Dünyada her gün 5 yaşından küçük 5 binden fazla çocuk ishal yüzünden ölmektedir. İshale yol açan ise, kısmen, temiz olmayan su, ve yetersiz hijyendir.
            Küresel El Yıkama Günü çocuklara ve okullara odaklanmıştır. Okullarında daha gelişkin hijyen uygulamalarını öğrendikten sonra, çocuklar bu mesajları evlerine taşıyarak değişimin özneleri olarak hareket edebilirler. Afganistan'dan Peru'ya kadar, çocuklar, öğretmenler ve ana babalar, ünlü kişiler, hükümet görevlileri, sivil toplum üyeleri ve özel sektörle birlikte ellerin sabunla yıkanması konusunda duyarlılık geliştirilmesi için çalışacaklardır.
SOĞUKTAN DEĞİL KİRLİ ELLERDEN KORKMALI
               Havalar serinlemeye başladı, nezle ve grip kapıda. Bugünlerde  "üşüttüm ya da üşütmüşüm" kelimelerini sık duymaya başlayacağız.  Üşütme ile hastalıkları ilişkilendirmek yalnızca nezle ve gribe özgü de değil.
           Bu mevsimde nezle ve gribin artmasının sebebi ne soğuk ne de üşütmedir. Nezle ve gribin üşütme ile bir ilişkisi yok. Hava ne kadar soğuk olursa olsun, insanlar diğer bir insandan virüs almadıkça kesinlikle nezle ve gribe yakalanmazlar.   
              İnsanlar kışın da yaz mevsimindeki gibi yaşasa, kış gelince nezle ve grip artmaz aksine azalır. Çünkü havaların soğuması, çevre sıcaklığının düşmesi bakterilerin-virüslerin üremesini yavaşlatır, ömrünü kısaltır. Bu nedenle de kış aylarında virüslerin hastalık oluşturması da daha zorlaşır.  Bu tür hastalıkların sonbahar ve kış aylarında daha az görülmesi gerekir. Oysa bu böyle olmuyor. Soğuk aylarda nezle ve grip  daha çok görülüyor. Çünkü okullar bu mevsimde açılıyor, çocuklar  zamanlarının hemen tamamını kapalı mekanlarda geçiriyor ve büyük küçük herkes toplu taşıma araçlarını daha sık kullanılıyor. Yani soğuk aylarda her yaştan insan zamanının büyük kısmını okul, kafe, otobüs ve minibüs gibi kapalı mekanlarda geçiriyor. Daha da kötüsü, soğuk gelmesin diye buraların kapı ve pencereleri sıkı sıkıya kapatılıyor. Havadaki bakteri ve virüslerin yoğunluğu en üst düzeye çıkıyor.  Bu gibi yerler tanıdık tanımadık insanların bir birine çok yakın olduğu ve birbiriyle en yoğun virüs alışverişinde bulunduğu yerlerdir.
ELLERİN TEMAS ETTİĞİ YERLERE DİKKAT
        Günlük hayatımızda en sık gerçekleştirdiğimiz eylemlerden biri ellerimizi yıkamamızdır. Oysa 3-4 dakikamızı alan basit gibi görünen bu eylem hayatımızı kurtarabilmektedir. Çevremizde olduğu kadar insan vücudunda da milyonlarca mikroorganizma yaşamaktadır. Normal erişkin bir insan elinde temiz gibi göründüğü durumlarda bile elin 1cm2 alanında; altı bin adet bakteri bulunabilir. 
         Toplumumuzun suyla temizlik alışkanlıklarını başka ülkelerle kıyaslayıp temiz bir toplum olduğumuzdan söz ederiz. Oysa temizliği ile övünen bir toplumun nasıl olup da genel tuvaletlerinin bu kadar kirli olduğunu açıklayamayız. Üstelik bu tuvaletleri kullandığınızda birçok kişinin elini yıkamadan çıktığını, elini yıkayanların da çoğunlukla sabun kullanmadığını gözlemlemişsinizdir. 
            Tuvaletlerden bulaşabilecek mikroplara karşı uygun tekniklerle el yıkamak son derece etkili olduğu gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, grip gibi hastalıklara neden olabilen virüslerden de korunmanın en basit yolu el temizliğidir. Çoğumuz öksürürken mendil kullanmak yerine ağzımızı elimizle kapatır ve avucumuzun içine hapşırırız. Aynı havayı soluduğumuz diğer kişilerin hastalanmaması için yaptığımız bu davranış sonrasında da aynı insanlarla tokalaşarak ayrılırız. Sonuçta elimizi bir hastalık bulaştırma aracı olarak kullanmış oluruz. Grip  virusları ellerde saatlerce canlı kalabilir. Bu nedenle el yıkama ayrı bir önem kazanmaktadır. 
          Öksüren hapşıran ve ateşi olan insanlar  kesinlikle okula, işe, kalabalık yerlere gitmemeli, otobüs ve metroya binmemelidir. Özetle evlerinden çıkmamalıdır. Hasta insanlar. İşe-okula değil doktoruna gitmelidir. Böylece hem kendisi, daha ağır bir hastalığa dönüşmeden ve çok daha kısa sürede grip ve nezleden kurtulur, hem de  başkalarına  virüs bulaştırmamış olurlar. 
          Öksürme ve hapşırma sırasında, ağız burun kol ile kapatılarak kesinlikle çıplak el ile kapatılmamalıdır. Ellerin bir virüs yayıcı olması önlenmelidir. Virüsle kirlenmiş ellerle tokalaşmak, kapı kollarına, asansör, bankamatik düğmelerine dokunmak dokunulan her yerin virüs ile kirlenmesine hastalığın yayılmasına neden olur. Nezle ve grip açısından, alışveriş merkezlerindeki, okullar ve işyerlerindeki kapı kolları, asansör düğmeleri, tırabzanlar, bankamatik düğmeleri insanlar arası virüs alışverişinde çok önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle hasta olanların buraları kirletmemeye dikkat etmesi,  buralara dokunanların, elini ağzına burnuna götürmemesi,  el temizliğine dikkat etmesi  çok önemlidir.
       Bulaşıcı hastalıklardan korunmanın en kolay ve etkili yolu el yıkamadan geçmektedir. Üstelik uygun teknikle yıkanmayan ellerde bakteriler yaşamaya devam etmekte ve hastalığa neden olabilmektedir. Sağlığın korunmasında el yıkamanın önemi hemen herkes tarafından çok iyi bilinmekle birlikte, yine hemen herkes tarafından ihmal edilmektedir. 
        Kendi sağlığımız ve toplum sağlığı açısından doğru el yıkar ve bu alışkanlığı çevremize de kazandırabilirsek gıda zehirlenmeleri ve bulaşıcı hastalıkların önüne geçebilmek adına büyük bir adım atmış oluruz.
                                           Dr. Mehmet Akif AKYURT
         İlçe Sağlık Müdürü