Her gönül bir tek sevgiliye muhtaçtır aslında.Ne var ki kıblesi yanlıştır.Bulduğunu sandığı şey gerçekte aradığı değildir.Kimisi bir ahuya zebun,kimisi bir gül yüzlü güzele meftun,kimisi bir ceylan bakışlıya mecnundur...Bazısı dünyanın ağlamasına kanmış,bazısı da hayal alemini gerçek sanmıştır.Oysa herbiri tek sevgili Rahman ve Rahim Allah (cc) tarafından sınanmıştır.

         Özel olan şeylerin arasından sıyrılıp, kaybolan, özelliğini kaybetmiş yaşanmışların arasından geliyor tüm sesler.Kimsenin kimseye kalmamış özeli diye haykırıyor tüm insanlık.Yalan olmuş hayatlar küçücük kapalı kutularda sergileniyor bizde seyirci oluyoruz.Mahremimiz kalmadı ki tadımız olsun.Bizim olan herşey zaten bir başkasının ve başkasından gelme.

         Paylaşmak güzeldir fakat şahsa ait şeylerin paylaşılması ve orta yerde herkese ait gibi paylaşılması Tv karşısında en çok vakit geçirenler sıralamasında bizi zirveye çıkarma yolunda.Dizilerde izlenen ve işlenen konulara bakılırsa;ihanet,aldatma,yasak aşk,şehvet,şiddet,cinayet,entrika başrolleri paylaşıyor.Hepside şeytan işi pislikler.Hatta,her sahnesine şeytanın bile bakamayacağı diziler.Oynasa bu rollerde,şeytan bile bu kadar başarılı olamazdı herhalde.Bu dizileri ''kimin eli kimin cebinde belli değil'' ile bile anlatmak mümkün değil.Zira;artık olay,eli cebi çoktan aşmış durumda! Tıpkı bir ev yanarken,o evi söndürmek için koşturmayıp,yangını seyreden insandan hiçbir farkı yoktur iyi kötüyü ayırt edememek.Kötülüklere engel olmaya gayret etmeyen ''Ben kötü değilim'' deme hakkına sahip olamaz.

         Yusuf'un (as) yaşadıkları,çektikleri ve duasıyla müslümanlara anlatılır ki,ibret ve ders alsınlar,alsınlar da ibret olmasınlar diye.Nefsi doğru yerlerde kullanmamak yangınsa,diziler/ filmler,internet,gazeteler,dergiler o yangına benzin döküyor.Yangın böyle söndürülmez,böyle giderse o yangın öyle büyüyecek ki,hepimizin bir yeri yanacak.Yanmayanlardan ve ''dizi''lmeyenlerden olmak ümidi ve duasıyla..

                                                                                                                        Ne kadar sürcilisan etmiş isek aşk ola...