Karapınar İlçesi için 2013 yılı hububat sezonu olumlu ve bereketli bir yıl olmuştur. Arpa verimleri kıraç koşullarda 250-400 kg/da, sulu koşullarda ise 400-850 kg/da aralığında değişmiştir. Bu yıl, Karapınar’da arpa ekilişinde bir artış gözlenmiş, bahar döneminde görülen bazı sıkıntılar Karapınar Ticaret Borsası’nın akademisyenler aracılığı ile yaptığı uyarılar ve önlemler sonucu giderilmiş ve rekolteyi çok fazla etkilememiştir. Bölgede yaygın ekilen arpa çeşitleri Larende, Aydanhanım, Konevi , Tokak ve Tarm çeşitleri olarak tespit edilmiştir.

Karapınar ilçesinde bu yıl buğday yetiştiriciliğinde de gerek verim gerekse hastalık ve zararlılar yönünden problemsiz bir yıl yaşanmıştır. Bu yıl hasat, geçmiş yıllara göre 15-20 gün erken başlamıştır. Bu durumun en önemli sebepleri kışın ılıman geçmesi ve hava sıcaklıklarının yüksek seyretmesidir. Karapınar İlçesi’nde, 11 Temmuz 2013 itibari ile, son buğday hasatları yapılmaktadır. Konya ili genelinde süne tahribatı %1-2 aralığında değişirken, bu rakam Karapınar’da %1’in altında kalmıştır. Karapınar Ticaret Borsası’na gelen ürünlerde protein oranları ekmeklik buğdaylarda %10-15, makarnalık buğdaylarda ise %11-18 arasında değişmiştir. Bölgede buğday ekiminde yaygın olarak ekmeklik buğdayda Esperia ve Tosunbey, makarnalık buğdaylarda ise Ç-1252 ve Kızıltan çeşitleri üzerinde bir yoğunlaşma vardır.  Bu çeşitlerin yanı sıra bölgede Midas, Sönmez, Kate-A, Aldane, Victoria, Kuante, Levita, Ekiz, Mirzabey çeşitlerinden az da olsa ekim alanı bulunmaktadır. Bölgede hasat edilen ekmeklik buğdaylar tüccarda çok daha yüksek fiyata alıcı bulmakta, makarnalık buğdayda ise Toprak Mahsülleri Ofisi’nin fiyatları biraz daha cazip olduğu için çiftçi ilk önce ofise ürününü satmayı denemektedir.

TMO’nun 2011 yılından itibaren buğday alım fiyatlarını kaliteye göre belirlemesi ile fiyat teşekkülünde kalite ön plana çıkmıştır. Karapınar Ticaret Borsası 2011 yılı ile birlikte başlattığı çiftçilere akademisyenlerce teknik destek proğramı meyvelerini vermiş, son iki yıldır bölgenin en kaliteli buğdayları Karapınar yöresinde üretilmektedir. Bunda en büyük faktör dengeli ve kontrollü sulama, bitki besleme, hastalık ve zararlılarla mücadeledeki bilinçli davranışlar olmuştur. Karapınar Ticaret Borsası’nın yaptığı bu faaliyetler Karapınar çiftçisinin farkındalığını daha belirgin olarak ortaya çıkarmıştır. Karapınar yöresinde hububatta verim ve kalite artışında en büyük faktörlerden biri de münavebeli tarım sisteminin çiftçiler tarafından benimsenmiş olmasıdır. Karapınar’da üst üste hububat ekimi yoktur. Karapınar çiftçisi genelde şeker pancarı-buğday-mısır-ayçiçeği- yonca bitkilerini belli bir sıra dahilinde yetiştirmektedir. Bu yüzden Konya’nın diğer ilçelerinde buğday ekim alanlarında sık görülen kök ve kök boğazı çürüklüğü hastalığı Karapınar’da  nadir görünmektedir. Diğer taraftan düzgün münavebede toprak kök bölgesinin farklı katmanlarından farklı besin elementleri değişik bitkilerce daha verimli kullanılmaktadır.

Ayrıca incelenen tarım alanlarındaki baharlık ürünler de (mısır, ayçiçeği, ş. Pancarı, patates ve yonca) incelenerek üreticilere yetiştiricilik konusunda gerekli uyarılarda bulunulmuştur. Konya Bölgesi’nin en fazla tane mısır ekiminin yapıldığı Karapınar İlçesi’nde, mısır ekili alanlarda yapılan incelemelerde bu yıl mısır ekim alanlarında bir artış gözlenmiş, tarladaki bitki çıkış ve gelişimlerinin çok iyi olduğu mısır ekim alanlarının tamamına yakının damla sulama sistemi ile sulandığı görülmüştür. Mısır ekili alanlarda bu yıl sadece Cüce Ağustos Böceği zararında bir yoğunluk görülmüş, ancak zamanında yapılan ilaçlamalarla böcek yoğunluğunun baskı altına alındığı gözlenmiştir. Bu yıl mısır gelişiminde 10 günlük bir erkenciliğin olacağı söylenebilir. Mısırlar tepe püsküllerini yeni çıkarmaya başlamışlardır. Çiftçilerimizin bundan sonra en çok dikkat edeceği husus, sulama zamanı ve miktarını iyi tespit etmektir.. Bitkileri su stresine sokmadan hasat olgunluğuna getirmektir. Hava koşulları böyle gittiği takdirde mısır rekoltesinin de yüksek olacağı düşünülmektedir. Çiftçilerimizin mısır hasadında da gereken titizliği göstererek makul bir nem oranında çok gecikmeden biçerdöver temizliği ve ayarına dikkat ederek ürünlerini hasat etmelerinde fayda vardır.

Bölgede ayçiçeği tarımı her geçen yıl biraz daha arış göstermektedir. Bu yıl Karapınar İlçesi’nde ayçiçeği rekoltesinde rekor beklenmektedir. Bölgede ayçiçeği tarlalarının tamamına yakını çiçeklenme dönemindedir. Tarlaların %90’nında bitki sıklığı, hastalık ve zararlı yönünden bir problemle karşılaşılmamıştır. Bu yıl mısırda olduğu gibi ayçiçeğinde de 10-15 günlük bir erkencilik söz konusudur. Bölgede ayçiçeği hasadının Eylül başı gibi başlayacağı tahmin edilmektedir. Çiftçilerimizin özellikle ayçiçeği hasadında çok titiz davranmaları gerekmektedir. Hem ürün nemi hem de üründeki yabancı maddeler (ot tohumu, tabla paçaları, sap saman vs) ürün fiyatının düşmesine neden olmaktadır. Çiftçilerimizin hasatta acele etmemeleri, nemin %10’un altına düşmesini beklemeleri gerekmektedir. Ayrıca sahada yaptığımız incelemeler sırasında çiftçilerimizin ayçiçeği için bundan sonra uygulayacağı sulama ve bitki besleme konularında bilgilendirmeler yapılmıştır. Kireçli amonyum nitrat (%26 N) yerine kireçsiz amonyum nitrat (%33 N), potasyum nitrat yerine potasyum sülfat,  azotlu gübre olarak ön dönemde üre, orta dönemde amonyum nitrat (%33 N), organik madde kaynağı olarak ön dönemde kaliteli hümik asit, yine demir, çinko, bor ve manganın ön dönemlerde kullanımı konularında bilgiler verilmiştir. Buğday ile arpanın dışındaki bitkilerde ekimde tabana sadece DAP gübresi değil, mutlaka potasyumu da içeren gübrelerin kullanılması gerektiği anlatılmıştır. DAP veriliyorsa yanında mutlaka dekara 5-6 kg kadar da potasyum sülfat verilmelidir. Potasyum yöre topraklarında yeterli olsa bile kalsiyumun (kireç) yüksekliğinden dolayı alınımı azalmaktadır. Yaprak gübresi olarak sadece hümik asit yapraklara püskürtülmemelidir. Yine yaprak gübresi olarak NPK gübreleri yapraklara püskürtülmemelidir. İdeal yaprak gübresi üre ve demir, çinko, mangan, bor gibi mikro elementli gübrelerdir.

Şeker pancarı ekim alanlarında yapılan incelemede ise tarlalarda herhangi bir hastalık ve zararlı bulgularına rastlanılmamış olup, çiftçilerimizin bundan sonra uygulayacağı sulama ve bitki besleme konularında bilgilendirmeler yapılmıştır.

Yonca ekim alanlarında yapılan incelemelerde, bölgede geçen yılki yonca fiyatlarının yüksekliğinden dolayı bir ekim alanı artışı olduğu tespit edilmiş, şu an itibari ile çiftçilerin ikinci biçimleri bitirdikleri görülmüş, kendilerine biçim sonrası uygulayacağı sulama ve bitki besleme konularında bilgilendirmeler yapılmıştır. Çiftçilerin ikinci biçimlerde dekardan ortalama 600-800 kg arasında kuru ot aldıkları görülmüştür. Ürün fiyatları da tarlada biçilmiş halde 38 krş/kg dolayında seyretmektedir.

Yöre de çok fazla olmamakla birlikte patates tarımının da yapıldığı gözlemlenmiştir. Patates yetiştiriciliği sözleşmeli üretim şeklinde gerçekleşmektedir. Geçen yıl patates üretimi yapılan alanlarda yaygın olarak gözlenen  karabacak ve bazı viral kaynaklı hastalıklara bu yıl pek fazla rastlanılmamıştır. Patateslerin gelişimi oldukça güzel olup, biraz bitki besleme açısından eksiklikler söz konusudur. Bu konuda da üreticilere gerekli tavsiyelerde bulunularak, eksikliklerin tamamlanması konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi üreticilerden istenmiştir.

Geçen yıl saman fiyatlarının çok yüksek olmasından dolayı bu yıl da hububat saplarına ilgi oldukça fazladır. Fakat bu yıl sap bolluğu olduğu için fiyatlar geçen yıla göre oldukça düşük seyretmekte, balyalanmış halde fiyatlar 20-25 krş/kg arasında değişmektedir.

Karapınar ilçesinde modern sulama yöntemleri kullanılmakla birlikte, çiftçilerimiz kullandıkları sulama yöntemleri hakkında teknik bilgiye sahip değillerdir. Bu durum, çiftçiyi sulamada sulama süresi konusunda yanlışa sevk etmektedir. Şöyle ki, çiftçilerimiz halen sulama süresi 5-6-7 saat gibi ifadeler kullanmaktadırlar. Oysa her çiftçinin sulama sistemi farklı teknik özelliklere sahip olup, saatte farklı miktarda su uygulamaktadır. Çiftçilerimiz her sulamada ne kadar su vereceğini ve bu miktardaki suyu, kendi sulama sistemlerinin teknik özelliklerini göz önünde bulundurarak, sistemi kaç saat çalıştırmaları gerektiğini hesaplamalıdırlar. Hesaplama yapamayan çiftçilerimiz ise bu konuda teknik personelden yardım talep etmelidirler.  Diğer bir önemli konu ise, tohumun ekilmesinden hasata kadar aynı miktarda su uygulamasının devam etmesidir. Oysa bitkini su ihtiyacı tohum çimlenmesinde düşük daha sonraki dönemlerde ise aratarak çiçeklenme de maksimuma ulaşır. Hasata doğru da giderek azalır. Sulama programlamasında bitkinin vegetatif gelişimi ve iklim çok önemlidir.

Karapınar Ticaret Borsası Başkanı Nazım Sezer’in geçmiş yıllarda organize ettiği ve halen de periyodik olarak devam eden çiftçi eğitim çalışmalarının ve teknik incelemelerinin çok yararlı sonuçlar doğurduğu, yapılan uyarıların bölge ekonomisine milyonlarca Lira ekonomik katkı yapması yanında tarım alanlarının verimliliğinin sürdürülmesi açısından hayati önem taşıdığı, hububat hasat sezonunda bölgede elde edilen verim ve kalite değerleri ile bir kez daha görülmüştür. Bu durum, bölgede kaliteli ve yüksek verim olarak yansımasını göstermektedir. Bölgede karlılığı yüksek olması nedeni ile hububattan baharlık ürünlere bir geçiş söz konusudur. Ülkemizin her yıl 20 milyon ton buğdaya ihtiyacı olduğu göz önüne alınarak muhakkak buğday karlılığını artırıcı teşvik unsurlarının Bakanlıkça devreye sokulmasında yarar olduğu düşüncesindeyiz. Bölgede çok geniş bir alanı kapsayan baharlık ürünler de bu inceleme ile yakın takip altına alınmıştır. Özellikle baharlık ürünlerde çiftçilerimizin çok aşırı maliyet getirecek aşırı gübreleme yaptıkları tespit edilmiş, kendilerine bilgilendirmeler yapılmış, gereksiz masraf yapmalarının önüne geçilmiştir. KOP Bölgesi’nde artık buğday, mısır, yonca ve ayçiçeği tarımının merkezi haline gelen Karapınar İlçesi’nde Karapınar Ticaret Borsası’nın bölgede tarımsal üretim yapan çiftçilerin verim ve karlılığının artması yönünde faaliyetlerini sürdürmesi Karapınar ekonomisine ciddi katkılar yapacaktır.