Çeşitli fonlardan kaçan kaynaklar, tarım kesiminde kendine yer buldu. Demek ki; tarım ülkemizde artık dünün tarifi ile yapılmayacaktır. Ülkemizde ilk defa 2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu’nun önemi şimdi daha iyi anlaşılmıştır. Bu kanunla birlikte tarıma yaklaşım da değişmiştir. Eskiden sadece kendine yeterli olma kaygısıyla yapılan tarım; bugün küresel ticaretin en önemli sektörü olmuştur. Tarım, yerel seviyede sadece üretim odaklı anlayıştan, bugün üretim ve tüketimi de içine alan bütüncül bir anlayış ile, markalaşma çabasına girmiştir. Kırsal alanda etkin olan tarım, artık küresel ölçekte izlenmesi ve yönetilmesi gereken bir alan olmuştur.

TMO’nun Kaliteye Yönelik Alım Sistemine Geçmesi Çığır Açmıştır

Tarımın stratejik bir sektör olduğu günümüzde, gıda güvenliği ön plana çıkmaktadır. Halkımız artık çarşıdan aldığı gıdanın güvenirliğinden emin olacaktır. Olayları izleyen değil, yönlendiren istikrarlı bir Türkiye; Bölge’nin gıda ihtiyacını karşılayacak üretim potansiyeline ve vicdana sahiptir. Mavi tünelin bitmesi, KOP İdaresi Başkanlığı’nın kurulması,  bölgemiz adına son derece önemli gelişmelerdir. Bunun yanında bakanlığımız, birçok kalemde destek ve teşvik vermektedir. Bu sayede sertifikalı tohumluk kullanımı önemli oranda artmış, bu da kaliteye yansımıştır. Hububatta sertifikalı tohum desteğinin %40’ını alan Konya için; bunun önemi daha fazladır. Tarım makine ve ekipman desteği, süt ve yem desteklemeleri, sektöre önemli katkı yapmaktadır. Basınçlı sulama sistemlerine ve hayvancılığa verilen sıfır faizli krediler ise sektörün gelişimini hızlandırmıştır. Özellikle TMO’nun kaliteye yönelik alım sistemine geçmesi, Ülkemizin ihtiyacı olan kaliteli buğdayın üretilmesinde önemli bir adım olmuştur. Organize hayvancılık bölgeleri ve organize tarım sanayi bölgelerinin oluşturulması, Sektöre dünya ile rekabette büyük katkı sağlayacaktır. Bu projelerle birlikte GAP ve KOP bölgeleri; sadece ülkemizin değil bölgemizin de gıda güvenliğinin sigortası olacaktır.

Konya Ovası Mutlaka Suyla Buluşturulmalı

Konya ovası kapalı bir havzadır ve yarı kurak bir iklime sahiptir. Burada üretimi istenilen seviyelere çıkartmak ve ürün çeşitliliğini artıracaksak,  Konya Ovası mutlaka suyla buluşturulmalıdır. Bunun için ne gerekiyorsa varsa yapılmalıdır. Bunun yanında arazi toplulaştırma ve modern sulama sistemlerinin kurulması hızlı ve planlı bir şekilde yürütülmelidir.

Türk tarımına yüz yıldır hizmet veren Konya Ticaret Borsası, kurumsal sorumluluğu ile sektör için çalışmalarına devam etmektedir. Borsamız Türkiye’de elektronik satış salonu ile bir ilki gerçekleştirmiş; modern borsacılığın ve lisanslı depoculuğun alt yapısını oluşturmuştur. Stratejik planımız kapsamında lisanslı depoculuk çalışmalarımız başlamış; ilk etapta 100 bin tonluk silomuz bu yıl hizmete girecektir. Bizim amacımız tarımsal üretimin merkezi olan Konya’yı tarımsal ticaretin de merkezi yapmaktır. Selçukluya başkentlik yapmış Konya, kültürel derinliği, yetişmiş insan gücü ve büyük tarım potansiyeli ile, Ülkemizin 150 milyarlık dolar tarımsal hasıla, 40 milyar dolarlık tarımsal ihracat hedefine büyük katkı sağlayacaktır. Bunu hep birlikte bütüncül bir yaklaşımla, ortak bir akıl ile başaracağız.