Konya Çiftçisinin  kuraklığı yakından hissettiğini  belirten Prof Dr Soylu,Hububat ekim ayı olan Ekim,Kasım ve Aralık  ayındaki yağış düşen yağı miktarı uzun yıllar ortalamasının  %50 oranında düşük gerçekleştiğini kaydetti. 
Konya demek Türkiye Tarımı demek diyen Prof Dr Soylu,Çünkü ,Konya 2 milyon hektarı aşan tarım arazisine sahipti.Birçok bitki grubunda da  %10,%20 arasında ürün Konya ovasında yetişiyor.Bu düşü Ülke tarımına ve Ekonomisine olumsuz etkiler.Konya'daki tarım potansiyelini  garanti altına almak ancak Konya ovasına Havza dışından su transferi yapmak ve bölgeye ekstra su kaynakları oluşturmaktan geçiyor" dedi.
 
Konya'nın tarımda önemli bir yere sahip olduğunu belirten Prof Dr Soylu şunları ifade etti: "Ülkemizde tarım sektörü, insanların beslenmesi, istihdamı, ekonomiye katkısı ve ihracat potansiyeli bakımından büyük önem taşımaktadır. Konya ili 621.000 hektar buğday, 305.000 hektar arpa, 124.000 hektar danelik mısır, 88.000 hektar şekerpancarı, 72.000 hektar yağlık ayçiçeği ekim alanı ile Türkiye'nin en önemli tarım merkezidir. Konya ili sahip olduğu geniş tarım arazileri ile Ülkemiz tarımsal üretimin çoğu üründe %10-20'lik kısmını tek başına üretmektedir.
Son yıllarda ülkemizde  ortalama yağışın azalması yanında, yağış rejimindeki sapma da dikkat edilmesi gereken bir olaydır. Yağış miktarında meydana gelen bu azalışlar ve yağış rejimindeki sapmalar, tarımsal üretimi olumsuz yönde etkilemektedir. Bölge Türkiye'de yıllık ortalama yağışın en az görüldüğü (Konya 320 mm) alanlardan biridir. Yağışların dağılım ritmi ve kuraklık sezonu ve süresinde önemli değişiklikler söz konusudur Yağış tipinde farklılıklar oluşmaktadır.
Son yıllarda dünyada hissedilen küresel iklim değişikliği ve mevsim değişiklikleri Türkiye'yi de etkilemiştir. Birçok bölgemizde yağış azlığı (kuraklık) ve aşırı su tüketimi yüzey suları ve yeraltı suyu açısından sorunlara yol açmaktadır. Konya bölgesinin tarımda mevcut potansiyelini 4-5 kat artırmasının tek anahtarı sudur. Çünkü bölgedeki yıllık yağış çoğu zaman hiçbir kültür bitkisinden ekonomik üretim yapmak için uygun olmamaktadır. Bölgede sulama imkanları mevcut tarım arazilerinin ancak %25'i için yeterli olmaktadır.
2020-2021 üretim yılı gibi kuraklığın çok yoğun hissedildiği yıllarda tarımda suyun önemi çok daha önemli hale gelmektedir. Bu yıl Ekim+Kasım+Aralık aylarında düşen yağış miktarı uzun yıllar ortalamasına göre %40 daha düşük olmuştur. Bu durum özellikle hububat ekim alanlarında bitki çıkışlarını ve gelişimlerini çok olumsuz etkilemiştir. Türkiye'nin tahıl ambarı Konya'dada durum hiç içaçıçı değildir. Konya Ovası'nda (Ekim+Kasım+Aralık) aylarında uzun yıllar ortalamasına göre düşen toplam yağış miktarı 119,4mm iken 2020 yılında bu değer  47mm olmuştur. Bu durum Ovada tahıl ekim alanlarındaki bitki çıkış ve gelişimlerini olumsuz etkilemiştir. Çoğu ilçelerde yeterli çıkış sağlanamamıştır. Çiftçimizin umudu Ocak ayı ve devamında gelecek olan yağışlardadır. Çünkü bu dönemde ve devamında gelecek yağışlar hem hububat ekim alanlarını rahatlatacak hemde baharlık ürünlerin ekimi için uygun bir ortam oluşturacaktır.
Konya Bölgesi 31 ilçeyi kapsayan çok geniş bir tarım arazisine ve ilçelere göre oldukça değişken bir iklim yapısına sahiptir. Bölgedeki yağış değerlerinden de görüleceği üzere bu yıl hububat ekilişi üzerine Ekim-Kasım-Aralık aylarında düşen yağış miktarı uzun yıllar ortalamanın çok altında gerçekleşmiştir. Bölgemizde hububat ekiminin yaklaşık %25'i sulu şartlarda, %75'i kıraç şartlarda yürütülmektedir. Bölgede yapılan arazi incelemelerinde sulama imkanı olan bölgelerde bu yıl yağış düşüklüğü nedeni ile çiftçiler normalde çıkış için bir kere sulama yaparken, bu yıl kuraklık nedeni ile 2-3 defa çıkış suyu vermek zorunda kalmışlardır. Bu durum ürün maliyetlerini şimdiden yükseltmiştir.
Bölgemizde hububat çıkışlarında asıl sorun kıraç alanlarda gözükmektedir. İlçelerimize Ekim-Kasım-aralık aylarında düşen yağış çok değişkenlik göstermiştir. Bu üç ayda toplam 10-15 mm yağış alan bölgeler olduğu gibi, 80-100 mm varan yağış alan ilçelerimizde olmuştur. Fakat yağan yağışların çoğu toplu ve etkili yağış olmamıştır. Kıraç alanlarda Ocak ayı içindeki yağış durumu sıkıntılı tarlaların kaderini belirleyecektir. Havaların mevsim normallerinin üzerinde sıcak olması da hububat ekim alanlarını olumsuz etkilemiştir. Ovada hububatta olabilecek rekolte kaybı ve bitki gelişimleri konusunda şu anda çok kesin yorum yapmak zor gözükmektedir. Şubat ayı sonu ve Mart ayları başlarında Ova'nın gerçek durumu ortaya çıkacaktır."