OLMAK(1) Ortanca Çocuk Olmak:Ortanca çocuk; çocuklar içinde en şanssız olanıdır. Büyük kardeşin otoritesi altında kalırken, küçük kardeşin şımarıklığı arasında adeta ezilir. Bu çocuklar, farklı türde kişilik kazanabilirler. Bazen ezilmişlik duygusuyla kendi dünyasında yaşayıp içe kapanık bir kişilik kazanırken, bazen de tam tersi bir kişilik özelliğiyle her iki kardeşle mücadeleci bir özelliğe sahip olabilirler.
Ortanca çocuğun cinsiyetlerinin farklı olması durumunda, ortanca çocuğun yeri ailede farklı olabilir. Örneğin, küçük ve büyük kardeşin kız olduğu durumlarda erkek çocuğa ailedeki ilgi farklı olabilir. Küçük kardeşleriyle tartışırken annenin babanın “Sen büyüksün, kardeşini idare edeceksin”; büyük kardeşle tartışırken “Sen küçüksün, büyüğüne saygılı olacaksın” gibi sözleri ortanca çocuğun kişilik gelişimine olumsuz yansır. Çünkü ortanca çocuk anne babanın davranışlarındaki bu tutarsızlığından dolayı kendi yerinin neresi olduğu bilincine varmada zorluk çeker.
Küçük Çocuk Olmak: Küçük çocuk; ailenin en küçüğü olduğu için, tüm bireylerin ilgisi onun üzerindedir. Ailenin aşırı ilgisi, sevgisi onu şımartır. Onun her ihtiyacı diğer aile bireylerince yerine getirilmesi, bazen onu ailesine tam bağımlı hale getirir. Kendi yapabileceği işlerinin başkaları tarafından yapılması, ona sorumluluk verilmemesi, olumsuz davranışlarında gösterilen hoşgörü onun kişiliğini olumsuz yönde etkiler. Bu çocuklar aile dışındaki çevreye çıktıklarında, uyum problemleri yaşar; beceriksiz, pısırık olur; iletişim zorluğu çekerler. Tek başlarına olduklarında karar verirken bocalarlar. Onların deneyimleri kendilerini bencil bir kişiliğe büründürür.
Küçük çocuğun sorumluluk bilincinden uzak büyümesi, kendi yapacağı işlerin de diğer aile üyeleri tarafından yapılması, her isteğinin yerine getirilmesi okula başlamasıyla birlikte sorunları da beraberinde getirir. Çünkü paylaşma duygusundan yoksun büyüdüğü için arkadaş ilişkilerinde uyum problemleri yaşar. Bencil bir kişiliğe sahip olduğundan diğer çocuklar tarafından dışlanarak oyunlara alınmaz.
Küçük çocukların gelişiminde, toplumsallaşmasında ebeveynin tutumu çok önemlidir. Çocukların eğitiminde denge sağlayan ebeveynler, küçük çocuklarının sağlıklı bir kişilik kazanmasında etkili olurlar.
AİLEDE ÇOCUK OLMAK(2)
Tek Çocuk Olmak: Ebeveynlerin kendi isteğiyle ya da çeşitli nedenlerle bazı aileler tek çocuk sahibi olur. Tek çocuklu ailelerde her şey o çocuk için yapılır. Bu çocuk kendi ebeveyni ve yakın akrabaları tarafından aşırı şımartılır. Her isteğinin yerine getirilmesi onu ailesine tam bağımlı kılmıştır. Bu çocuklar evde tek olduğundan tüm oyuncaklar onundur, bencillik vardır ve onları kimseyle paylaşmak istemez.
Tek çocuğa bazı davranışları kazandırmak için, aile eve arkadaş getirmeli, kendi yaşıtlarıyla ilişkilerini arttırmalı, anaokuluna göndermelidir. Çocuk burada birlikte yaşama kurallarını öğrenir, paylaşmayı öğrendiğinde bencillik yapmaz. Hepsinden önemlisi burada iletişim içinde olduğundan, toplum içinde daha sağlıklı bir yaşama imkanına sahip olur.
Çocuğun, çocuktan öğreneceği çok şey vardır. Tek çocuklarda ruhsal ve toplumsal olgunluk daha geç olmaktadır. Çünkü o her zaman hazıra konmuştur. Bu olumsuzlukların yaşanmaması için anne babanın çocuğa yaklaşımlarında çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Küçük yaştan başlayarak ona sorumluluk kazandırmaya başlanmalıdır. Kendi yapması gereken işlerinde, diğer aile bireylerinden yardım alan çocuk, toplumsal hayata uyum sağlamada sıkıntı yaşar.
Çok Çocuk Olmak: Çok çocuklu ailelerde, çocuk sayısının üçten fazla olması, ebeveynin çocuklarıyla yeterince ilgilenememesine neden olur. Bu tür ailelerde ekonomik sorunlar da yaşanıyorsa çocukların genel ihtiyaçları yeterince karşılanamaz, eğitimleriyle ilgili sıkıntılar yaşanır. Çocukların ihtiyaçlarının karşılanmaması ailede huzursuzluk yaratır. Aile içinde çatışmalar yaşanır. Ailenin yetersiz ekonomik kaynaklarının çok kişi arasında pay edilmesi yaşam standartlarının düşük olmasına neden olur.
Çok çocuklu aileler ekonomik yönden güçlü olsa bile anne babalar onlara yeterince ilgi gösteremezler. Özellikle çocuklar arasındaki yaş farkı azsa bu durum daha da zorlaşır. Okul çağındaki çocuklara, eğitim hayatlarında ebeveynin yeterli ilgiyi göstermemesi, onların başarılarını da olumsuz etkiler.