Türkler için çok önemli bir gelişme olan İslamiyet’i kabul eden Karahanlı’lar yine bu topraklarda kurulmuştur. Uzun yıllar Türklerin egemenliği altında bulunan bu topraklar, Çin’in istilalarına her zaman uğramıştır. 1970 döneminden sonra daha ağır bir şekilde devam eden bu istilalar direnen halk milletin istiklal ruhunu ayakta tutan öncülerin önderliğinde 1944 tarihinde yeniden bağımsızlık için savaştı ve Doğu Türkistan Cumhuriyeti’ni kurdu. Maalesef bu hürriyet kâğıt üzerinde kaldı. Bu topraklara işgal halen olanca hızıyla sürmektedir.

Katil Çin’liler zamanla yaptıkları bastırma, asimile gibi politikaları bırakıp artık bu topraklardan Türk kimliğini yok etme gayreti içine girmiştir.

Müslüman Türk olmanın bedelini ağır ödeyen insanlar sabah namazını kılmak için kalktıklarında fişleniyor ve evleri bombalanıyor. Sıkı yönetimin uygulanmasıyla dışarıyla olan bütün bağlantıları kesiliyor, halk her türlü çaresiz bırakılıyor. Milli ve dini değerlerden her geçen gün uzaklaştırma adına her türlü faaliyet yapılıyor. Aile planlaması zırvalığı ileri sürülerek doğumlar engelleniyor, kadınlarımız zorla kürtaja sürükleniyorlar. Türklere devlet yönetiminde hiçbir şekilde yer verilmiyor ve zorla göç ettiriliyorlar öz topraklarından…

Dün olduğu gibi bu acılar her geçen gün artarak devam ediyor. Milletinin istiklal ruhunu ayakta tutmaya çalışan önderler ya bu topraklardan uzaklaştırılıyor ya da hunharca katledilip, idam ediliyorlar.

Kendi öz yurtlarında böylesine bir zulme uğrayan öz gardaşlarımıza elimizi, gönlümüzü, duamızı uzatmak her Müslüman-Türk neferinin ihmal etmemesi gereken bir vazifedir. Aksini yapar ve onu iddia edersek yarın içinden çıkamayacağımız acılarla yüz göz oluruz…

                                               *** 

Doğu Türkistan Her Daim dimağımızda, gönlümüzde, duamızdadır… Doğu Türkistan’lı has gardaşım, öz vatandaşlım, şu acıyla küsün de bir daha gelmesin yanınıza… Dünya böylesine sağır ve körken gıptayla baksın İstiklal mücadelesindeki azim ve kararlılığınıza…

Mücadele denilince Doğu Türkistan’da rahmetle anıla; Eli kanlı Çin köpeklerinin urganında şahadete ulaşan “Ben ölebilirim ama benim milletim mücadeleye devam edecektir “ diyen Şanlı OSMAN BATUR…

Minnetin ki en büyüğü size ve Rabbim güç versin İstiklal mücadelesinde. Sırtına büyük davayı yüklenen, bin bir meşakkatle Doğu Türkistan davasına sahip çıkan Kahraman RABİA KADİR… 

Doğu Türkistan adına ve uğruna şahadet şerbeti için nice kutlu şehidimize rahmet olsun. Onlar ki;  ata vatan topraklarımızdaki nişanımız, akan mübarek kanları dönülmez davanın kati delili, yılmadan, vazgeçmeden verilen mücadele öz vatanımızdaki varlığımızın baki olacağının bildirisidir.

Güzel Türkistan, Aziz vatandaki can gardaşlarımız, asil soydaşlarımız..!

And olsun ve Tarihte Şahit olsun buna..!

BİZ HEP SİZDEN OLDUK ve ÖYLE KALACAĞIZ!!!