İçerisinde yaşadığımız kış mevsimi bitmek üzere gelecek olan şu bahar mevsimi gibi, dostlukların, kardeşliğin, sevginin, saygının, hoşgörünün, samimiyetin tomurcuklarının açılması, canlanması, şu güzelim ülkemiz ve onun güzel insanları için vazgeçilmez bir gerekliliktir. Ekmeğini yiyip, suyunu içtiğimiz, havasını soluduğumuz şu güzelim memleketimize hizmet etmenin hepimizin ve vicdan sahibi herkesin asli görevleri arasındadır. Genelde ülkemizi, özelde Karapınar’ımızı tarihin şerefli sayfalarına taşımak fedakâr ve özverili çalışacak insanların başarabilecekleri bir meziyettir. Bu işe fedakârlıkta zirveye oturmuş genç, düşünce yönünden dinamik, ülke menfaatini ön planda tutan kişiler sayesinde mümkündür. Gelin dostlar hizmette zirveye oturan hayır ve hizmet yarışında birbirini geçmek için çalışan o bahtiyar insanlardan biriside biz olalım. Hem gücümüzü, hem aklımızı, hem de kalbimizi bu uğurda yoralım. Çalışmak mutluluk vesilesidir. Tembellik ise mutsuzluğun ana kaynağıdır.
Sayın çok kıymetli okuyucularım meşhur bir söz vardır “ Yalnız pazusuyla çalışan işçidir. Pazusu ve kafasıyla çalışan ustadır. Pazusunu, kafasını kalbiyle, samimiyetle birleştiren ve çalışan insan sanatkârdır.” Bizler sanatkâr misali elimizdeki ürüne güzel görünüm kazandırmak, faydalı bir ürün haline getirmek için fedakârca çalışan bir milletin torunlarıyız. Öyle değilmi?
Ecdadımız dini, vatanı, bayrağı ve namusu için fedakârlıktan hiç kaçınmamış canını, malını bu uğurda seve seve feda etmiştir. Yakın tarihimizde Mehmetçiklerimizin Çanakkale savaşında gösterdiği fedakârlığı hepimiz biliyoruz. Birkaç dakika sonra şehit olacağını bile bile gözünü kırpmadan canını, kanını vatanı için feda eden fedakâr Mehmetçiklerin torunlarıyız. Yaptığımız çalışmalarda mutlaka maddi menfaatlerimiz ön plana çıkmamalı, ülke menfaatleri ön planda tutulmalı. Şimdi nöbet sırası bizlerde, hepimiz ciddi ve ağır bir sorumluluğun altındayız. Bunca sıkıntımız varken yan gelip yatmak, vurdumduymazlık göstermek, nemelazımcı olmak bu millete yakışmaz. Hepimiz topyekûn bir gayret içerisinde olmalıyız. İnsanüstü bir gayretle vatanımızın daha da yükselmesi ve yücelmesi için çalışmalı, yorulmalı ve üretmeliyiz.
Ben neyim ve kimim ki ne yapabileceğim diyerek 
olumsuzluk üretmemeliyiz. Karıncanın bile birçok yaptığı faydalı işler var. Karınca hakkında meşhur bir hikâye vardır. Bir gün karıncaya sormuşlar bu çöllerde ne işin var diye. Hicaza gidiyorum diye cevap vermiş karınca. Demişler ki bu cüssenle hicaza nasıl varırsın? Karıncanın yine cevabı hepimize ders verecek nitelikte olmuş. “Hicaza varmasam da yolunda ölürüm ya” Evet sayın çok kıymetli kardeşlerim Allah’ın rızasını almak için, Cennet Türkiye’miz için, gelecek nesillerimiz için, insanlık yararı için, ilçemiz için, ailemiz için “ Ben bugün ne yaptım” diye başımızı yastığa koyup kendimize bir soru sorabilirsek o zaman ne yaptığımızı bulabiliriz. 
Yine söylüyorum günümüzde kronik bir hastalık halini almış bahanecilik, olumsuzluk üreterek çözüm arayışına girmemek ya da çözüm arayışında olan ve çalışkan insanların çalışma şevklerini kırmak, kendinde hata aramak yerine başkalarında eksiklik aramak, birey olarak kendinin yapabileceği çalışmalar varken, yapılacak her türlü işin adresini Devletmiş gibi göstererek sorumluluktan ve çalışmaktan kaçmak, nemelazımcı olmak, ben mi kurtaracağım demek için çeşitli bahaneler ileri sürmek, Türkiye gibi köklü geçmişe sahip bir ülkenin ilerlemesinin önünde büyük engel teşkil eden hususlardır.
TEMA Vakfı İlçe Gönüllü Sorumlusu ve Yeşilpınar Gazetesi fahri muhabiri olarak herkesi çevreye karşı duyarlı, yaşlı dünyamızın bir parçası olan ülkemizin eşi benzeri olmayan yeşilini, doğal güzelliklerini, sadece ülkemize özgü binlerce çeşit bitki ve hayvan türlerini, biyolojik zenginliğini, eko sistemini, verimli topraklarını, havasını, suyunu sözün kısası bütün zenginliklerini korumalıyız ve yaşatmalıyız. Her şeyi Devletimiz yapacak, koruyacak diye bir şey olmamalı ve biz insanların üzerine düşen elbette görev ve sorumluluğu vardır ve bu sorumluluğu her zaman taşımalıyız. Gidecek başka bir Türkiye olmadığına göre, ülkesine, çevresine hizmet için insanlarımızın fedakârlık göstermesini, özverili bir şekilde çalışmasını, çevresini ve doğal varlıklarını koruma bilincinin giderek artmasını, çevre ve ağaç sevgisinin bütün insanlarımızın kalbinde yer almasını, gök kubbenin altındaki bütün canlı ve cansız varlıkların yaşamasını cani gönülden arzu ediyor Bir değil 7 dikili ağacı olmalı herkesin yaşamak ve yaşatmak için diyor herkese en derin saygılarımı sunuyorum.