Son yıllarda özellikle dünya pazarında yer tutmak isteyen şeker pancarı üretebilecek ülkelerde pancar üretimi ve yeni şeker fabrikalarının kurulmasına hız verilmekte olup, Ülkemizde ise şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ve çalışmayan fabrikaların kapatılması lafları yıllardır gündemi. Meşgul etmektedir. 
 DÜNYA DEVLETLERİNE BAKTIĞIMIZDA, Rusya son dört yılda şeker pancarı üretimini yüzde  35, şeker üretimini ise yüzde 50 arttırmış, ithal ettiği 3,4 milyon tonluk ham şekeri işlemek için rafinerilerinin kapasitelerini büyütmüştür. Çin’de 2006/2007 üretim döneminde şeker pancarı alanları yüzde 10 genişlemiştir. Hindistan’ın şeker üretimi ise son yıllarda 18.6 milyon tondan 24 milyon tona çıkarılmıştır.Öte yandan geçmişte şeker fabrikalarını özelleştirmiş bulunan Polonya ve Fransa gibi ülkeler son gelişmeler karşısında şeker üretimlerini artırmak için büyük şeker şirketleri tarafından satın alınan ve üretimleri düşürülen bu fabrikaları yeniden kamulaştırmaya ve işletmelerini üretici birliklerine devretmeye başlamışlardır.
Şeker fabrikaları ulusal sanayimizin oluşturulmasında kilit rolü oynamış tarımsal sanayi kuruluşlarının başında geliyor. Çünkü şeker sektörü tarımsal açıdan katma değeri çok yüksek bir ürün olmasının yanı sıra ekonominin tümü açısından büyük önem taşıyor. Şeker ve şekerpancarı üretimi, hem tarım alanında hem de ekonominin diğer kollarında geniş bir istihdam sağlıyor. Şeker üretimi sırasında melas, maya, küspe, ve biyoyakıtlar gibi ürünler üretiliyor. Nakliye sektörü, pazarlama sektörü önemli kazançlar elde ediyor.
     Ülkemizde Halen 25 şeker fabrikasının kamu hisselerinin özelleştirilmesi için ihale süreci başlamış bulunuyor. İhale süreci sonunda altı grup halinde parça parça satılması planlanan şeker fabrikalarından sadece  5-6 kârlı fabrikaya talep gelmesi, bunlar dışında kalanların ise kapatılması bekleniyor.  Çoğunluğu bölgesel ürünlerin değerlendirilmesi ve bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi amacıyla kurulmuş bulunan bu fabrikalar ile bunların yan tesisleri olan 5 adet makina, 1 adet elektromekanik, 1 adet tohum işleme, 4 adet alkol fabrikası, 1 adet şeker enstitüsü ve 2 adet tarım işletmesi halen önemli ekonomik ve sosyal işlevlere sahip durumda.
  Yapılan hesaplara göre bu işletmelerin kapatılması durumunda şeker üretimi yüzde 40 – 50 oranında, sektörel istihdam yüzde 50 – 60 oranında azalacak, yan sektörler ve yöresel ekonomilerde ciddi bir gerileme yaşanacaktır,istihdam düşecek diğer ürünlerde olduğu gibi şekerdede dışa bağımlı hale geleceğiz.
Tüm dünyada pancarşekeri üretimi korunur ve desteklenirken ülkemizde şeker pancarına  yıllardır kota konulmakta, ithal mısırdan üretilen Nişasta Bazlı Şeker üretimi kotaları ise sürekli artırılmaktadır. Örneğin şeker pancarı üreten Fransa gibi ülkelerde nişasta bazlı şekerin gıda sanayiinde kullanımı yasaktır. Diğer ülkelerde ise ortalama yüzde 2 civarında bir kota tanınmıştır.
Türkiye'de ise son olarak bu yıl alınan bir kararla Nişasta bazlı şeker kotası yüzde 10'dan yüzde 25'e çıkarılmış ve Bakanlar Kurulu'na bu kotayı yüzde 50 artırma yetkisi verilmiştir. 
Eğer bu fabrikalar satılacaksa, işin uzmanı özel şirketlere,pancar üreticileri kooperatiflerine verilebilir,aksi durumlar söz konusu olduğunda her hal ve şartta şeker fabrikalarının üretime devamı sağlanmalıdır. Bu fabrikaların bazı az gelişmiş bölgelerde zarar etmeleri söz konusu olabilir, ancak bu bölgelerin kalkındırılması gerekmektedir