Karapınar Ziraat Odası Başkanı Durmuş ÜNER, 'Dünya Çiftçiler Günü' dolayısıyla yaptığı açıklamada, salgın sürecinde çiftçilerin canla başla üretmeye devam ettiğini belirtti. Bu süreçte tarım ve çiftçilerin öneminin çok daha iyi anlaşıldığını belirten Üner, "Koronavirüs sürecinde çiftçilerimiz tüm zorluklara rağmen hiç yılmadan üretmeye devam etmiştir. Pandeminin başından bu yana sofralarımızda gıda eksik olmuyorsa bu onların sayesinde. O nedenle her zaman tekrarlamaktan gurur duyuyorum; 'Koronavirüsle mücadelenin kahramanlarından biri de Türk çiftçisidir.' Bir alkışı da emektar çiftçilerimiz hak ediyor. Tarımın gıda güvencesi anlamına geldiğini biliyoruz. Gıda güvencemizi sağlamak için çiftçilerimizi desteklemek zorundayız çünkü çiftçimiz kazanırsa ülkemiz kazanır.dedi.
 Tarlada kalmak, üretmek, insanlarımızı doyurmak istiyoruz. Yaşadığımız tecrübeler gösteriyor ki tarım potansiyelimizin tamamını kullanmak, arz açığımız olan ürünlerimizin üretimini doğru planlamak zorundayız. Arz açığı veren ürünlerin üretiminin artırılması için iyi bir üretim planlaması yapılmalı, destek politikaları artırılmalı ve verim artışı sağlanmalıdır" dedi.
 Başkan Durmuş Üner; Bu vesile ile Tarımsal üretim her zaman kuraklık, aşırı yağış, dolu, don ve fırtına gibi doğal afetlere açıktır, diyen Üner, İklim değişikliğinin etkisiyle son yıllarda afetler sık sık yaşanmakta bazı yıllar üretim sezonu boyunca da devam etmektedir” diyerek çiftçilerimizin nasıl zorlu şartlar altında üretim mücadelesi yaptığına dikkat çekti.
 Türkiye’nin en az yağış alan coğrafyasında yer alan ilçemiz Karapınar Kuraklık afetinden de en şiddetli şekilde olumsuz etkilenmektedir. Dedi.
  “Çiftçilerimizin yoğun emek vererek ürettikleri ürünler, her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli afetlere maruz kalmış, kayıplar yaşanmış ve yaşanmaya devam etmektedir. Dedi. Tarımda yaşanan katlanılmaz yüksek maliyetler nedeniyle üreticilerimiz çok zor şartlar altında üretim faaliyetlerini gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Tüm Bu konularda çiftçilerimizin üretime devamını sağlamak için Hükümetimiz tarafından acilen, 
1-Yeraltı Su Kaynakları risk altındadır, Mavi Tünel Projesi hayata geçirilmeli dış havzalardan acilen  havzamıza su transferi sağlanmalıdır.
2-Elektrik fiyatları çiftçilerimiz için önemli bir sorundur. Üreticilerimiz bu fiyatlarla üretim yapamaz hale gelmekten büyük endişe duyuyor. Bu yüzden elektrik mutlaka desteklenmeli, tarifede ciddi bir indirim yapılmalıdır. Elektrik Enerjisi maliyetleri toplam üretim maliyetlerinin %70’ine tekabül etmektedir ki bu çok yüksek bir orandır. 2021’e göre yüzde 94,8 oranında fiyat artışı olmuştur. Tarımsal sürdürülebilirliği için, Tarımsal Sulamada Kullanılan Elektrik Enerjisine 31.12.2021 tarihine rastlayan ve 01.01.2022 tarihinden itibaren geçerli olan %92 lik zammın derhal geri çekilmesi ve Elektrik Enerjisindeki kdv, vergi ve fonlar sıfırlanması elzem hale gelmiştir.     
3-Sulama projelerinin maliyetini azaltmak, yararlılığını artırmak ve dolayısıyla su tasarrufu yapmak için alınması gereken önlemlerin başında Arazi toplulaştırması gelmektedir. Su tasarrufunu maksimum düzeye çıkartabilmek için hâlihazırda ilçemizde halen tamamlanmamış yarım kalan ve toplulaştırmasına hiç başlanmamış tarım arazilerinin arazi toplulaştırma işlemine biran önce başlanıp tamamlanması, tarımsal üretime kazandırılması, Basınçlı sulama sistemleri yeni kurulum ve sistem yenileme destek ve oranları artırılmalıdır.
4-Gübre fiyatlarındaki son bir yıldaki artışlar oldukça yüksek seviyededir. Önemli bir tarımsal girdi olan gübrede, son 1 yılda, amonyum sülfat gübresi yüzde 437, üre gübresi yüzde 403, amonyum nitrat gübresi yüzde 371, DAP gübresi yüzde 294 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 261 oranında arttı. Son günlerde %20 ye tekabül eden oranlarda indirim yapılmış olsa da yıllık toplamda gelen artış miktarları karşısında üreticimize hiçbir şekilde fayda sağlamamıştır. Gübre kullanımının sürdürülebilir olması için gübre fiyatlarının makul seviyelerde tutulması gerekiyor. Üreticilerimizin önümüzdeki aylarda yeterli gübre kullanabilmeleri için gübre fiyatları biran önce makul seviyelere çekilerek fiyat sabitlemesi yapılmalı ve  en az %50 lik maliyet kısmı Devletimiz tarafından karşılanmalıdır, verilen destekler artırılmalıdır.
5-Son Bir Yılda Mazota yapılan %235’lik artış üreticilerimizi zora soktu, verilen destekler gelen fiyat artışları karşısında yetersiz kalmıştır. Tarımsal Üretimde kullanılan Mazot fiyatı makul seviyeye çekilerek fiyat sabitlenmeli, mazot desteği miktarı artırılmalıdır. Destekleme bütçesi milli gelirin %1’in altına düşmemelidir. Destek bütçesinin Tarım Kanunu’nda belirtildiği gibi Gayrisafi Milli Hasıla’nın en az yüzde 1 oranında olması gerekirken, bu rakam yüzde 0,35 düzeylerinde kalmıştır.
6-Ekilişlerin bu yıl Kasım ayına sarkması ve kuraklık nedeniyle hububat piyasasında görülen aşırı daralma tohumluk fiyatlarını da etkilemiştir. Kasım ayında piyasada 2020’ye göre buğday tohumluğu için yüzde 75’i, arpa tohumluğu için ise yüzde 100’ü aşan fiyat farklılıkları oluşmuştur. Sertifikalı tohum fiyatlarında yüzde 100’lere varan artışlar nedeniyle çiftçimizin sertifikalı tohumluk kullanımında ciddi azalma yaşandı. Bu durum rekoltede ve kalitede kayıplara neden olacaktır. Bu nedenle sertifikalı tohum kullanımına verilen destekler artırılmalı, üretici teşvik edilmelidir. Sertifikalı tohum fiyatları da olabildiğince düşük tutulmalıdır. 
7-Tarımsal Üretimde kullanılan Elektrik faturaları aylık dönemde ödenmekte olduğundan özellikle hasat sezonuna denk gelmeyen faturaların ödemesini üreticilerimiz yapamamakta, elektriği kesilmektedir. Tarımsal Üretimde kullanılan Elektrik enerjisi fatura ödemelerinin üç aydan üç aya veya 6 aydan 6 aya bir ödenmesi üreticilerimizin ürün hasat sezonlarını kapsayacağından ödemede rahatlık sağlayacaktır.
    Türkiye Yağış ortalaması 643 mm/yıl, Konya ili yıllık ortalama yağış miktarı 319,4 mm/yıl, Karapınar’ın yıllık ortalama yağış miktarı 283 mm/yıl olarak Türkiye ortalamasının ve çevre il ve ilçelerinde aşağısında gerçekleşmektedir. Yıllık yağışı 300 mm nin altında olan yerlerde kullanılan tarımsal elektrik fiyatlarında sübvansiyon uygulanmalıdır.
8-Üretim Girdi maliyetlerine çiftçimiz katlanamaz hale gelmiştir, üretim devamlılığını sağlamak ve ülkemizde Gıda Krizi yaşamamak için acil müdahale edilmelidir.
9-Ziraat Bankası ve Tarım Kredi ye olan çiftçi borçlarının faizli olarak ötelenmesi çiftçimizin yükünü hafifletmiyor aksine faiz borç sarmalına sürüklemektedir. Üreticilerimizin vadesi gelmiş kredi borçları faizsiz olarak en az 2 yıl ötelenmeli, tarım ve hayvancılık faaliyetlerini sürdürebilmeleri içinde faizsiz, uzun vadeli kredi olanakları sunulmalıdır.
10-Yem ve Gübrede uygulanan KDV indirimi üreticiye yansımamıştır ve TMO nun yüksek yem fiyatlarına müdahale etmek için yem fabrikalarına düşük fiyatlı hububat verme çalışması yem piyasasına ve dolayısıyla üreticiye olumlu olarak yansımamıştır. Yem fiyatlarında yaşanan yüksek fiyat artışları hayvancılık faaliyetlerinin sürdürülemez hale getirmiştir. Yem fiyatlarına acil gerçekçi müdahale edilmeli üreticilerimize uzun vadeli faizsiz yem kredisi ve hayvancılık kredisi imkanı sunulmalıdır.
 Başkan Durmuş Üner, bu vesile ile Tarımın ve tarımsal üretimin geleceği için yukarda öncelikli olarak çözülmesi gereken sorunların en kısa zamanda çözülmesi temennisiyle yetkililerimize ilettiğimizi ve ısrarla bu konuların çözümü noktasında gayret göstereceğimizi belirtir, tekrar tüm çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler gününü kutlar, Bol  bereketli yıllar dilerim .dedi.
                                                                                                                     DURMUŞ ÜNER
                                                                                                           Karapınar Ziraat Odası Başkanı