Popüler Türk Müziği halkın seviyesine indirgenmiş basit düzenli eserler olarak değerlendirilebilir . Müzik kavramının dönem dönem farklı kimlikler , kavramlar almasını en çok etkileyen unsur talepte bulunan insan kitlesi olmuştur . Bu günden geçmişe baktığımızda durum bir hayli farklıymış . Toplumun taleplerindeki seçicilik , kültürün müzikle birleşen kısımları anlaşılması kolay , basit güfte , usul ve melodilere ihtiyaç duymamış olduğu görülmektedir . Bunun altında yatan gerçekler yoruma açık bir durum teşkil etmektedir. Ama dönemin öncelikleri de göz önünde bulundurulursa anlamaya aç , tabiri doğruysa aklını kullanmayı seven bir kitle olarak değerlendirilebilir . Bir arayış biçimi olarak değerlendirilen müzik , kişi veya kişiler tarafından bir seslenişi anlamak istediği yönden anlaşılışı en cezbedici tarafı olmuştur . Bu gizem ithafları saklamış ve kişiyi düşünmeye zorlamıştır . Anlamak ilk amaç olmuş , bu gün olduğu gibi mey benzeri ürünler kullanmadan sarhoşluk hissini tatmak , anlatılan sırrı çözümlemek için belli bir seviyeye ulaşmak gerektiği ihtiyaç olmuştur . Bu konularla hemhal olmak kaliteyi attırmış ve bu gün anlaşılması zor gibi bir hâl almıştır . Burdaki asıl sebeb açık bir şekilde konuşulan ve halkın anladığı dil olmaktadır . Aslında döneminin en çok tercih edileni, en popüleri ve en anlaşılır bir türler şeklini almıştır . 
Bu gün müzikle ilişiğini devam ettiren kitlelere bakıldığında 3 gruba ayırabiliriz.
İlk olarak müziği gerçekten öğrenmek isteyen , ecdadın silsilesine ayak uydurarak bu kültüre hizmet etmek isteyenler ;
2.olarak müziği severek sadece dinleyip işin laboratuvarının ilgisini çekmediği ama nasıl olduğunu merak eden meraklı kesim;
3.olarak müziği ses yapsın diye erişilebilirliğin arttığı bu dönemde farkında olmadan , öze inmeden sıradan hayata eşlik etmesi için dinleyenler denebilir . 
Bu günün ağır klasikçileri olarak adlandırılan İlk başlıktaki kişilere baktığımızda ; dilinden anlayanlar oldukça az , bu dönemin insanlarına göre ilkel gibi bir durum gözlenmektedir . Ama şu da bir gerçek ki Türk Müziğini en çok özümsemeye çalışmış , en çok hemhâl olmuş kaynak kişiler onlardır . Anlatanın , anlanılacağı dili bulmaya çalışmışlardır . Yani doğru olanı yapmayı . Bu kişiler içinde buldum diyenden kaçılmalıdır . Çünkü bu müzik 'herkesin kendi anladığı kendine ' başlığıyla daha güzel değerlendirilmiştir . 
Severek dinleyenler başlığı adı altında , içinde bulunan müziğin ateşine hakim olamayıp ona zaman ayranlar olmuşturlar . Hayatın gündelik streslerinden kurtulmak için , bulunduğu dönemden uzaklaşmak için müziğe zaman ayıranlar kısmı. Çeşitli dinlemeyi seven , merak edip güfte incelemelerinde bulunan , bestekâr ve güftekâr hayatlarını , eserlerin hikayelerini araştırmak gibi anlamaya yaklaştıracak hareketler bulunurlar . Ana başlığımızı en çok ilgilendiren kısımdır . 
Severek dinleyenler kısmında bulunan kişiler , aslında popülariteyi belirleyen kısım denebilir . Öncelikleri her geçen gün değişen halkın etkileştirdiği dil basitleştikçe , severek dinlenen müziğin kaliteside basitleşmiştir . Bunun üzerine daha çok maruz kalma da olunca toplumlar farkında olmadan sevmeye başlamışlardır . Daha anlaşılır , usul-vezin-melodi 'nin kısıtlı veya hiç olmadığı , ana amacının ticari veya parasal hedefler doğrultusunda olduğu söylenebilir. 
Hizmet boyutunu göz önünden kaldırıp farklı öncelikleri iş edinenler , 'Aldım hayâl-i perçemin ey mâh dîdeme(Kömürcüzâde Hâfız Mehmet Efendi'nin Hüzzam makamında beste'si)' gibi manasının üzerine günler boyunca konuşulacak bir devirden , gündelik hayatı yazıp ,çalıp , okuyup gündelikeserler üreten ve dinleyen bir devir oluşturmuşlardır.