Erozyonla mücadele kapsamında 1962 yılında erozyon sahasının ağaçlandırılması sırasında dikilen 2 tane akağaç bu güne kadar adeta erozyonla mücadelede simge haline geldiler.   Kendileriyle birlikte dikilen diğer ağaçların bir çoğu kururken arazide tek başına kalan  2  ağaç akağaç, Karapınar'da erozyona karşı mücadeleyi simgeliyor.
Erozyon nedeni ile 1960'lı yıllarda taşınması bile gündeme gelen Karapınar'da yapılan çalışmalarla bölge yeşil bir kuşağa büründü .O dönemlerde ekilen fidanlar gönüllülük esası ile bin 500 kişi tarafından ağaçlandırıldı. Bölgede 2  ağaç var ki ;adeta erozyona karşı direnmeye devam ediyorlar.
1960 'lı yıllarda Çölleşme riskiyle karşı karşıya bulunan Karapınar'da açıkta kalmış salkım saçak kökleriyle adeta erozyonla mücadelenin simgesi olan akça ağaç yeniden yeşillendi. 1960'lı yıllarda rüzgar erozyonu tehdidi ile ortaya çıkan ve insan başta olmak üzere tüm canlıların  yaşamını tehdit eder boyuta gelen çölleşmenin ardından dünyaya örnek bir mücadeleyle, çölleşme tehlikesini durduran Karapınar'da, erozyonla mücadele çalışmalarında insan eliyle kurtarılan dünyada  başka eşi benzeri bulunmuyor. Erozyonun ülke topraklarına verdiği büyük zararı, Karapınar'da, kökleri salkım saçak açığa çıkmış akça ağaç net bir şekilde ortaya koyuyordu.
Türkiye'de erozyonla mücadelenin simgesi haline gelen, erozyona bütün gücüyle direnen bu ağaç, çevreye duyarlılığı da artırmada önemli rol oynuyor. Bu yıl bölgeye düşen bol yağıştan nasibini alan ''erozyon kahramanı'' akça ağaç, kökleri halen açıkta olmasına rağmen yemyeşil görüntüsüyle insanlara Karapınar'a umut verdi.
 Ağacı gören vatandaşlar hayretler içerisinde kalırken  ''Bu ağaçlar inadına yaşamaya, erozyonla olan mücadelesini sürdürmeye devam ediyor. Karapınar  insanının erozyonla burada yaptığı örnek mücadeleye şahitlik ediyor'' diye konuştu.