Küresel ısınmanın nedeninin insan kaynaklı olduğunu biliyoruz ama kılımızı kıpırdatmıyoruz.
Uzmanlar alarm verircesine uyarmasına rağmen su kullanım alışkanlıklarımızı değiştiremediğimiz gibi daha çok su israfı yapıyor ve daha çok kuyu açmak istiyoruz. Tarlamıza daha çok su vererek toprağımızı da çölleştirdiğimizin belki farkındayız, belki değiliz.
Kuraklık ve susuzluk kapıda, suyunu boşa harcama diyoruz, üç gün yağmur yağınca her şeyi unutuyoruz.
Adam gözümüzün içine baka baka yere tükürüyor, sigara izmaritini sokağa atıyor, evsel atıkları çöp tenekesine ya da bidonuna atacağı yerde yere atarak çevreyi kirletiyor, çöpleri rastgele fırlatıyor, piknik alanlarını temizlemeden kalkıp gidiyor, aman Allahım hatalarımızın hangi birisini sayayım, peki bunlara böylemi devam edelim yoksa kendimize biraz çeki düzen mi verelim ne dersiniz?
Kapkaç, hırsızlık, yoksulluk, işsizlik, göç ve beraberindeki getirdiği sorunlarının temelinde erozyon ve çölleşme olduğunu bilmemize rağmen bu konuyu hep göz ardı ediyoruz.
Ulusal televizyonlardaki televole tipi magazin programları ile kadın programları büyük bir çoğunluğun seyrettiği programlar olmaya devam ediyor ama çevre ile ilgili bir Allah'ın kulu program yapmıyor ya da yapıyorlarsa da çok az. Ne olursunuz bu çevre konularına da ağırlık verin Ulusal televizyoncularımız.
Tüketim alışkanlıklarımız israf çılgınlığına dönüşmüş vaziyette. Size bir tavsiyem var, mahallenizde ki yaşlı nine ve dedeleri dinlerseniz, şimdiki zamanımızın kıymetini daha iyi anlayacaksınız. Çünkü o yaşlı nineler ve dedeler yokluğu, kıtlığı yaşamışlar ama israf etmemişler. Ne olursunuz onları bir dinleyin. Ben çok dinledim bu yaşlı nine ve dedeleri, ben kısa olarak bu konuda şunu diyebilirim halkın bir deyişiyle "Bizler yoğurdu yumrukla yiyoruz" öyle değilmi, elbise, ayakkabı vs neler neler beğenmiyoruz, aşırı bir tüketim toplumu olduk, üretim toplumu olacağımız yere ama bir gün bunun acısını çekebiliriz. Doğaya ne kadar kötülük yaparsan yap ama bir gün doğa intikamını kötü bir şekilde alır. Ondan dolayı israf da öyle bir gün gelir beğenmediklerimizi bulamayacağımız günler gelebilir. Ne olursunuz tüketim çılgınlığına, israf çılgınlığına bir son verelim. Pinti olmayalım ama israf da etmeyelim, lüzumsuz harcamalardan kaçınalım. Size bir örnek bir evde ev telefonundan ayrı kaç cep telefonu var? İşte size kısa bir örnek, yayan gideceğimiz yere dahi taksi ile gider olduk. Hatalarımız saymakla bitmez ama ne olur aklımızı başımıza alalım diyorum.
Lütfen karşınıza bir ayna alıp,aynanın karşısına geçelim ve kendimizi bir sorguya çekelim. Ben bu topluma zararlı mıyım, faydalı mıyım, zarar mı veriyorum, faydamı veriyorum, israf ediyor muyum, etmiyor muyum gibi bir sürü sorular kendinize sorarak doğruları bulabilirsiniz.
Herkes temiz ve yeşil bir şehirde yaşamak istiyor ama bu şehrin temiz ve yeşil olması için bütün çabayı devletten ya da başkalarından bekliyoruz.
Vatandaşlık görevimi yapıyor muyum?, yapmıyor muyum? diye bir daha soru sorun kendinize, Nemelazımcı insan olmayalım. Hepimize büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. Ne olursunuz başımızı yastığa koyalım bir düşünelim, düşünmek çok zor bir iş değil, hedin düşünmeye. AĞAÇ DİKİN KÜRESEL ISINMAYA EL KOYUN, ÇEVRENİZİ KİRLETMEYİN, TOPRAĞIN, HAVANIN, SUYUN KIYMETİNİ BİLMEYENLER BİLSİN.
Halkımızdan bir isteğim var. Allah'ım hayırlı ölümler ve ölümü gecinden versin ama Ölüm hepimize gelecek nasıl olsa, ekonomik durumu iyi olan insanlarımızda Allah gecinden versin ölüyorlar. Ölülerinin arkasından meyve fidanı alıp konu komşusuna dağıtsalar, bu dağıtılan meyve fidanlarından hem insanlar hem de canlılar faydalansalar, ölünün arkasından dua etmezler mi? Hadi bunu hayata geçirelim. Cenaze evlerinde durumu iyi olan aileler nasıl olsa fakir fukaraya yardım yapıyorlar, ölünün arkasından yemek yediriyorlar. Bir miktar parayı da meyve fidanına ayırsalar da dağıtsalar olmaz mı bu âcizane benim fikrim, bu fikrim hem Karapınar'da ve hem de bütün Türkiye'de yaygınlaşsa her yer yem yeşil tertemiz olsa, rüzgar estiği zaman kum yerine temiz hava solusak daha iyi olmaz mı? "TÜRKİYE ÇÖL OLMAYACAK" saygılarımla