İngilizce dili, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere Yeni Zelanda, Avustralya, Kanada, Büyük Britanya, İrlanda Cumhuriyeti ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı’nda yaşayan kişilerin pek çoğunun ana dili niteliğindedir. Resmi dil ve ikinci dil olarak tüm dünya üzerinde ve bilhassa İngiliz Milletler Topluluğu ülkeleri ve pek çok uluslararası örgüt tarafından tercih edilmiş bir dildir. İngilizce dili radyo, eğlence, bilin, havacılık, diplomasi ve ticaret gibi alanlarda öncü niteliği taşıyan uluslararası yardımcı bir dildir. Bu dilin Britanya Adaları’nın sınırlarının ötesine yayılmasında da Britanya İmparatorluğu’nun önemli ve büyük bir katkısı mevcuttur. Amerika Birleşik Devletleri’nin de İkinci Dünya Savaşı sonunda artan kültürel ve ekonomik etkisi, İngilizce dilinin benimsenmesini önemli bir oranda artırmıştır. Bu dil, dünya genelinde 1,8 milyar kişi tarafından ana dil ve ikinci dil olarak konuşulmaktadır. Eğitim olarak da yoğun bir talep görmektedir. Özellikle konusu henüz çocuk yaştayken ayrı bir konu olarak öğrencilere sunulmaktadır. Artık pek çok meslek grubunda zorunluluk konumuna gelen İngilizce dilini günümüz koşullarında öğrenmek oldukça kolaydır. Dünya genelinde pek çok ülkede resmi dil İngilizce dilidir. Resmi dilin olmadığı ülkelerde ise, yabancı dil niteliğinde öğretilen bir dildir. Üstelik Birleşmiş Milletlerin de resmi dili niteliğini taşımaktadır. Bu dilin hızlı şekilde büyümesinin dünya genelinde pek çok dilin yok olmasına sebebiyet verdiği ve dilsel anlamda çeşitliliği azalttığı iddiaları söz konusudur. Bunun yanı sıra bu dilin zaman içerisinde farklı dillerinde ortaya çıkmasına neden olacağı gibi potansiyelleri olduğu düşünülmektedir.



Ülkemiz genelindeki öğrencilerin yaklaşık %40 oranında öğrenci İngilizce dilini bilmiyor yahut çok az derecede biliyor. Daha sonrası hazırlık bölümünde 1 senelik sıkı bir eğitimdir. Fakat dil eğitimini yaşam boyunca sürmek gerekir. Hazırlık sınıfında sağlanan altyapı, daha sonraki senelerde pekiştirilmektedir. Öğrencilerin mezun olana dek bu yolculukta başarılı bir ilerleme kaydetmeleri için çaba harcamak gerekir. Bu durum da ders dilinin İngilizce dili seçilmesiyle mümkün hale gelmektedir. Ömür boyunca sürdürülecek bu dönemi erken yaşlarda başlatmak her bireyin avantajına olur. Dil alanı sürekli olarak değişen, yenilenen yani yaşayabilen bir olgudur. Yani 10-15 yıl öncesinde hayatımıza girmiş olan cep telefonlarıyla kendi kendinin fotoğrafını çekebilmenin yalnızca bir aksiyon niteliği taşımakla kalmadığını hepimiz görmüş olduk. Değişen ve gelişen dünyamızı takip etmek kişisel sorumluluklarımız arasındadır. Oluşan yenilikleri dil hazinemize eklemek, kendimizi ve kültürümüzü geliştirmek ve görevlerimiz arasındadır. Bilim konusunda ileriye gidebilmek için dünyayı takip etmek gerekir. Dünyayı takip etmek için de uluslararası dil öğrenmek gerekir. Bu dil sayesinde tüm dünyada olup biten ne varsa bilgi alabilmemiz mümkündür. Bu nedenle çocuk yaşta yabancı dil eğitimi sunmak çok önemlidir. Çocuklarımızın daha iyi bir kariyere sahip olabilmeleri için de önemli bir adımdır.