1-      Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Merhaba, 1965 Konya- Karapınar doğumluyum. Yeşilpınar Gazetesi ve Pınar Ofset&TipoMatbaanın sahibiyim. Basın-yayın-reklamcılık alanlarında mesleğimi 33 yıldır icra etmekteyim.Evli ve iki çocuk babasıyım.

2-      Gazetecilik hayatına nasıl giriş yaptınız?

Bilindiği üzere tarihi seyrimiz içerisinde demokrasinin olmazsa olmaz en önemli kurumlarında biri basın-yayın organları, gazeteler olmuştur. Toplumu bilgilendirmek, kamuoyunu bilinçlendirmek, halkı aydınlatmak gibi görevleri üstlenmiş olan basın özelinde de yerel basın, üzerine düşen görevlerin bilinciyle toplumsal yaşamda önemli bir görevi ifa etmektedir. Bu görev bilinciyle bizde ülkemizin, bölgemizin ve özellikle ilçemizin, yerel siyaset, yönetim, sosyo-kültürel vb. alanlarındaki gelişmelerini tarafsız ve sağduyulu haber anlayışıyla aktarmak adına bir girişimde bulunduk.

Ben uzun yıllardır zaten basın-yayın sektörü içerisindeyim. Kendi kurmuş olduğum matbaada çeşitli kurum ve kuruluşların gazete, dergi gibi süreli ve yaygın yayınlarını çıkardım yıllarca. Sonrasındailçemizin o dönem hâlihazırda çıkan süreli bir yerel gazetesi yoktu. Daha önceleri çıkarılmış gazeteler vardı fakat devamı gelmemiş.Bende 1990’lı yıllarda bir gazete çıkarmıştım. Lakin o dönem baskı sistemimiz tipo baskı sistemiydi ve bu sistemle gazete çıkarmak çok zordu. O dönem o gazetenin yayın hayatına son vermiştik. 2000’li yıllara geldiğimizde baskı sistemimizi güncelleştirdik. Yerel gazete gerçekten çok önemli. Bizde bu konuda eksikliklerinolduğunu, hem ilçemizdeki vatandaşlarımızı bilgilendirmek hem de Karapınar’dan dünyaya açılan bir kapı olmak istedik. Bu şiarla basın-yayın dünyasında çalışmalarımıza tekrar başladık. 29 Aralık 2006 tarihinde ilk kez yayın hayatına “Değişim Önce Gönüllerden Başlar’’ sloganıyla yerel basının tüm sorumluluklarını üstlenerek, yerel yönetimlere ve kamuoyuna bir tercümanlık görevini yerine getirmek üzerine Karapınar’ın tek yerel siyasi gazetesi olarak okurlarımızla buluştuk ve 2006 yılından itibaren bilfiil çalışmalarımızı aralıksız olarak sürdürmeye devam ediyoruz. 

3-      Bu meslekle ve/veya sektörle ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Basın yayın alanında çalışan biri olarak, bu alanda bir şeyler üretmeyi bu büyük milletin bir ferdi olarak, bu büyük millet için bir şeyleryapmayı bir vatandaşlık ödevi, görevi olarak görüyorum. Çünkü mensubu olduğumuz millet için hepimiz bir alandan bu millete hizmet etmeliyiz. Ben de basın-yayın alanında bu millete olan görevimi yerine getirmeye çalıştım, çalışıyorum.

Basın-yayın sektörü pek tabi gelişen ve değişen bir alan, dünya gündemindeki farklılaşmalar, yeni teknolojik değişmeler ve gelişmeler ışında bir ilerleme gösteriyor. Bu değişim ve dönüşüme, ilerlemeye bizde ayak uydurmak zorundayız. Hem teknik olarak hem de düşüncel olarak. Güncelden haberdar olmak ona ayak uydurmak kaçınılmaz bir durum keza bu meslek içinde, bu değişime ve gelişime bir noktada uymak zorundasınız, bu kaçınılmaz. Fakat diğer taraftan ben geleneksel olanın muhafazasını da önemli buluyorum. Çünkü her şeyin çabuk tüketildiği bir toplumsal yaşamda kadim olanı da korumamız, atiye doğru yol alırken maziden de kopmamamız, geleneksel olanı da muhafaza etmemiz gerekiyor. Belki de bu noktada basın- yayın mensupları olarak bir köprü vazifesi görmemiz lazım.

Kadim olandan, geleneksel olandan kopmamamız lazım, dedim fakat bunu teknik anlamda söylemiyorum, düşünsel anlamda söylüyorum. Bizim çok güzel kadim, geleneksel değerlerimiz var. Türk-İslam kimliğinin bize kattığı çok kıymetli değer yargıları, duygu ve düşünceler var. Bilgelik, hoşgörü, insan sevgisi, özel alana saygı gibi kadim değerlerimiz bu meslek için de çok önemli değer yargılar. İşte teknik donanımlar ne kadar değişirse değişsin eğer düşünsel anlamda bu değerleri koruyabiliyorsak bu mesleğin hakkını daha fazla vermiş oluyoruz.

Bir taraftan dijital medya artık daha çok yaygınlık gösterirken diğer taraftan varlığını korumaya çalışan radyo-TV ve basılı yayın organları var. Bu hızlı değişim ve dönüşümün sonucunda bu organların geleceğini tahayyül etmek bizi biraz zorluyor. Bu araçlar zamanla değişebilir, gelişebilir. Dediğim gibi burada önemli olan teknik sistematikten ziyade düşünce sistematiğini koruyabilmekte. Eğer değer yargılarımızı muhafaza edebilirsek işimizi yaparken ciddi problemlerle karşılaşacağımızı düşünmüyorum. Gazeteciliğin temel ilkeleri işte o kadim düşünsel sistematikte gizli, bu sektörde çalışırken onları her durum ve şartta muhafaza edebiliyorsak işimizi daha anlamlı yapmış oluruz.

4-      Gazetecilik anlamında ne tür çalışmalar yaptınız? Hangi kurum ve kademelerde görevlerde bulundunuz?

Basın-yayın sektöründe kendi kurduğum gazetemde çalışmalarımı sürdürdüm, herhangi bir kurum ve kuruluşta resmi olarak gazetecilik yapmadım.Yeşilpınar Gazetesi’nin imtiyaz sahibiyim ama pek tabi gazetenin okuyucuya ulaşıncaya kadar ki bütün süreçlerine müdahil oluyorum.16 yıldır bilfiil gazetemizi çıkarıyoruz. Gazetemiz haftalık süreli, siyasi ve bağımsız bir gazete, bu yönde temel ilkelerimiz var. Ben gazeteciliğin temel ilkelerine zarar vermeyen bir yayıncılık anlayışıyla her türlü çalışmaya gazetemizde yer verme gayretinde oldum.

5-      Gazetecilik sizin için ne ifade ediyor?

Gazetecilik sadece kamuoyunu bilgilendirmek, olanı, yaşanılanı, düşünüleni salt, olduğu gibi aktarmaktan ötebir anlam ifade ediyor bana. Gazeteler pek tabi toplumu şekillendirmek, bir düşünsel noktaya getirmek, bir ideoloji etrafında bütünleştirmek gibi görevlere soyunmamalı. Gazetecilik devletimizin banisi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, milletin müşterek sesi yani ortak sesi olabilmektir. Eğer milletin sesi olamıyorsanız, millete hitap edemiyorsanız, milletinizin duygu ve düşüncelerini aksedemiyorsanız, onların sözü olamıyorsanız yaptığınız işin çokta bir anlamı kalmıyor. Neticede salt entelektüel bir çaba güderek bu işi yapmıyoruz. Biz bu mesleği yaparken temel motivasyonumuz milletimiz. Milletimize olanı, doğruları olduğu gibi aksetmek. Gazeteciliğin bu bağlamdan uzak çalışmalara dâhil olmasını doğru bulmuyorum ben. 

6-      Gazetecilik sektöründe günümüzde yaşanan sorunları veya eksiklikleri nasıl tarif edersiniz?

Günümüz gazeteciliği çok çeşitlilik gösteren bir alana sahip. Maalesef bunu çoğu zaman bir renklilik, zenginlik olarak göremiyorum ben. Demokrasi ve ifade özgürlüğünün arkasına sığınarak devletimize ve milletimize karşı cephe alan gazeteler, gazeteciler var maalesef. Demokrasi bu demek değildir, ifade özgürlüğünün bununla alakası yok, gazetecilik mesleği onların anladığından çok daha uzak bir mecra. Bundan dolayı bazı gazetelerin ve gazetecilerin gazetecilik mesleğinin temel ilkelerine odaklı yayınlar yapmalarını bir gazeteci olarak temenni ederim diğer türlü maalesef bu insanlar gazetecilik mesleğinin saygınlığına da zarar veriyorlar.

7-      Bir gazeteci veya yazar olmak için ne tür çalışmalar yapılmalı? Ya da hangi vasıflara sahip olunmalı?

Gözlemlemek, farkındalıklarının olması, sorgulamak, irdelemek, gördüğünü ve duyduğunu daha farklı tahayyül etmek bir gazetecinin temel nitelikleri olmalı elbette. Bununla birlikte bir gazeteci mutlaka gelenekten kopmadan çağının farkındalıklarına uygun, ona göre bu mesleği icra etmeli. Güncel olandan haberdar olmayan, günceli olduğu gibi aksetmeden bir gazeteci düşünülemez.

Diğer taraftan gazetecilik bir ekip işi. Haberi üreten muhabirinden gazeteyi okuyucuya ulaştıran çalışana kadar. Bu süreci hep birlikte yürütmek, işleyişi kolaylaştırmak… İşte bu işleyiş tam anlamıyla yürüyorsa ortada bir başarıdan sözedebiliyorsunuz. Diğer türlü haber yapım ve yayın aşamasında yaşanılan bir aksaklı her şeyi bağlıyor. İşte bu yüzden bu meslekte koordineli ve fikir teatisi ile çalışmayı ben çok önemsiyorum. Gazeteci arkadaşlara bu yönde bir tavsiyede bulunabilirim tabi ki dünya ve ülke gündemine hâkim, olanın ötesini idrak edebilen, gelişmelere açık, üreten bireyler olsunlar ama özellikle ekip çalışmasına da önem versinler.

8-      Kimsenin bilmediği bir konuyu kamuoyuyla paylaşmakveya o konuya kendinizce farklı bir bakış açısı getirmek nasıl bir duygu?

Bu mesleğin en güzel yanlarından biri henüz kimsenin bilmediği, haberdar olmadığı konuları kamuoyuyla buluşturmak, onlara bilinmeyenleri, duyulmayanlarıaktarmak, köşe yazılarıyla kendi düşüncelerimizi de paylaşarak toplumumuzla buluşturmak, bu pek tabi eşsiz bir duygu.

9-      Yazmak veya kamuoyuna bir konu hakkında bilgi aktarımı yapmak şehre veya ülkeye ne tür bir katkı sunuyor? Düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Öncelikle ilçemizdeki ve bölgemizdeki gelişmeleri yaptığımız haberler ve yazılan köşe yazılarıyla hemşerilerimizle buluşturmak ve şehrimiz insanını bunlardan haberdar etmek veya Karapınar"daki güncel gelişmeleri bölgemiz ve ülkemizle paylaşmak yerel basının bir görevi, ödevi elbet. Biz bu ödevi, görevi yerine getirirken yerelden genele güncel gelişmeleri aktarırken bunun ilçemize olumlu katkılar sunduğunu düşünüyorum.

10-  İnternet mecrası ve sosyal medya yapılarının gelişmesiyle birlikte gazeteciliği ve yazmak kavramlarını nasıl değerlendirirsiniz?

İnternet mecrası, sosyal medyadaki güncel gelişmeler elbette bu mesleğin gidişatını büyük ölçüde etkiledi. Bunun aksini iddia etmek çağdan bir haber olmak demek ama diğer türlü de gazetecilik temel ilkeleri olan, geçmişiçok eskilere dayanan ve bence popüler kültüre kurban edilemeyecek bir yayın organı. Bundan dolayı yazıların ve gazete-dergi gibi yayın organlarının değerinin yok olacağını düşünmüyorum ben.

11-  Bir Gazeteci/Yazarın toplumu doğru yönlendirme ve doğru yola sevk etme gibi bir görevinin olduğunu düşünür müsünüz? Bu açıdan bakılınca Konya ve Türkiye’deki medya sektörü ve kalemleri millilik konusunda nasıl değerlendiriyorsunuz?

Doğruları olduğu gibi aksetmek bir basın-yayın mensubunu en asli görevidir, yani asli görevi her şeyden önce bu olmalıdır. Bir gazetecinin “toplumu yönlendirmesi” gerekir mi ya da böyle bir haddi kendinde görmeli mi? Bu tartışılabilecek bir konu tabi. Amagazeteci  toplumu yalan-yanlış-kurma bilgilerle asla kandırmamalı. Yani toplumu doğru olana zevk etmek, olanı tüm açıklığıyla ideolojilerin sapkın düşüncelerinden uzak, bağımsız düşüncelerle yayınlamak evet bu gazetecinin ödevidir, görevidir. Maalesef daha önceden de belirttiğim gibi ifade özgürlüğünün, demokrasinin arkasına sığınıp yalan-yanlış haberler yapan gazeteler-gazeteciler var. Ben bunları tasvip etmiyorum.

12-  Sektöre yeni girecek olan genç beyinlere ne tür tavsiyelerde bulunursunuz?

İçinde bulundukları toplumdan, bu toplumun maddi ve manevi değerlerinden, değer yargılarından kopmadan, hitap ettikleri kitleyi bilen, sosyolojiden, kültürden, çağın gelişiminin getirdiklerinden haberdar olan, bütün bunlara sahip olmaları mecburi bir mesele bu meslekte çok önemli çünkü içinde bulunduğunuz toplumdan kopuk, toplumun değer yargılarından uzak bir yayıncılık anlayışının toplumda bir karşılığının olmadığını düşünüyorum.

13-  Eklemek istedikleriniz var mı?

Türk dünyasının çok değerli gazetecisi İsmail Gaspıralı“Bir milletin büyüklüğünü tesis etmekte milli basında belirli bir rol oynamalıdır.” der. Biz bu şiarla yola çıktık yine bu şiardan aldığımız ilhamla yola devam ediyoruz. Milletimizin yanında, kadim değerlerimin izinde, güncel olanı milletimizle paylaşmaya devam edeceğiz. Bu yolda bizlerle birlikte yürüyen çalışma arkadaşlarıma, köşe yazarlarımıza ve pek tabi kıymetli okuyucularımıza teşekkürlerimi sunmayı bir borç telakki ederim. Bu duygu ve düşüncelerle okuyucularımızla sizin aracılığınızla bir kez daha buluştuğum için bahtiyarım, buna vesile olduğunuz için, imkan verdiğiniz için sizlere de ve bu yayımda emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.