İçtimai bakımdan dinamik, iç ve dış tehdit unsurlar karşısında sağlam, tarihi misyonuna uygun bir devlet, geleceğinin teminatı, gençliğini bütün sosyal, siyasal, ekonomik vb. öğelerin olumsuz olan etkilerinden sıyırıp, özenli bir şekilde geleceğe götürmelidir.

Bir devletin asli görevlerinden biride milletinin içerisindeki genç nüfusa sosyal adalet ve fırsat eşitliği sağlamaktır. Geleceğinin teminatı olan nesle gelişi güzel, sürekli değişen, beklentilere cevap vermeyen politikalar yerine, tarihi misyonuna uygun, etkin ve uygulanabilir eğitim ve sosyal politikalar üretmelidir.

Genç nüfusumuzu içinde bulunduğu durum ve konum itibariyle ele alacak olursak, her bir kimsenin, her bir grubun kendi içerisinde devlet elinden çözüm bekleyen meseleleri vardır.

Bunlar kısmen şu şekilde kategorize edilebilir..

-         Ortaöğretim ve Yükseköğrenim Gençliği

-         Mezun Olmuş İşsiz Gençlik

-         Çalışan Gençlik

-         Çalışmayan Gençlik

-         Özürlü Gençlik

-         Sosyal, Siyasal, Ekonomik, vb. Açıdan Suça İtilen Gençlik

-         Ülke Dışındaki Türk Gençleri

 Bu gençlerin sorunları ve mevcut sorunların çözümü noktasında devletin rolü ve uygulaması gereken politikalar, bu mühim meseleleri en aza indirmek ve hatta yok etme çabası içinde olmalıdır. Elbette devletin bu konular üzerindeki rolü kadar, bu sorunlara bir bakıma ortak olan aile bireylerinin, çevrenin, eğitim aldığı kurumundaki bireylerin ya da çalıştığı iş yerindeki kimselerle iletişim ve ilişki kurduğu diğer bireylerinde bu problemler karşısında el ele vermesi gerekir.

 Türk gençliğinin içinde bulunduğu sosyal, siyasal, ekonomik, eğitimsel, vb. sebeplerle yanlış yollara iten durumlara devletten çözüm beklentisi söz konusudur. Çünkü gençlik yaşadığı problemler karşısında her geçen gün sosyopsikolojik açıdan sorunlar yaşıyor, kendine, çevresine ve en önemlisi devletine olan güvenini yitiriyor.

 Türk gençliğinin yaşadığı problemlerin en önemlileri eğitim ve istihdam alanındadır. Gençliğin devletten beklentileri de en çok bu alanlarda yoğunlaşmıştır. Devletimiz istihdam alanlarındaki imkanlarla, bu alanlarda çalışacak bireylerin yetiştiği eğitim alanlarını dengelemek zorundadır.

 Türk gençliğinin tamamının eğitim görme hakkı vardır ve bu devlet eliyle, eğitim politikalarının sağlam temeller üzerinde ilerleyen, sosyal adalet ve fırsat eşitliği ilkeleriyle en iyiye doğru yol almalıdır. Eğitim gören gençliğin, yetenek ve ilgi alanlarına göre mesleğe yönlendirilmeleri, barınma, beslenme, ulaşım, sağlık, ekonomik, vb. sorunlarıda devlet eliyle çözüme kavuşturulmalıdır. Geleceğin teminatı olan gençliğin bedenen ve ruhen iyi yetişmesi ve gelişmesi, devletine, milletine, ailesine ve kendine yararlı bireyler olması için her türlü yatırım, uygulanabilir politika ve yardımdan kaçınılmamalıdır.

 Türkiye’de toplam nüfusun % 41,1’ini çocuklar ve gençler oluşturmaktadır. Bu bir ülke açısında önem arz eden büyük bir orandır. Yine yapılan araştırmalara göre genç nüfusun en çok olduğu ilk üç il “ İstanbul-Ankara-İzmir” en az bulunduğu şehirler ise, “ Bayburt-Ardahan-Tunceli’dir. ( Sayısal ve araştırma verileri “ Türkiye İstatistik Kurumu Haber Bülteni Sayı 15975- www.tuik.gov.tr). Bu bilgilere dayanarak şunları rahatlıkla söyleye biriz ki, gençlik nüfusumuzun yoğun olduğu yerler gençliğin beklentilerine diğer yerlere oranla daha fazla cevap veren yerlerdir. Türkiye cumhuriyeti Devleti gençliğin üzerinde sosyal adalet ve fırsat eşitliği sağlayarak gençliğin beklentilerine her alanda aynı şekilde cevap vermelidir ya da en azında böyle bir çabaya girişmelidir ki gençlik devletine, çevresine ve kendisine olan güvenini yitirmesin.

  Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milli şuura sahip, tarihi misyonuna uygun bir şekilde donanımlı, yüksek şahsiyetli, beyniyle, ilmiyle, irfanıyla her şeyiyle sağlam karakterli, mensubu olduğu milletine ve ecdadına layık, maziden aldığı güçle atisine koşar adımlarla yürüyen, adeta karanlıkları dağıtacak adımlar atacak, milletini ve devletini müreffeh yarınlara götürecek Türk gençliğine devletin bütün imkânlarının seferber etmelidir.

 Arzumuz odur ki, her şeyin en mükemmeline layık olan Türk gençliğinin problemleri siyasiler tarafından önemsensin çözümü ve uygulanması noktasında gençliğin yeri ve önemi daha fazla artsın, gençliğin daha iyi yetişmesi ve gelişmesi için imkanların geliştirilmesi için devlet, aile bireyleri ve eğitim kurumları geleceğin mimarları, bir milletin ve devletin teminatı olan geçlik için birlikte problemlere karşı savaşsın… 

Türk milletinin aydınlık yarınları, Türk gençliği için bütün bu çalışmalar beyhude bir çaba olmayacak aksine Türk gençliğinin ufkunun açılmasına, devleti ve milleti için devleti ve milletiyle çalışmasını ve onlara karşı güvenini yitirmemesini sağlayacaktır.

 , “ Lider Ülke Türkiye” idealinin şanlı mimarları olacak Türk gençliği ilmi, beyni ve elleriyle Türk Milletini ve onun ölümsüz devletini ilelebet yaşatacak ve azimli kararla yükseltecektir!...

 

 

                                                                        Saygılarımla